Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1767 E. 2021/2099 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/09/2017
DAVANIN KONUSU: Tazminat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ:16/12/2021

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, istinaf incelemesi HMK’nın 356. vd. maddelerince duruşmalı olarak yapılan açık yargılama sonucunda dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
DAVACILARIN İDDİALARININ ÖZETİ : Davacılar, …Yapı Kooperatifi’nin denetçileri olduklarını, davalıların kooperatifin 06/03/2005 tarihinden önce görev yapan yönetim kurulu üyeleri olduklarını, davalı yönetim kurulu üyelerinin genel kurulda ibra edilmediklerini, denetçiler olarak geçmiş yıl hesaplarını incelediklerinde kooperatif hesaplarında 50.000,00 TL ye kadar açık olduğunu fark ettiklerini, bununla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, davalıların tümünün söz konusu zarar nedeniyle sorumluluklarının bulunduğunu ileri sürerek, şimdilik 50.000,00 TL tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişler, yargılama sırasında vermiş oldukları ıslah dilekçesi ile toplam taleplerini 183.476,75 TL ye yükseltmişler ve bu tutarın davalı … haricindeki davalılardan tahsilini istemişlerdir.
DAVALILARIN SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davalılar …, … ve … vekilleri; ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı … mirasçıları; …’ın mirasını kayıtsız şartsız reddettiklerini bildirerek, davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı …; kendisinin mağdur olduğunu, kooperatif başkanı …’ın üyelere yalan söylediğini, sadece bir toplantıya katıldığını, diğer toplantılarla ilgili kendisine bilgi verilmediğini, bir önceki yönetim kurulu üyesi olduğundan davada taraf olduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, müvekkilinin çok kısa bir süre yönetim kurulunda görev yaptıktan sonra istifa ettiğini, istifa dilekçesini noter aracılığı ile gönderdiğini, alınan kararlara bir dahlinin bulunmadığını, müvekkilinin her hangi bir sorumluluğunun bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davalıların eylemlerinin suç teşkil etmesi sebebiyle uzamış ceza zamanaşımı uygulanacağı, buna göre; 15 yıllık eklemeli zamanaşımının söz konusu olduğu, kooperatif yönetimi tarafından 2003 yılı Kasım ve Aralık aylarında … isimli kişiye emlak komisyonu olarak ödenen 15.000,00 TL nin gerçeği yansıtmadığı, ödeme yapılan kişinin gerçekte emlakçı olmadığı ve şantiye bekçisi olduğu, bilirkişilerin bu zarardan … ve …’un sorumlu olduklarını belirttikleri, adı geçen davalıların ayrıca genel kurul kararına dayanmadan kooperatif ana sözleşmesine aykırı olarak mimar … ile tadilat projesi imzalayarak ve bu proje sözleşmesine aykırı olarak başka mimarlarla sözleşme imzalayarak ilk projeyi uygulamamak suretiyle toplamda kooperatifin 94.658,92 TL zarar etmesine sebep oldukları, davalı …’un tadilat proje sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını savunduğu buna ilişkin olarak tadilat projesi aslının davacı kooperatiften istendiği, ancak bulunamadığı ve imza incelemesi yapılamadığı, adı geçen davalının imza incelemesi yapılamaması ve seçildikten kısa bir süre sonra istifa ederek ayrılması nedeniyle kooperatifte kısa süreli yöneticilik yaptığı göz önüne alınarak denetim ve gözetim görevini kötüye kullandığına yada ihmal ettiğine dair delil ve belge sunulmadığı için davalı …’un zarardan sorumlu bulunmadığı, …’ın sorumluluğu bulunmakta ise de; mirasçılarının mahkeme kararı ile mirası reddettikleri, davalı …’ın sorumluluğunu gerektirir her hangi bir işlem yada eyleminin bulunmadığı, …’un kooperatife ait 29.027,35 TL yi kendi zimmetinde tuttuğu, davalılar …, … ve …’nun yüklenici şirkete fazladan 44.790,48 TL tutarında ödeme yapılması nedeniyle sorumlu oldukları gerekçesiyle, davalı … hakkındaki davanın sorumluluğu bulunmadığından reddine, davalı … mirasçılarına karşı açılan davanın mirası reddetmeleri nedeniyle reddine, davalı … hakkında açılan davanın sorumluluğu ispat edilemediğinden reddine, davalı … hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile 29.027,35 TL nin kendisinden tahsiline, davalılar …, … ve … hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 44.790,48 TL davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı davacılar vekili ve … istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davalı … kendisini vekille temsil ettirmediği halde reddedilen kısım yönünden lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, davalı … hakkında açılan davada ret kararı verilmesine karşın taleplerinin teselsül hükümlerine dayanması nedeniyle vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini, davalı … hakkında ret kararı verildiğini, ancak 2003 yılı Kasım ve Aralık aylarında … isimli kişiye emlak komisyonu adı altında ödenen 15.000 TL nin gerçeği yansıtmadığını, kooperatifin zarara uğratıldığı bu zarardan … ve …’un sorumlu olduğu tespit edilmesine rağmen gerekçe gösterilmeksizin … hakkında ret kararı verildiğini, ayrıca mimara ödenen fazladan 94.658,92 TL nedeniyle … ile birlikte …’un sorumluluğunun bulunduğunu, her ne kadar imza inkarı bulunsa da, yöneticilerin kasıtlı olarak belgeleri saklamış olabileceklerini ve belgelerin mahkeme dosyalarında yıllarca dolaştığı dikkate alındığında ibraz edilememelerinin normal olduğunu bu nedenle … hakkında ret kararı verilmesinin doğru olmadığını, istinaf nedenleri olarak göstermiştir.
