Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1463 E. 2023/713 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 04/04/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkil banka ile dava dışı asıl borçlu … İnşaat Nakliyat Harfiyat Emlak San. ve Tic. Ltd. Şirketi arasında imzalanan 22.12.2016 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden krediler kullandırıldığını, krediye ödeme aracı olarak 15.04.2016 vade tarihli keşidecisi … Mühendislik Şirketi lehtarı … İnşaat Şirketi olan 55.000,00 TL bedelli çekin ciro yoluyla bankaya devredildiğini, çekin bankaya tevdiine ilişkin 30.10.2015 tarihli çek tevdi bordrosu düzenlendiğini, asıl borçlu şirketin kredi borcunu ödenmemesi üzerine Beyoğlu 48. Noterliğinin 02.06.2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtara rağmen ödeme olmayınca Bolu 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas (Bolu İcra Dairesi … Yeni Esas) sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkil banka alacağına dayanak çekin vade tarihinde ödenmemesi üzerine Bolu 4. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalının yetki itirazı üzerine yetkili Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibe devam edildiğini, davalı vekilinin itirazı üzerine takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğine rağmen davalının cevap dilekçesi sunmadığı, böylelikle davayı tümden inkar ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, “…İİK 67/2 koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla davacı lehine hükmolunan asıl alacağın yüzde 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmolunmuş, davalı Adnan yönünden yalnızca takip talebindeki 1 nolu alacak kaleminden sorumlu olduğu kabulü ile icra inkar tazminatı buna göre hesaplanmıştır. Anlatılanlar ışığında davanın kısmen kabulüne …” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, genel kredi sözleşmesinin 11/B maddesinde temerrüt faiz oranının TL borcu için TL kredilerine uygulanan faiz oranlarının en yüksek olanın %50 fazlasının alınacağının yazılı olduğunu, ancak bilirkişilerce temerrüt faiz oranının yanlış hesaplandığını, müvekkilinin zamanaşımına uğramış çek dolasıyla takip yaptığını ve bir yıllık sebepsiz zenginleşme süresi içerisinde takibi başlattığını, takip dayanağı çek ile ilgili hükümlerinin TTK’da düzenlenmesi nedeniyle davalının takipte uygulanan faize ilişkin itirazının reddi gerektiğini, davalının sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmesi gerektiğini, müvekkili ile …Ltd. Şti arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 11.maddesinde de temerrüt faizinin kararlaştırıldığını, bilirkişinin mahkemeyi fazla talep varmışcasına rapor hazırlayarak yanılttığını, davalının muacceliyetten takip tarihine kadar uygulanan faiz oranına bir itirazının bulunmadığını, çünkü davalının cevap dilekçesinde bulunmadığını, bilirkişinin faiz oranına itiraz varmış gibi değerlendirme yapmasının taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının takibe itirazında alacağa, işlemiş faize ve ferilerine itiraz ettiğini açıkça belirttiği, cevap dilekçesi vermemesinin davacının iddialarını reddettiği şeklinde kabul edileceği hükme esas alınan bilirkişi raporunun ve mahkemenin takip tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin kabulünün yerinde olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 1.600,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.420,1‬0 TL’nin davacıya İADESİNE,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.04/04/2023