Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1473 E. 2023/699 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 31/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, …’nın işleteni olduğu … Mah. … Sokak No:… Merkezefendi Denizli adresinde bulunan (… ) kumaş satışı yapan işyerinin ve iş yerindeki emtiaların 18-19/03/2018 tarihinde davalıların maliki olduğu bitişik binada bulunan (… Mağazası) iş yerinin mutfak olarak kullanılan kısmından hafta sonu sızan sular nedeniyle hasar gördüğünü, iş yerinin müvekkili şirket tarafından İş Yerim Paket Poliçesi ile sigortalı olduğunu, ekspertiz raporu ile 33.438,38 TL hasar tespit edildiğini, hasar tutarının müvekkili şirketçe 04/05/2018 tarihinde sigortalıya ödendiğini, müvekkili şirketin poliçe teminatları kapsamında ödeme yaparak, sigortalısına halef olduğunu, hasara sebep olan 3. Kişilere müracaat etme hakkı doğduğunu, davalıların bina maliki olarak hasardan sorumlu olduğunu, davalıların maliki olduğu iş yerinin Denizli ili ….ilçesi … Mah. … ada … parselde bulunan … nolu bağımsız bölüm olduğunu, davalıların hasar tarihinde bağımsız bölüm maliki olarak hasardan sorumlu olduğunu, yasa gereği arabuluculuk dava şartının yerine getirildiğini beyanla Denizli 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın iptali ile asıl alacak tutarı olan 33.438,38 TL’nin sigortalıya ödeme tarihi olan 04/05/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, takibin kaldığı yerden devamını, arabuluculuk ücretinin, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalılar vekili, davanın ticari dava olmadığını görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın davaya konu bağımsız bölümü kira sözleşmesi gereği kullanan Kiracı … Ticaret Ltd. Şti.’ne ihbar edilmesi gerektiğini, dükkanın sürekli olarak kiraya verildiğini, hiç bir zaman kendileri tarafından kullanılmadığını, talep edilen bedelin kiracı şirkete rücu edilmesi gerektiğini, müvekkillerinin bağımsız bölümden suyun akması sonucu söz konusu zararın meydana gelmesi arasında illiyet bağının bulunmadığını, ekspertiz raporunda sigortalının 17/03/2018 tarihi cumartesi akşamına kadar çalıştıklarını hasarsız ve sıkıntısız bir şekilde dükkandan ayrıldıklarını, pazar günü işyerlerinin kapalı olduğunu, pazartesi günü işe geldiklerinde su sızması olduğunu, malların zarar gördüğünü beyan ettiğini, olayın oluş şekline dair beyan dışında başkaca hiçbir kayıt, resim ve belgenin bulunmadığını, müvekkilinin dükkanının diğer dükkandan daha yüksek olduğunu, akan suyun yan binan çatısına akması gerekeceğini, sigortalının binasının üstü ve bahçe olan kısmının olaydan çok kısa bir süre kapatıldığını, dükkana eklendiğini, bunun imar mevzuatına uygun olarak yapılıp yapılmadığının Belediyeden sorulmasının gerektiğini, sigortalının ekspertiz raporunda daha önceden de bu şekilde bir olayın meydana geldiğinin bildirildiğini, talep edilen faizin fahiş ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporu ve tanık beyanı ile dava dışı sigortalının iş yerinde meydana gelen hasarın davalıların maliki olduğu binanın mutfak bölümünden geçen atık su borusundan sızan sudan kaynaklandığı, bu nedenle meydana gelen zarardan davalıların TBK.’nun 69.maddesi uyarınca kusursuz sorumlu oldukları, davacı sigorta şirketi tarafından ödenen hasar tazminatının piyasa koşullarına uygun olduğu anlaşılmakla, davacının ödeme tarihinden itibaren faiz talep hakkının da mevcut olduğu da göz önüne alınarak işlemiş faize ilişkin talebin de kabulü ile subut bulan davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; göreve yönelik itirazın reddinin hukuki dayanağının olmadığını, konusunda uzman bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınmasının gerektiğini, müvekkilleri tarafından bildirilen tanıkların dinlenmeden tüm taleplerinin reddine karar verildiğini, davacı yanın talep ettiği zarar miktarının fahiş olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı sigorta şirketi, dava dışı sigortalısının uğramış olduğu zarar nedeniyle ödediği tazminatı davalılardan rücuen talep etmektedir.
Davacı sigorta şirketi, davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olayda, davalı bina maliklerinin binayı dava dışı şirkete kiraladıkları, bu binadan akan su nedeniyle dava dışı sigortalının bitişik binasındaki eşyaların zarar gördüğü, ödenen tazminatın davalılardan bina malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı olarak ve haksız fiil hükümleri çerçevesinde rücuen tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davalılar bina maliki olup, dava dışı sigortalı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki olduğu ve aralarında mutlak ticari davanın da olduğu iddia edilmemiştir. Bu durumda bina malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı olarak ve haksız fiil hükümlerine dayalı açılan rücuen tazminat davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Bu durumda mahkemece, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olduğundan, HMK’nın 353/1-a-3. maddesine göre ilk derece mahkemesinin kararının esası incelenmeksizin münhasıran görevsizlik nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca re’sen gözetilmesi görev yönünden kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde değerlendirme yapılarak ulaşılacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/04/2021 tarih ve … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-İlk derece mahkemesinin görevsiz olmasına rağmen davanın esası hakkında karar vermiş olması nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcı ile 556,10 TL nispi istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davalıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.31/03/2023