Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1560 E. 2023/1886 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 01/12/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 29/01/2021
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 01/12/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin oğlu …’ı pilot okulu …’e kayıt ettirmesi için kendisi de pilot olan …’e ve kardeşi …’e bir miktar para verdiğini, şahısların müvekkilinden parayı almalarına rağmen okula ödeme yapmadıklarını, okula çek ile ödeme yapıldığının kendisine bildirildiğini, okula ödeme yapılmamasına karşın müvekkilinin, oğlunun pilot okuluna gidebilmesi için tüm ödemeyi kendisinin yaptığını, bu amaçla şahıslara verdiği parayı iade etmelerini istediğinde ise şahısların parayı iade etmediğini, sonraki bir tarihte ödeme vaadi ile müvekkili adına 26/05/2008 tanzim tarihli, 30/06/2008 vade tarihli 7.500,00.-TL bedelli,- 26/05/2008 tanzim tarihli, 30/07/2008 vade tarihli 7.500,00.-TL bedelli,- 26/05/2008 tanzim tarihli, 30/08/2008 vade tarihli 7.500,00.-TL bedelli,- 26/05/2008 tanzim tarihli, 30/09/2008 vade tarihli 5.000,00.-TL bedelli,- 4 adet bono tanzim ettiklerini, bonoların vade tarihinde ödenmemesi üzerine şahıslar aleyhine Adana 6. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ancak şahısların işbu takibe yönelik haksız ve mesnetsiz olarak borca ve ferilerine 25/05/2012 tarihinde itiraz ederek takibin durdurulduğunu, şahısların bonoların zaman aşımına uğradığını, böyle bir borçlarının bulunmadığını iddia ettiklerini, ancak bonolar üzerindeki imzalarını inkar etmediklerini, her ne kadar zaman aşımından söz etseler bile genel haciz yolu ile ilamsız takip olması dolayısıyla ve adi senet hükmü taşıyan senetlere ilişkin alacağın Boçlar Kanununa göre 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğu dikkate alınarak ilgili zaman aşımı itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, belirterek, borçlunun icra takibine yaptığı haksız itirazın iptaline, takip konusu alacağın % 40’ından az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçesinde özetle; davacının davasında haksız ve kötü niyetli olduğunu, dava dilekçesinde ileri sürülen kendisine borçlu olduğuna dair iddialarının kabul edilemeyeceğini, öncelikle davacının oğluna uçuş eğitimi aldırmaya karar vermesi sonrası pilot olan ve uçuş okullarında indirim hakkı bulunan kendilerinden destek istediğini, bu kapsamda davacının iddia ettiği gibi … uçuş okuluna kendi adına ödeme yapılmak üzere toplamda 27.500,00.-TL oğlu …’ın …’e kaydettirilmesi amacıyla ödeme yaptığını, yapılan bu ödeme ile ilgili kendisini garanti altına almak için de davacının dilekçesinde bahsettiği senetleri, tanzim tarihi ve vade tarihi yazılmaksızın boş olarak verilen para karşılığında aldığını ve kendileri tarafından ilgili okula ödeme yapıldıkça senedi geri vermeyi taahhüt ettiklerini, ancak kendisine ödemeler yapıldığı halde ödenmiş senetlerle ilgili icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibi kapsamında gönderilen ödeme emri ekinde senet fotokopilerinin gönderilmediğini, icra dairesinin Adana olması nedeniyle de bu güne kadar icra dosyasına bakma şansı olmadığını, tüm bu olanlara istinaden davacının oğlunun kayıt işlemi için davacıyla birlikte harekete geçmek suretiyle davacının oğlunun 18 ay sürecek olan eğitim süreci başladığını, bu süreçte davacı adına 06/06/2007 tarihinde 4.961,50.-TL ile 17/07/2007 tarihinde de 4.721,00.-TL olmak üzere ilk etapta o dönem sahibi ve yetkilisi olduğu … Havacılık Ltd. Şti hesabından toplamda 9.682,50.