Davalı …; kooperatif başkanı olan …’ın usulsüz işlemleri nedeniyle rahatsız olduğunu, başkan tarafından habersiz olarak 18/10/2004 tarihinde yönetime alındığını, bu tarihten sonra 20/10/2004 tarihinde tek bir yönetim kurulu toplantısına imza attığını, başkaca toplantıya katılmadığını, daha sonraki toplantılardan haberdar olmadığını, rahatsızlığını sözlü olarak bildirmesine karşın sonuç alamadığını, usulsüzlükleri tespit eden kişinin kendisi olduğunu, sadece bir önceki yönetim kurulu üyesi olduğundan taraf olduğunu, işleri takip eden kişinin esasen … olduğunu, istinaf nedenleri olarak göstermiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Uyuşmazlık, davalılar … ve … hakkında açılan davada kabul hükmü kurulmasının gerekip gerekmediği ve davalılar … ile … hakkında kurulan hükümler nedeniyle adı geçen davalılar yararına vekalet ücreti verilip verilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
1-Beyan dilekçeleri
2-Bilirkişi raporları
3-Ceza mahkemesi karar örnekleri
4-Dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu hukuki nedenine dayalı kooperatif denetçileri tarafından açılan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya evrakı incelendiğinde eldeki davayı açan denetçilerden …’nin … ile denetim kurulu üyeliğine seçildikleri, …’un istifası ile yönetim kurulu kararı ile yedek denetim kurulu üyesi …’nun asil üye olarak atandığı, davanın adı geçen asil denetim kurulu üyeleri tarafından açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın açılış tarihi itibariyle Kooperatifler Kanunun 98. maddesinin atfı ile 6762 Sayılı TTK’nın 341. maddesi uyarınca, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu hukuki nedenine dayalı tazminat davası olduğu, bu kapsamda tüm denetçiler tarafından açılan davada ilk derece mahkemesi tarafından verilen süre içerisinde davalılar hakkında sorumluluk davası açılması yönünde kooperatif genel kurul kararının dosya içerisine sunulduğu ve anılan madde uyarınca usuli eksikliğin tamamlandığı görülmektedir.
Dairemizin 11/11/2019 tarih … Esas, … karar sayılı kararında özetle; Davacılar vekili, davalı … hakkında açılan davanın ret hükmü ile sonuçlandığını bu nedenle aleyhlerine vekalet ücretine hükmedildiğini oysaki teselsül hükümleri göz önünde bulundurularak dava açılması nedeniyle vekalet ücretinin olması gerekenin 1/5 i oranında belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, dava dilekçesi itibariyle davacı denetim kurulu üyelerinin davalı …’dan 50.000,00 TL tutarında talepte bulundukları ve davanın reddine karar verildiği, teselsül hukuki kurumuna başvurulmasının davanın reddi halinde vekalet ücretinin davalı sayısına bölünerek hesaplanması gibi bir etkisinin bulunmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili, davalı … hakkında davanın reddine karar verilmesine karşın vekil ile temsil edilmeyen davalı yararına vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürmüştür. Gerek dosya evrakının fiziken yapılan incelemesi gerekse Uyap ortamında yapılan araştırma itibariyle adı geçen davalının vekil ile temsil edilmediği, bunun sonucu olarak adı geçen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetli olmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde davalı … hakkında verilen ret kararının isabetli olmadığını, ret kararına gerekçe gösterilmediğini, adı geçen davalının görev yaptığı süre zarfında 15.000,00 TL tutarında emlak komisyonu ödemesi ve 94.658,92 TL tutarında mimara yapılan fazla ödeme bulunduğunu, buna rağmen davalı hakkında ret hükmü kurulduğunu, kooperatif tarafından gerekli belge asıllarına ulaşılamamasının kooperatif aleyhine değerlendirilemeyeceğini istinaf nedenleri olarak göstermiştir.
