Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1541 E. 2021/1447 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

KARAR TARİHİ : 10/09/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/07/2019

Taraflar arasındaki Kayıt Kabul davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı müflis … ile organik bağ içerisinde bulunan … ‘de işçi olarak çalışırken işten çıkartıldığını, şirket ile düzenlenen işçilik alacaklarının tasfiyesini ilişkin protokol ile toplam alacağın 32.825,22 TL olarak kabul edildiğini, protokolde bir taksitin ödenmemesi halinde alacağın tamamının muaccel olacağının belirtildiğini, ilk iki taksitin ödenmesinden sonra 01.03.2014 tarihi itibari ile 31.625,22 TL alacağın muaccel hale geldiğini, müvekkilinin … çalışanı olarak görülse de bu şirketin % 99,9 hissesinin ….’ye ait olduğunu, şirket ortaklarının da aynı kişiler olup, grup şirketler olduğunu, şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip olsalar da aralarında sıkı bir organik bağ bulunduğunu, davacının işçilik alacaklarının müflis … için düzenlenen sıra cetveline kaydı için yapılan başvurunun reddedildiğini ileri sürerek, davacının toplam 31.625,22 TL alacağının muaccel hale geldiği 01.03.2014 tarihinden …’nin iflasının açıldığı tarih olan 29.03.2016 tarihine kadar mevduatta uygulanan en yüksek faiz oranına göre hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte iflas sıra cetveline kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı vekili, davacının iflas masasına işçilik alacağı için yapmış olduğu başvurunun başvuruya ilişkin evrakın müflis şirketle ilgisi olmadığından reddedildiğini, davacının dava dışı …’den alacaklı olduğunu, bu şirketin müflis … bağımsız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesi tarafından; dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının işçilik alacaklarının masaya kaydı için başvurduğu müflis … 11/03/2011 tarihinde yapılan olağan üstü Genel kurul toplantısı sonucunda kısmi bölünme ile tekstil alanında faaliyette bulunmak üzere … kurulduğu, şirketin Antalya Ticaret Siciline 20/04/2011 tarihinde … sicil numarası ile kaydedilerek faaliyetine başladığı, …, … %99,9 oranında hissedarı olduğu, şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip olmalarına rağmen aralarında sıkı bir organik ve yönetsel bağın mevcut olduğu, şirketlerin faaliyetlerinin ekonomik ve ticari anlamda bir bütünlük arz ettiği, her iki şirketin grup şirketler olduğu, perdeyi aralama ilkesi gereğince aralarında organik bağ bulunduğunun kabulü ile müflis … de davacı alacağından sorumlu olduğu, davacının protokol gereğince hesaplanan 32.825,22 TL’lik işçilik alacağının Antalya 9. İflas Dairesinin … sayılı iflas masasındaki sıra cetvelinde kabul edildiği ancak müflis … Antalya 10. İflas Müdürlüğünün … nolu iflas masası sıra cetveline 47.687,75 TL alacağını kaydettirmek için yaptığı başvurunun reddedildiği, davacı işçi ile … arasında yapılan işçilik alacaklarının tasfiyesine ilişkin 06/12/2013 tarihli protokol nedeniyle davacının müflis şirketin iflasının açıldığı 29/03/2016 tarihi itibariyle isteyebileceği faiz tutarının 5.910,88 TL olup, toplam 37.536,10 TL olduğu, ancak davacının Antalya 9. İflas Dairesinin … sayılı … iflas masasından talep ettiği ve talebinin kabulü ile sıra cetvelinde kesinleşen alacak miktarı olan 32.825,22 TL’den fazlasının talep edemeyeceği gerekçesiyle bu tutara ilişkin davanın kısmen kabulüne, alacağın Antalya 10. İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında düzenlenen sıra cetveline kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının … çalıştığına dair itirazlarının bulunmadığını, … ile … ayrı tüzel kişiliklerinin bulunduğunu, davacı tarafından ….’den 27.09.2017 tarihinde 47.687,75 TL alacak talebinde bulunduğunu, mahkemece davacının 32.825,22 TL alacağının kayıt ve kabulüne karar verilmiş olmasına göre davanın kısmen kabulü ile reddedilen kısım için yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, davacının alacaklı olduğu şirket ile müflis … arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, davacı alacağından müflis şirketin sorumlu olup olmadığı, buna göre davacının müflis şirket ile ilgili iflas sıra cetveline kayıt kabul isteminin yerinde olup olmadığı konularında toplanmaktadır.