-TL okula ödeme yapıldığını belirtmiş olup, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıların takip konusu senetlere karşı ödeme yaptıklarını HMK 200.maddesince yazılı delil ile ispatlayamadıkları, davacının da ödeme iddiasını kabul etmediği gerekçesiyle, davanın bilirkişi raporu doğrultusunda kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar karşı, davalılar … ve … ayrı ayrı istinaf yoluna başvurmaları üzerine Dairemizin 20/10/2017 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile, “…mahkemece yargılama sırasında davacı tarafından iki kişilik hava aracının davalılara satıldığı, bu nedenle senet düzenlendiği yolunda davalı tarafın ve davacı tarafın beyanı olmasına rağmen taraflara 26/05/2008 tarihli satış protokolünü sunmaları hususunda süre verilmediği ve bu satış protokolünün irdelenmek suretiyle taraflar arasındaki alacak verecek ilişkisini doğuran temel ilişkinin niteliğinin tespit edilmediği, davalıların ödeme iddiaları hususunda tüm dava taraflarının isticvap edilerek dosyaya davalılarca sunulan ödeme belgelerinin takibe konu dört adet senede istinaden verilip verilmediğinin araştırılmadığı, öte yandan satış protokolüne konu hava aracının davacı … adına resmi tescil kaydı olup olmadığı, hava aracının icrai yolla davacı …’ a devredilip devredilmediği hususunda tarafların tüm delillerin toplanması ve icra takip dosya aslınında getirtilip incelenerek oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı gerekçeyle eksik inceleme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Sonuç olarak, davalıların istinaf başvurularının esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan hususlarda eksik araştırma ve incelemeyle ve davanın esasına ilişkin deliller toplanmaksızın karar verilmiş olduğundan 6100 Sayılı HMK’ nın 353/1-a-6 maddesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına” karar verilmiştir.
Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda mahkemece, “…davacının, davalı pilot olan …’e ve kardeşi …’e pilot okuluna kaytettirilmesi için bir miktar para verdiği, verilen bu paranın okula ödenmediği, okula ödenmeyen bu meblağın iadesi yerine davalılar tarafından davacıya 2AIR CRETION CLIPPER XP-15 tipi … seri numaralı hava aracının fiili olarak teslim edildiği, ancak hava aracının mülkiyetini devrinin gerçekleştirilmediği, bu aracın davalılar tarafından geri alınması için taraflar arasında 06/05/2008 tarihli satış protokolü başlıklı protokol yapıldığı, sözleşmeye göre hava aracının davalılara davaya konu 4 adet senet ve 5.000,00.-TL bedel ile iade edildiği anlaşılmıştır. Bu senetler karşılığında davalılar tarafından davacıya toplam 10.852,75.-TL tutarında bir ödeme yapıldığı, senet bedelleri bakiyesinin 16.647,25.-TL kaldığı ve bu bakiye kalan alacağa işlemiş avans faizinin 13.990,36.-TL olduğu aldırılan denetime elverişli bilirkişi raporu ile anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, alacak likit olduğundan asıl alacak miktarı olan 16.647,25.TL’nin %40’ına tekabül eden 6.658,90.-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu senetlerin 26/05/2008 tarihli sözleşme bedelini ödemek için verildiğini, ancak sözleşmeye konu hava aracının devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle senetlerin bedelsiz kaldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan ödemelerin bilirkişi tarafından eksik hesaplandığını, bu nedenle mahsubun eksik yapıldığını, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece sözleşme ve delillerin hatalı değerlendirildiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, davalıların 27/03/2013 tarihli cevap dilekçesinde, açıkça davacının oğlunun pilot okuluna kaydı için kendilerine verilen para karşılığında davaya konu senetlerin düzenlenip davacıya verildiğini, yine 24/05/2013 tarihli ikinci cevap dilekçesinde de, senetlerin okul kaydı için verilen para karşılığında düzenlenerek davacıya teslim edildiğini, protokol ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını belirtmelerine, yapılan bir kısım ödemelerin bonoların düzenleme tarihlerinden önceki döneme ilişkin olmasına, alacağın likit ve belirlenebilir olmasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.092,85 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 523,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.569,64 TL istinaf karar harcının davalılardan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalıların istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.01/12/2023

….