Dairemizce, davalı … vekilinin kooperatif yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği yönünde beyanının bulunduğu anlaşılmakla, Denizli 5. Noterliği’ne müzekkere yazılarak 05/01/2004 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname olup olmadığı var ise fotokopisinin tebliğ evrakı ile birlikte gönderilmesi istenilmiş, adı geçen noterlikçe gönderilen evrak incelendiğinde, davalı …’un 05/01/2004 tarihi itibariyle davacı kooperatife gönderdiği istifaname ile yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevinden istifa ettiğini bildirdiği, ilgili evrakın 09/01/2004 tarihi itibariyle kooperatif başkanı …’ın imzasına tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İstifaname içeriğinde, istifa konusu olarak yönetim kurulu başkan yardımcılığından istifa edildiği belirtilmiş ise de, bu durumun aynı zamanda yönetim kurulu üyeliğinden de istifa niteliğinde olduğu değerlendirilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklama kapsamında davalı …’un 25/10/2003 ile 09/01/2004 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olarak yaklaşık iki buçuk ay süresince görev yaptığı anlaşılmıştır. Ancak davacı kooperatifin o dönem itibariyle başkanı olan davalı … tarafından kooperatif bekçisine yapılan ve üç kalem halinde ödenen 15.000,00 TL nin 2003 yılı Kasım ve Aralık aylarında gerçekleştirildiği, ödeme tarihi itibariyle davalı …’un görevde olduğu, yönetim kurulu üyesi ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak çalıştığı, yapılan ödeme nedeniyle gözetim ve denetim sorumluluğunun bulunduğu, zira davalılarca yapılan savunmalarda yönetim kurulu bünyesinde her hangi bir iş bölümü yapıldığına dair açıklamalara yer verilmediği anlaşıldığından davacılar vekilinin bu tutara yönelik olarak istinaf başvurusunun kabulü gerektiği kanaatine varılmıştır.
Kooperatifin başkanı olan … tarafından tadilat sözleşmesi ile mimara fazladan 94,658,39 TL ödeme yapıldığı, davalı …’un tadilat projesinde imzasının bulunduğu ve sorumluluğunun gerektiği ileri sürülmüş ve bu konuda istinaf isteminde bulunulmuş ise de, yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında bahsi geçen davalının 2004 yılı başı itibariyle istifa ederek kooperatif yönetiminden ayrıldığı, ayrıca tadilat projelerindeki imzalarını inkar ettiği, kooperatif tarafından belge asılları sunulamaması nedeniyle imza incelemesi yapılamadığı, bu yöndeki eksikliğin davalıya yüklenemeyeceği anlaşıldığından davacı vekilinin söz konusu bedel ile ilgili olarak yapmış olduğu istinaf başvurusuna itibar edilmemiştir.
Davalı …’nun istinaf incelemesine gelince; davalı … kendisinin yönetimde yer aldığı süre boyunca tüm işlemlerin kooperatif başkanı … tarafından yapıldığını, toplantılara çağrılmadığını ileri sürmüş ise de; davalı …’nun 18/10/2004-06/03/2005 döneminde yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı, 6762 Sayılı TTK gereğince yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle, özen ve bağlılık yükümlülüğünün bulunduğu, bu kapsamda denetim ve gözetim sorumluluğunun olduğu, ancak çalıştığı dönem içerisinde yüklenici şirkete yapılan toplam 44.790,48 TL tutarında fazladan ödeme bulunduğu, yukarıda açıklanan ilkeler kapsamda davalının söz konusu zarardan sorumluluğunun bulunduğu, ispat yönünden ters çevrilmiş kusur sorumluluğu olarak adlandırılan yöneticilerin hukuki sorumluluğu kurumu kapsamında kusurunun bulunmadığını kanıtlayamadığı anlaşıldığından, davalı …’nun ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine” şeklinde karar verilerek yeniden hüküm kurulmuştur.
