Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/170 E. 2022/1676 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 22/10/2020
DAVANIN KONUSU : İstirdat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 18/11/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin ticaret işi ile iştigal etmekte olup bir alış veriş nedeniyle keşidecisi … olan, … Bankası A.Ş. Denizli Şubesinden alınan … seri nolu keşide yeri Denizli, Keşide tarihi 28/02/2019 olan 20.000 TL miktarlı ve … seri nolu keşide yeri Denizli Keşide tarihi 31/05/2019 olan 20.000 TL miktarlı iki adet çeki aldığını, çekleri kaybetmiş ve iptalleri için Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından dava açıldığını, mahkeme tarafından davalıya karşı çek istirdat davası açmak için taraflarına süre verildiğini, bu nedenlerden dolayı davacının elinden rızası dışında çıkan dava konusu çekin istirdadına, davacının meşru hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, cevap dilekçesi sunulmayarak davacının iddia ettiği hususlar inkar etmiştir.
Mahkemece, “…Çekte silsilenin cüzdanın unutulması sonrası kopmuş olduğu görülmekle keşideci …’ın çeki borcuna karşılık davacıya vermiş olduğu ve davacının cüzdanını kayıp ettiği hususu ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının meşru hamil olması gerektiği görülmekle araştıracak başka bir husus kalmadığından davanın kabulüne…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yaptığı vergi dairesi araştırmaların … ve …’in vergi kayıtlarının olmadığını, bu nedenle aralarında ticari münasebet bulunup bulunmadığını, …’ın ticari faaliyeti olsaydı 20.000,00 TL’lik çeki fatura karşılığı olarak tacir olmayanların kullandığı şekilde hamiline değilde … adına düzenlemesi gerekeceğini, bu çeki kendisinin …’ten alacağı karşılığında aldığını, karakol tutanaklarında ve savcılık araştırmalarında belli olduğunu, …’ın bu iki adet çeki hiçbir ticari dayanağı olmadan …’e vermesinin ne mahkemece nede savcılık tarafından araştırılmadığını, …’ın bu kaybolan çeklerle ilgili olarak savcılığı suç duyurusunda bulunup ödememe kararı olarak ilgili bankaya bildirmediğini, dava konusu çeki …’ün keşide tarihinde bankaya tahsile gittiğini ve karakola ifade verirken kendi rızası ile emanete bıraktığını, çekin hala adliyede … emanet sırasında kayıtlı olduğunu, bu çek defterinin basımında ayrıca bankanın da kusurunun bulunduğunu, tacir olmayan çek koşanlarının bankaca bastırılırken hamiline ibaresinin banka tarafından bastırılması gerektiğini, çek kanuna göre banka tahsil için getirilen tacir olmayan çeklerin hamiline kesilmesi halinde bankanın mevcut delillerle birlikte en geç bir hafta içinde çek hakkında cumhuriyet başsavcılığına ve gelir idaresi başkanlığına suç duyurusunda bulunmaları gerektiğini, dava konusu çekin …’ten alacağı karşılığında almış olduğunu, kendisiyle bir alakasının bulunmadığını, çeki alacaklı olduğu …’e teslim edemediğinden dolayı 31/05/2019 tarihinden bu yana mağdur olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, çek istirdatı istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının alacaklı olduğunu belirttiği …’e çeki teslim etmesinin ödeme vasıtası olan çekin vasfına aykırılık teşkil ettiği gibi çekin keşidecesi …’ın kolluk ifadesinde de bu çeki ticari ilişkisi sebebiyle davacı …’e keşide ederek verdiğini ifade ettiğini, …’in de 10/10/2018 tarihinde dava konusu çekinde aralarında bulunduğu şekilde cüzdanını kaybettiği, davalı gibi muhasebeci olan …’ün davalı ile birlikte çekin tahsili için bankaya gittikleri banka görevlisinin çek keşidecisi …’ı araması üzerine …’ün çekin nasıl elde ettiğine dair muhasebeci sıfatıyla uyumlu olmayacak şekilde beyanda bulunduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalının istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.366,20 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭1.024,65‬ TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.18/11/2022