Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1690 E. 2023/731 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 06/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 06/04/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava konusu alacak hususunda Davalı firma ile uzlaşma yoluna başvurulduğunu ancak uzlaşmanın anlaşmazlık ile sonuçlandığını, müvekkili şirketin tarım ürünleri satan bir şirket olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında 17.05.2017 tarihli satış sözleşmesi gereği ürün alım-satımı gerçekleştirildiğini, sözleşme gereği ödenmesi gereken bedelin 66015 USD olduğunu, borçlu şirketin borcun bir kısmını üç ayrı çek ile ödediğini, ancak bakiye 7.455,71 USD ödememesi üzerine davalı şirket aleyhine Antalya 4.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı şirketçe yapılan icra takibine, borcun tamamına, faiz ve ferilerine itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğunu, taraflar arasında ticari ilişkiye istinaden 26.07.2017 tarihli fatura ve 26.07.2017 tarihli irsaliyesinin düzenlendiğini ve 17.05.2017 tarihli sözleşmenin 5. Maddesi uyarınca İzmir Limanında malların teslim edildiğini, ayrıca malların teslimi sırasında davalı şirketten kaynaklanan liman masrafları oluştuğunu, söz konusu liman masraflarına yönelik 08.08.2017 tarihli fatura düzenlendiğini, davalı şirket tarafından bu fatura bedelinin ödenmediğini, davaya konu olmayan Antalya 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ile davalı şirket aleyhine yapılan icra takibindeki malların teslimine yönelik düzenlenen masraf bedelini ödediğini, davalı şirketin söz konusu faturalara süresi içerisinde itiraz etmediğini, davalı tarafın adına düzenlenen faturayı aldığını ve TTK 21/2 maddesi kapsamında 8 gün içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığını, içeriği kabul edilen fatura bedelinin davalı tarafça müvekkiline ödenmediğini, bu nedenle davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın asıl alacak yönünden itirazının iptali ile asıl alcak olan 7.455,71 USD üzerinden takibin devamına, itiraz edilen miktar üzerinden % 20 inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın da kabulünde olduğu üzere mal alım satımından kaynaklı 26.07.2017 tarihinde 66.015,10 USD lik(26.07.2017 tarihi itibari ile USD=3,5574 TL) 234.842,12 TL karşılığı fatura düzenlendiğini, iş bu fatura karşılığı olarak müvekkili tarafından peşinat olarak mal tesliminden önce 15.07.2017 tarihli Ziraat Bankası … çeknolu 47.000 TL ve kalan bakiye için Garanti Bankası 30.01.2018 keşide tarihli … çek nolu 54.000 TL, 28.02.2018 keşide tarihli … çek nolu 60.000 TL ve 30.03.2018 keşide tarihli … çek nolu 60.000 TL çek verildiğini ve çeklerin ödendiğini, Bu durumun da tartışmasız olduğunu, iş bu sürecin sonunda davacı tarafından çeklerin ödeme tarihindeki tutardan kur hesabı yapılarak 18.12.2018 tarihinde 42.853,44 TL lik İcra takibine geçildiğini ve ekinde muavin defter kayıtları konularak kur farkından doğan alacak talep edildiğini, iş bu icra takibine davacı tarafa tüm borcumuzun ödenmesi nedeni ile tarafımızdan itiraz edildiğini ve bu durum ticari defterlerin incelenmesi ile de ortaya çıkacağını, yapılan takip ve davanın kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu. Davacı her ne kadar yabancı para üzerinden fatura düzenlemiş ve alacağını bu yönde talep etmişse de müvekkil tarafından yapılan ülke parasından ödemeyi ve daha önemlisi çek ile ödemeyi kabul etmiş olup; bu raddeden sonra kur farkı hesabı yaparak müvekkile bakiye alacak yansıtamayacağını, kambiyo hukukuna göre çek bir ödeme aracı olup ödeme için çeki telim alan davacının çek üzerindeki bedel dışında kur farkı talep edemeyeceğini, davacı tarafın sözleşmenin üzerinden yaklaşık 1,5 sene ödemelerin üzerinden 1 sene sonra piyasalardaki kur dalgalanmasından yararlanarak kötü niyetli bir şekilde müvekkile karşı takip yaptığını ve kur istikrarsızlığından yaralanmak istediğini, bu kötü niyetli bir yaklaşım olup hukuk tarafından himaye göremeyeceğini, ayrıca müvekkil ticari itibari yerinde itibarlı piyasalar açısından sağlam bir firma olup mal kaçırma iddiaları komik ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın kötü niyetini bu aşamamda da sürdürmekte olduğunu, açıklanan nedenlerle davacı tarafa konu borçlarının tamamının çeklerle ödenmiş olması nedeni ile haksız davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve savunma etmiştir.
Mahkemece,”…dava dilekçesinde, sözleşme gereği anlaşılan bedelin $ türünden olduğu, bakiyenin de $ üzerinden olduğu belirtilerek, $ üzerinden davanın açıldığı açıkça belirtildiği, davalının ödemelerini TL cinsinden çek ile yaptığı da davacı tarafça belirtildiği, çek keşide edilmek suretiyle yapılan ödemelerde kur farkı istenilemeyeceği” gerekçesiyle kur farkı talebine ilişkin iş bu davanın reddine, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; satış sözleşmesi ve fatura muhteviyatının teslimi hususunda ihtilaf bulunmadığını, varlığı ihtilafsız sözleşmeye göre kur farkı talep edilebileceğini ayrıca bilirkişinin ek raporunda kur farkı istenemese dahi davalının davacıya 15.073,54 TL borcu olduğu tespit edilmesine rağmen yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın bulunmamasına, kararın aşağıda belirtilen bent haricinde doğru olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin aşağıda belirtilen bent dışındaki sair yönlere ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davanın icra takibine yapılan itirazın iptali davası olduğu, takipte aradaki ticari ilişkiden kaynaklı bakiye alacağı ödenmesinin talep edildiği, sadece kur farkı talebinde bulunulmadığı, bilirkişi raporu ile de her iki tarafın usulüne uygun olarak tutulan defterlerinde kur farkı alacağı dışında davalının davacıya 15.073,54 TL açık hesaptan kaynaklı borçlu bulunduğu tespit edilmesine rağmen, davanın bu yönden kısmen kabulüne, takipten önce temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından faiz isteminin ve fazlaya ilişkin istemlerin reddine, kabul edilen kısım likit olduğundan bu yönden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde tamamen reddine karar verilmesinde usul ve yasaya uygunluk bulunmadığı, davacı vekilinin istinafının bu yönden yerinde olduğu ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/02/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalının Antalya 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin; 15.073,54 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
15.073,54 TL’nin %20’sine tekabül eden 3.014,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.029,67 TL harçtan peşin olarak yatırılan 731,83 TL harcın mahsubuyla bakiye 297,84 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
c-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile 731,83 TL peşin harç olmak üzere toplam 776,23 TL harcın kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 273,04 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı tarafından yapılan davetiye gideri 76,50 TL, posta masrafı 85,00 TL, bilirkişi masrafı 900,00 TL olmak üzere toplam 1.061,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 373,37 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e-Arabuluculuk aşamasında sarf edilen 1.320,00 TL yargılama gideri olarak 6183 sayılı kanuna göre tahsil edilmek üzere, kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 464,30 davalıdan, 855,70 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye İRAT KAYDINA,
f-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen kısım yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
g-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen kısım yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
ğ-Taraflarca tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 48,50 TL posta masrafı, 5,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 216,10 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı gözetilerek hesaplanan 76,01 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.06/04/2023