Dairemiz kararının davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 31/05/2021 Tarih … Esas, … karar sayılı ilamında özetle: ” Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı …’nun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Dava, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu hukuki nedenine dayalı kooperatif denetçileri tarafından açılan tazminat istemine ilişkindir. Kooperatif yöneticilerinin sorumluluğu 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesinin yollamasıyla dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nun 336. maddesi uyarınca kusur sorumluluğudur. Davalı yöneticilerin eylemleri, haksız fiilden kaynaklanmadığı için tarafların müşterek müteselsil sorumlulukları yoktur. Davacı kooperatifin zararı yöneticilerden talep edebilmesi için avans olarak yapılan ödemelerin inşaata dönüşmeyen kısmının yükleniciden tahsil edilememesi yani zararın doğması gerekir. Dosya kapsamından Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/12/2007 tarihli, … E., … K. sayılı ilamına istinaden davacı kooperatifin dava dışı yükleniciden zararını tahsil edip etmediği konusunda araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, kooperatifin davacı olduğu ve bahsi geçen ilama dayalı alacak davasının akıbeti araştırılarak kooperatifin yükleniciden bu bedeli tahsil edip etmediği hususu araştırılıp sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı ve duruşma günü taraflara tebliğ edilmiş olup, bozma ilamına karşı tarafların beyanları alındıktan sonra Dairemizce usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyularak bozma ilamında belirtilen şekilde Denizli 3. Asliye Hukuk mahkemesine müzekkere yazılarak dosyanın gönderilmesi istenilmiş, davacılara yükleniciden zararın tahsil edip etmediğine dair beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, Denizli 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının aslı istenilmiş olup Denizli 5. İcra Müdürlüğünce verilen cevabi yazıda istenilen dosyanın imha edildiğinin bildirildiği ve imhaya ilişkin evrakların gönderildiği Denizli 3. Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan müzekkere verilen cevapta dosyanın bir örneğinin UYAP üzerinden taranarak gönderildiği … Esas … Karar sayılı kararında davanın kısmen kabulü ile 44.790,48 TL’nin davalı … Şti’den alınarak davacı kooperatife ödenmesine karar verildiği fazlaya ilişkin reddedildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 29/04/2009 tarih … Esas, … karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekilinin ara kararımız gereğince dava dışı yükleniciden zarara ilişkin herhangi bir bedelin tahsil edilmediğinin bildirdiği görülmüştür.
Davalı … vekillerinin de dava dışı yükleniciden zararın tahsil edildiğine ilişkin bir belge sunmadıkları anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, davalı …’nun, kooperatifin … ve … ile birlikte yöneticisi olduğu Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere Davalı yöneticilerin eylemlerinin haksız fiilden kaynaklanmadığı için tarafların müşterek müteselsil sorumluluklarının bulunmadığı, davacı kooperatifin zararı yöneticilerden talep edebilmesi için avans olarak yapılan ödemelerin inşaata dönüşmeyen kısmının yükleniciden tahsil edilememesi yani zararın doğması gerektiği Kooperatifin 44.790,48 TL zararının bulunduğu ve bu zararın dava dışı yükleniciden tahsil edilemediği yöneticilerin eşit oranda kusurlu oldukları ancak sadece davalı …’nun Dairemiz kararına karşı temyiz talebinde bulunduğu bu nedenle temyiz talep etmeyen taraflar yönünden Dairemiz kararının kesinleştiği 44.790,48 TL zararın üç yöneticiden biri olan … açısından davanın kısmen kabulü ile eşit oranda diğer yöneticilerle sorumlu olması nedeniyle 14.930,16 TL’nin bu bölüm yönünden diğer yöneticiler … ve …’tan tahsili halinde tahsilde tekerrür olmamak üzere tahsili gerektiği anlaşılmakla davalı … vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esastan kabulüne, mahkemenin bu hatasının yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemesi nedeniyle duruşma açılmaksızın İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …’nun istinaf talebinin kabulü ile davalı … hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 14.930,16 TL alacağın davalı …’dan (davalılar … ve …’tan tahsili halinde tahsilde tekerrür olmamak üzere) tahsiline,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalılar … ve … hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 44.790,48 TL alacağın … ve …’tan müteselsilen tahsiline, (davalı …’dan tahsili halinde tahsilde tekerrür olmamak üzere)
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacı vekilinin istinaf başvurusu ve diğer davalılar hakkında verilen Dairemizin 11/11/2019 tarih, … Esas … Karar sayılı kararın bunlar yönünden temyiz edilmemesi sebebiyle kesinleştiği anlaşılmakla bunlar açısından yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Peşin yatırılan toplam 2.954,45 TL harç giderinin davalılar …, …’tan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 3.379,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranları dikkate alınarak; 824,93 TL nin davalılar … ve …’tan müteselsilen, 534,63 TL …’dan, 276,77 TL’lik kısmının davalı …’dan tahsiline, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 3.483,28 TL vekalet ücretinin davalı …’tan, 5.276,95 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan, 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-İstinaf incelemesi yönünden;
a)İstinaf başvurusunda bulunan davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 765,00 TL harcın istek halinde davalı …’ya İADESİNE,
b)İstinaf başvurusunda bulunan davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 76,00 TL tebligat masrafı ve 250,00 TL istinaf posta gidiş-dönüş masrafı toplamı 424,10 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’ya VERİLMESİNE,
c)6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
d)İstinaf incelemesi bozma üzerine duruşma açıldığından davalı … lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
f)Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin 78.630,00 TL’nin altında olması nedeniyle kesin olarak karar verildi.07/12/2021