Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1651 E. 2021/1427 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın Dava Şartı Yokluğu Nedeniyle Usulden Reddi

Taraflar arasındaki İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında düzenlenen 18.12.2017 tarihli sözleşme nedeniyle müvekkilinin alacağı karşılığında 31.07.2018 tarihli 100.000,00 TL bedelli çekin müvekkiline ciro edildiğini, çek bedelinin ödenmeyen 48.000,00 TL’lik kısmının tahsili için başlatılan icra takibinin borlunu borca ve imzaya itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı vekili, icra takibinin yalnız çeke dayalı olduğunu, itirazın iptali davalarının sıkı sıkıya takibe bağlı olduğunu, davacının takipte dayanmayıp dava dilekçesi ekinde sunduğu sözleşmeye dayanmasına muvafakat etmediklerini, takip dayanağı çekin süresinde ibraz edilmemekle kambiyo niteliğini kaybetmesi nedeniyle, davacının müvekkiline başvuru hakkını kaybettiğini, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunmadığını, talep edilen faizi kabul etmediklerini, çek üzerindeki tarihte tahrifat bulunduğu gibi yazı ve imzanın da müvekkiline ait olmadığını savunarak davanın reddi ile %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin ilamına atıfta bulunularak taraflar arasındaki uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklanmakla davanın ticari dava niteliğinde olduğu, ticari davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurunun zorunlu dava şartı olduğu, ibraz edilen son tutanakta uyuşmazlığın kıymetli evraktan kaynaklandığı belirtilmiş ise de tutanak içeriğinden nelerin müzakere edildiği hususunun belirlenmesinin mümkün olmadığı, dava şartı arabuluculuğun davanın açılmasından önce usulüne uygun olarak yerine getirilmediği ve dava şartının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 6235 sayılı HUAK’ın 18/A 1-2.maddesinde arabulucuya başvurunun dava şartı olduğu ve son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesi ile mahkemeye sunulması zorunluluğunun düzenlendiğini, son tutanağın içeriğindeki alacak kalemlerinin tek tek yazılması gerektiğine ilişkin düzenlemenin bulunmadığını, mahkeme kararının gerekçesinde yer alan Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararının işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan birden çok alacak kalemini içerdiğini, oysa takip ve dava konusu alacağın çek bedelinin 48.000,00 TL’lik kısmına ilişkin olup başka bir alacak kaleminin bulunmadığını, arabuluculuğa başvuru dava şartının usulüne göre yerine getirildiğini, istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, arabuluculuk dava şartının usulüne uygun şekilde yerine getirilip getirilmediği konusundadır.
DELİLLER:
1-Beyan dilekçeleri,
2-Arabuluculuk Sonuç Tutanağı,
3-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, süresinde ibraz edilmeyen çek bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesinde “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A/2. maddesinde “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki dava süresinde ibraz edilmeyen çeke dayalı takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. 6325 Sayılı Yasanın 18/a maddesi ve TTK’nın 4. maddesi uyarınca arabuluculuk dava şartına tabidir.
Davacı vekili tarafından dava tarihinden önce 01.08.2019 tarihinde arabulucuya başvurulmuş, tarafların ilk toplantıya katıldıkları ve müzakere sonucunda anlaşmaya varamadıklarına ilişkin sonuç tutanağının düzenlendiği, tutanakta uyuşmazlık konusunun “kıymetli evraktan kaynaklanan uyuşmazlık” olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesi tarafından tarafların anlaşamamasına ilişkin arabuluculuk son tutanağında uyuşmazlığın neye ilişkin olduğu, hangi taleplerin müzakere edildiğinin açıkça belirtilmediği, tutanak içeriğinin dava şartını karşılayıp karşılamadığı, arabulucunun toplantıya katılan taraflara bilgilendirme yapıp yapmadığının anlaşılamadığı, bu hali ile usulüne uygun bir arabuluculuk başvurusunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki uyuşmazlığın takip konusu çekin ödenmeyen kısmından kaynaklandığı, aralarında başka bir alacak ile ilgili uyuşmazlığın bulunmadığı, davalı tarafından dahi arabuluculuk sürecinde uyuşmazlık konusunun müzakere edilmediğinin savunulmamış olmasına göre, davacı tarafından arabuluculuk dava şartının dava tarihinden önce yerine getirildiğinin kabulü gerekirken somut olaya uygulanma yeri bulunmayan Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin kararına atıfta bulunarak oluşturulan gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş olması nedeniyle davanın esasına ilişkin taraf delilleri toplanarak ulaşılacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 06/04/2021 tarih ve …Esas, …Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-İlk Derece Mahkemesince davacının davanın esasıyla ilgili gösterdiği deliller hiç toplanmadan karar verildiği anlaşıldığından Dairemiz kararı doğrultusunda 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
5-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 24,50 TL tebligat masrafı, 48,50 TL istinaf posta gidiş-dönüş masrafı toplamı 235,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
7-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine istinaf vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.10/09/2021