DELİLLER :
1-Beyan dilekçeleri,
2-Antalya 12. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
3-Bilirkişi raporu,
4-Antalya 9. İcra ve İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası,
5-Antalya 10. İcra ve İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası,
6-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, iflas sıra cetveline kayıt kabul istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davaya konu Antalya 10. İflas Müdürlüğünün … İflas sırasına kayıtlı müflis … sıra cetveli ve iflas idaresi kararının incelenmesinden, davacının 47.687,75 TL alacağının masaya kaydı için 27/09/2017 tarihinde başvurduğu, talebinin alacağa dayanak belgelerin …’ye ait olduğu gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 235/1. maddesinde sıra cetveline itiraz edenlerin cetvelin ilamından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmak zorunda olduğu düzenlenmiştir.
Davacının kayıt başvurusu sırasında tebliğ masrafı verdiği ve iflas masası red kararının davacıya 23/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği bildirilmiş olup, davanın yasal 15 günlük süresi içinde 01/11/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Emsal dosyalarda incelenen Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı 29.03.2016 tarihli ilamına göre Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … Sicil numarasına kayıtlı …”nin ve Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı ….’nin İİK’nın 179. maddesi uyarınca ayrı ayrı iflaslarına karar verilerek iflasın 29.03.2016 tarihinde açılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacının, Antalya 9. İcra Müdürlüğünün …iflas sayılı dosyasında müflis … ile ilgili 27/12/2016 tarihli sıra cetvelinde 482. sırada davacının 32.825,22 TL alacağın iflas masasına kaydını talep ettiği, talebinin kabul edildiği anlaşılmıştır.
Emsal dosyalarda incelenen Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı ve borçlu ve müflis şirket ile ilgili iflas erteleme istemli açılan davada her iki şirketin vekili dava dilekçesinde şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip olmalarına rağmen aralarında sıkı bir organik bağın mevcut bulunduğunu, şirketlerin faaliyetlerinin ekonomik ve ticari anlamda bir bütünlük arz ettiğini, iki şirketin aynı zamanda borçlanmalarda da birbirlerinin müteselsil kefili olduklarını, …’nin, …’nin % 99,9 oranında hissedarı olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
Tüzel kişiliğin, sözleşmeden ya da kanundan doğan her türlü yüküm ve borçlardan ve kaynağı ne olursa olsun sorumluluklardan kurtulmak için bir araç olarak kullanılmasını engellemek amacıyla, Anglo-Sakson ve Kara Avrupası hukuk sistemlerinde “perdeyi kaldırma teorisi” olarak anılan hukuk ilkesi geliştirilmiş bulunmaktadır. Bu teori ile, tüzel kişiliklerin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanıldığı durumlarda, tüzel kişilik dikkate alınmamakta, yani yokmuş gibi hareket edilmekte ve ayrı tüzel kişilik savunmasından yararlanmak isteyenlere izin verilmemektedir. Teoriye bu ismin verilmesinin sebebi, hukuki sorumluluktan kaçınmak amacıyla farklı tüzel kişilik savunması yapan kişilerin “tüzel kişilik” perdesi arkasına saklanmaya çalışmaları; teorinin müdahalesi ile tüzel kişiliğin yok sayılmasıyla veya bu perdenin aralanması suretiyle perdenin arkasındaki gerçek yükümlünün borçtan sorumlu tutulabilmesidir. Perdeyi kaldırma teorisi vasıtasıyla, tüzel kişinin borçlarının, üyelerine izafesi mümkün olduğu gibi üyelerin borçlarından dolayı, tüzel kişinin sorumlu tutulması da olanak dahilindedir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15/10/2014 tarih ve 2014/7271 Esas, 2014/15583 Karar).
