Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1809 E. 2023/850 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 03/03/2021
DAVANIN KONUSU: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 25/04/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı firma ile sözlü olarak mal alımı konusunda anlaşıldığını ve davalı firmaya dava konusu çeklerin verildiğini, ancak bugüne kadar çeklerin yazılmasına rağmen herhangi bir mal teslimi de yapılmadığını, müvekkilinin mağdur olduğunu, … Bank Konyaaltı şubesine ait 31/05/2017 tarihli … çek numaralı 25.000,00TL bedelli, …. Bankası Özgürlük Şubesine ait 31/05/2017 tarihli … çek numaralı 13.000,00TL bedelli dava konusu çeklere ilişkin malların müvekkiline teslim edilmediğini, çeklerin icraya konulduğunu, müvekkilinin davalı firmanın çeke konu malları teslim etmemesinden dolayı zor durumda kaldığını, bu malların teslim edilmediğinden müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığını beyan etmekle; müvekkilinin borçlu olmadığı yönünden menfi tespit kararı verilmesini, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili şirkete olan borcu nedeniyle, …. Bank Konyaaltı Şubesinin 31/05/2017 keşide tarihli, …. seri nolu ve 25.000,00T bedelli çek ile … Bankası Özgürlük Şubesinin 31/05/2017 keşide tarihli …. seri nolu ve 13.000,00TL bedelli çeki keşide edip verdiğini, bu çeklerin ….. Bankasına ibraz edildiğini ve çeklerin karşılığının olmadığını 31/05/2017 tarihinde banka tarafından çekin arkasına şerh verilmek suretiyle tespit edildiğini, çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle müvekkili şirket tarafından 27/07/2017 tarihinde …. aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davacının yasal süresi içinde takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, huzurdaki davanın 31/07/2018 tarihinde açılması gerektiğini, ancak huzurdaki davanın 19/10/2018 tarihinde açıldığını, huzurdaki dava bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğini, çekin ihdas sebebini değiştiren davacının bunu yasal delilerle ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafından sunulan hiçbir yazılı ve yasal delil olmadığını, müvekkili şirket tarafından malların teslim edilmediği iddiasının doğru olmadığını, davacının müvekkili şirkete hiç bir borcunu ödemediğini beyan etmekle; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, “… Davacı çeklerin davalıya avans olarak verildiğini ancak karşılığında mal teslimi yapılmadığını ve bu nedenle çeklerin bedelsiz kaldığını iddia etmiş ise de kural olarak kambiyo senedi olan çek ödeme vasıtası olup, aksi kararlaştırılmadıkça mevcut bir borcun tediyesi amacı ile verildiği yönünde karine olduğu, bu karinenin aksini iddia eden davacının, çeklerin avans olarak verildiğini ve karşılığında mal ya da hizmet alınmadığını yazılı delille ispatlamakla yükümlü olduğu somut olayda davacının bu iddialarını ispat edemediği ve davacı tarafından açıkça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış …” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararnın hukuka aykırı olduğunu, alınan bilirkişi raporuna itiraz etmelerine rağmen dosyanın aynı bilirkişiye tevdi edilerek hatalı karar verildiğini, yetkin bir heyetten rapor aldırılması durumunda haklılıklarının ortaya çıkacağını, dava konusu çeklere ilişkin malların müvekkiline teslim edilmediğini ve çeklerin icraya konulduğunu, müvekkilinin malların teslim edilmemesi sebebiyle zor duruma düştüğünü, teslim gerçekleşmediği için müvekkilinin davalıya borcunun da bulunmadığını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.25/04/2023