Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1479 E. 2023/840 K. 24.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 17/03/2021
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 24/04/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkil şirketin yatak ve baza satışı konusunda sözlü olarak anlaştığını, ardından çalışan imzasına sevk irsaliyesi düzenlendiğini, ancak fatura alacağının tahsil edilemediğini, davalı tarafın müvekkil şirketçe başlatılan icra takibine olan haksız itirazları sonucunda takibin durdurulduğunu, arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak tarafların anlaşma sağlayamadığını, davalı tarafın itiraz dilekçesinde borçlu olduğu iddiasını ispatlayacak delil sunamadığını, icra takip dosyasında uygulanan faizlerin yasal olduğunu ve yapılan itirazların hukuki dayanağının olmadığını, davalının Antalya Genel İcra Dairesi … sayılı dosyasına yapılan itarın iptaline ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı taraf cevap dilekçesi vermemiş, davalı vekili özetle, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı kayıtlarına göre taraflar arasında faturaya dayalı ticari ilişki olduğu, davacının usulüne uygun defter kayıtlarına göre davalıdan 10.177,50.-TL fatura alacağı bulunduğu, davalının defter ve belgelerini ibraz etmediği anlaşıldığından davacının davalıdan 10.177,50.-TL alacaklı olduğunun kabul edildiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı …. … Ltd. Şti. arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, dava konusu eşyaların dava dışı şirket tarafından temin edildiğini, bedelinin ise zamanında ve eksiksiz olarak müvekkili şirket tarafından davacı tarafa ödendiğini, daha sonrasında davacı şirket tarafından yatak ve bazalara ilişkin 02/12/2019 düzenleme tarihli …. seri numaralı 10.177,50 TL bedelli irsaliyeli fatura tanzim ettiğini, söz konusu malzemelerin teslim edilip ödenmediği iddiası ile takip başlattığını, davacı şirket ile dava dışı şirket arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, son zamanlarda bu iki şirket arasında uyuşmazlık çıktığını, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, yazılı olarak bildirdikleri hususların dikkate alınmadığını, isticvap, yemin, tanık beyanı vs. Gibi hukuksal yollar kullanılmadan ve bu konuda somut ve kesin bir sonuç elde edilmeden verilen hükmün doğru olmadığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
“… HMK’nın 222/2. maddesinde belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir. Diğer tarafın belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Bu durumda mahkemece, davalıya HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca kanuna uygun olarak tutulmuş defterlerini ibraz etmesi, etmediği takdirde davacının defterlerindeki kayıtların davacı yararına delil olarak kabul edileceği ihtarına havi aynı Yasa’nın 94. maddesi gereğince kesin süre verilip süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarının da HMK’nın 222/3. maddesi gereğince bildirilerek ihtar edilmesi ile sonucuna göre yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekir” (Yargıtay Y. 11. HD’nin 2020/4507 Esas, 2021/6708 Karar sayılı ilamı)
Davacı, 10.177,50 TL tutarındaki 02/12/2019 düzenleme tarihli faturaya dayalı alacağın tahsili için takibe geçmiş, vaki itiraz üzerine duran takibin devamı için eldeki itirazın iptali davasını açmıştır. Takip dayanağı fatura olmakla, bu yönden inceleme yapılması gerekir. Yargılama sırasında davacının incelenen ticari defterine göre, alınan bilirkişi raporu sonucunda davacı kayıtlarına göre davacının 10.177,50 TL tutarındaki fatura nedeniyle alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf, defterini ibraz etmemiştir. Ancak davalıya defter ve belgeleri süresinde ibraz etmesi, aksi halde davacının usulüne uygun tutulan defterindeki kayıtların davacı lehine delil olarak kabul edileceği hususunda usulüne uygun kesin süre verilmemiştir. Ayrıca faturaya dayanak irsaliyedeki teslim alan imzasının davalı yetkilisi ya da çalışanına ait olup olmadığı yönünde herhangi bir araştırmada yapılmamıştır.
Faturaya dayanak irsaliyedeki malların teslimine ilişkin teslim alan imzasının davalı yetkilisine ya da çalışanına ait olup olmadığı yönünde gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre ve davalıya çıkartılacak ihtarlı davetiye ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca kanuna uygun olarak tutulmuş defterlerini ibraz etmesi, etmediği takdirde davacının defterlerindeki kayıtların davacı yararına delil olarak kabul edileceği ihtarına havi aynı Yasa’nın 94. maddesi gereğince kesin süre verilip süreye uyulmamasının hukuki sonuçlarının da HMK’nın 222/3. maddesi gereğince bildirilerek ihtar edilmesi ile sonucuna göre yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekir. Bu işlem yapılmaksızın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan gerekçelerle esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. Maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/03/2021 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 173,80 TL nispi istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde ilk derece mahkemesince davalıya İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.24/04/2023

…..