Davacının işçilik alacaklarının masaya kaydı için başvurduğu müflis …’nin 11/03/2011 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısı sonucunda kısmi bölünme ile tekstil alanında faaliyette bulunmak üzere …’nin kurulduğu, şirketin Antalya Ticaret Siciline 20/04/2011 tarihinde … sicil numarası ile kaydedilerek faaliyetine başladığı, …, …’nin % 99,9 oranında hissedarı olduğu, şirketlerin farklı tüzel kişiliklere sahip olmalarına rağmen aralarında sıkı bir organik bağın mevcut olduğu, şirketlerin faaliyetlerin ekonomik ve ticari anlamda bir bütünlük arz ettiği, bu iki şirketin aynı zamanda borçlanmalarda da birbirlerinin müteselsil kefili oldukları, şirketler arasındaki organik bağın iflas ertelemesi davasında bizzat şirket vekillerince de ileri sürüldüğü, her iki şirketin grup şirketler olduğu ve aralarında organik bağ bulunduğunun kabulü ve müflis …’nin de davacı alacağından sorumlu olduğu sonucuna ulaşılmalıdır.
Davacı …’nin çalışanı olduğunu, şirket ile düzenlenen 06/12/2013 tarihli işçilik alacaklarının tasfiyesine ilişkin protokolde 32.825,22 TL alacağın kabul edildiğini, protokol ile belirlenen ödeme planı kapsamında yapılan ödemelerden sonra kalan alacağının 31.625,22 TL olduğunu ileri sürerek, bu tutarın muacceliyet tarihi 01/02/2014’ten müflis …’nin iflasının açıldığı tarihi olan 29/03/2016 tarihine kadar işlemiş faiziyle birlikte iflas sıra cetvelinin kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı …’nin çalışanı olduğunu, şirket ile düzenlenen 06/12/2013 tarihli işçilik alacaklarının tasfiyesine ilişkin protokolde 32.825,22 TL alacağın kabul edildiğini, protokol ile belirlenen ödeme planı kapsamında yapılan ödemelerden sonra kalan alacağının 31.625,22 TL olduğunu ileri sürerek, bu tutarın muacceliyet tarihi 01/02/2014’ten müflis …’nin iflasının açıldığı tarihi olan 29/03/2016 tarihine kadar işlemiş faiziyle birlikte iflas sıra cetvelinin kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı alacağı ile ilgili hesaplamayı içeren bilirkişi raporu alınmış, davacının işverene olan … ile müflis … arasında organik bağ bulunduğu kabul edilerek davacının talep ettiği 32.825,22 TL’nin muaccel hale geldiği 01/03/2014 tarihinden iflasın açıldığı tarihe kadar hesaplanan faiz alacağının 5.910,88 TL eklenmek suretiyle toplam 37.536,10 TL olduğu, ancak davacının Antalya 9. İflas Dairesinin … sayılı müflis …’nin iflas masasından talep ettiği ve talebin kabulü ile sırta cetvelinde kesinleşen alacak miktarı olan 32.825,22 TL’den fazlasını Antalya 10. İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyasından düzenlenen sıra cetveline kayıt talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle bu tutara yönelik davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi yerindedir.
Mahkemece, davacı alacağın 37.596,10 TL olarak hesaplanıp 32.825,22 TL alacağa yönelik davanın kabulüne karar verilmiş olmasına göre davanın kısmen kabulü ile kabul ve red oranlarına göre yargılama giderleri ve vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yargılama giderlerinin tamamının davalıdan tahsiline karar verilerek davalı lehine vekalet ücretine karar verilmemesi doğru olmamıştır.
Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esastan kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 31.625,22 TL işçilik alacağının ve bu alacağın iflasın açılma tarihi olan 29/03/2016 tarihine kadar işlemiş faizi 1.200,00 TL toplamı 32.825,22 TL için davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/07/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 32.825,22 TL alacağın Antalya 9 İcra Müdürlüğü’nün … numaralı dosyasında masaya kayıtlı alacak ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, Antalya 10.İflas Müdürlüğü’nün … numarasına kayıtlı iflas dosyası masasının sıra cetveline KAYIT VE KABULÜNE,
Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 23,40 TL harcın davalıdan TAHSİLİNE,
c-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 35,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 71,80 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı tarafından yapılan davetiye gideri 83,00 TL yargılama giderinin davada kabul ve reddilen oran dikkate alınarak hesap edilen 72,60 TL’sinin davalıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
e-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
f-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
g-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 11,00 TL tebligat masrafı, 48,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 157,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.10/09/2021