Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1356 E. 2023/519 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
DAVANIN KONUSU : Tazminat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 17/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin QM Printer UV 20191015002 seri numaralı baskı makinasının İstanbul İlinden Antalya iline … plaka sayılı araç ile … isimli nakliyeci tarafından taşındığını, taşınan ürünün nakliye esnasında uğrayabileceği olası zararlara ve risklere karşılık davalı sigorta şirketi nezdinde Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortalatıldığını, taşıma esnasında üründe hasarlar meydana gelmesi üzerine davalı sigorta şirketinden hasarın tazmininin istendiğini, sigorta şirketinin başvuruyu sonuçsuz bıraktığını, müvekkilinin dijital baskı makinasında oluşan toplam 20.125,08.-TL tutarındaki hasarın davalı sigorta şirketinden hasar tarihinden itibaren tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacının talep ettiği hasar bedelinin sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışında kaldığını, müvekkili şirket tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda hasarın yakın nedeninin nakliye sırasında makine üzerine malzeme düşmesi olarak belirlendiği, poliçe özel şart maddesi gereğince sigortalı tarafından taşıyıcı firma bilgi belgeleri iletilmediğinden hasar bedelinin teminat harici olarak değerlendirildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “Davacı şirket ile davalı Sigorta Şirketi ile 30/11/2019 tarih, … no.lu Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesini akdettiğini, bu kapsamda QM Printer UV 20191015002 seri numaralı baskı makinasını, İstanbul’dan Antalya’ya … plaka sayılı araç ile … isimli nakliyeci tarafından taşıttığını ve taşıma esnasında baskı makinasının hasar uğradığını, hasarın karşılanması için davalı sigorta şirketi nezdinde hasar dosyasının açıldığını ancak davalı sigorta şirketinin hasarı karşılamadığından ve arabulucuktan da netice alınamadığından bahisle eldeki tazminat davasını ikame ettiği, davalı sigorta şirketinin ise taşıma işinin tüzel kişiliğe haiz firma tarafından yapılmadığından bahisle poliçe özel şartlarına uyulmadığından bahisle hasrın teminat kapsamında olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
TTK’nın 850. Maddesinde taşıyıcı tanımlanmıştır. Buna göre; Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir. Eşya her türlü yükü de kapsar.
Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır.
TTK’nın 853. Maddesine göre; Taşıyıcı ve taşıma işleri komisyoncusu, taşıma işini 852 nci maddede öngörülen özel hükümlere bağlı bulunan bir kuruluşa gördürdükleri takdirde de Kanunun kendilerine yüklediği sorumluluğun hafifletilmesini veya kaldırılmasını isteyemezler. Değişik tür araçlar ile taşımaya ilişkin Dördüncü Kısım hükümleri saklıdır.
Konuyla ilgili olarak TTK’nın 856/2. Maddesine göre Taşıma senedi düzenlenmemiş olsa bile, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile taşıma sözleşmesi kurulur. Eşyanın taşıyıcıya teslimi, taşıma sözleşmesinin varlığına karinedir.
TTK’nın 877. Maddesine göre; Taşıyıcı, taşıma aracındaki arızaya, taşıtı kiraladığı kişinin onun temsilcilerinin veya çalışanlarının kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz. 879. Maddeye göre Taşıyıcı; Kendi adamlarının ve Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.
Fiilî Taşıyıcı başlıklı TTK’nın 888. Maddesine göre; Taşıma, kısmen veya tamamen üçüncü bir kişi olan fiilî taşıyıcı tarafından yerine getirilirse, bu kişi eşyanın zıyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle kendisi tarafından yapılan taşıma sırasında ortaya çıkan zarardan asıl taşıyıcı gibi sorumludur. Asıl taşıyıcının gönderen veya gönderilen ile, sorumluluğun genişletilmesi için yaptığı sözleşmeler, fiilî taşıyıcıya karşı, bunları yazılı olarak kabul etmesi şartıyla geçerlidir.
Asıl taşıyıcı ve fiilî taşıyıcı müteselsilen sorumludurlar. Hükmü düzenlenmiştir.
Taraflar arasında varlığı ihtilafsız 30/11/2019 tarih, … no.lu Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesinin incelenmesinde “açıklamalar ve özel koşullar” başlığı altında “Taşımanın Tüzel Kişiliğe haiz bir nakliyeci firma tarafından yapılması teminatın geçerliliği açsından şarttır.” hükmünün düzenlendiği, davacının da bu sözleşmeyi imzaladığı ancak davacının dava dilekçesinde ve ekinde sunduğu faturadan da açıkça anlaşılacağı üzere, taşıma işini gerçek kişi nakliyesi …’e yaptırdığı, taşıma faturasının doğrudan … tarafından davacı şirkete kesildiği, asıl taşıma işinin de fiili taşıma işinin de tüzel kişiliği bulunmayan gerçek kişi tacire yaptırıldığı, her ne kadar bu taşıma işi ticari bir faaliyet olarak kabul edilse de ticari faaliyet olarak kabul edilmesi taşıyanın tüzel kişiliği haiz olduğu anlamına gelmeyeceğinden dolayı davalının savunmalarının yerinde olduğu, hasarın teminat kapsamında olmadığı kanaatine varılmış ve davanın reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sigorta poliçelerinin tek taraflı olarak sigorta şirketince düzenlendiğini, sigorta ettirene değişiklik hakkı tanınmadığını, sigorta şirketinin taşıma işlemi öncesi nakliye vasıtasından ve nakliyeciden bilgisinin bulunduğunu, mahkeme poliçesindeki bahsi geçen madde hem poliçenin yapılış amacı hem de poliçedeki diğer bilgilerle çelişkili olduğunu, mahkemece zorunlu arabuluculuk ilk toplantısına katılmayan davalı yararına yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin ve arabuluculuk ücretinin müvekkiline yüklenmesinin de kanuna açıkça aykırı olduğunu, davalı yanın arabuluculuk ilk toplantısına geçerli bir mazereti bulunmaksızın katılmadığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, poliçede taşımanın tüzel kişiliğe haiz bir nakliyeci firma tarafından yapılmasının teminatın geçerliliği açısından şart olduğunun ve taşımanın da tüzel kişiliğe haiz şirket tarafından yapılmadığının dolayısıyla meydana gelen zararın teminat kapsamında olmadığının anlaşılmasına göre, aşağıda belirtilen bent haricinde karar hukuka uygun olmakla davacı vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-11.maddesinde “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır” hükmü düzenlenmiştir.
Bu hüküm uyarınca dosya kapsamında mevcut 16/06/2020 tarihli arabuluculuk anlaşamama tutanağı incelendiğinde; davalı tarafın ilk toplantıya katılmaması sebebi ile arabuluculuk faaliyetinin sonlandırıldığı, eldeki davanın niteliği itibari ile davadan önce arabuluculuğa başvurunun dava şartı olarak düzenlendiği, 6325 sayılı Yasa’nın 18/A-11 maddesi uyarınca arabuluculuğa katılmayan taraf kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği ve lehine vekalet ücreti taktir edilemeyeceği halde davalı yararına vekalet ücreti takdiri ile yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılması usul ve yasaya uygun değildir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilebilecektir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince açıklanan gerekçelerle kabulüne, sair istinaf sebeplerinin reddine, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/01/2021 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın REDDİNE,
b-Alınması gerekli 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 343,69.-TL harcın mahsubu ile fazladan yatırılan 163,79 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/05/2021 tarih … Esas … Karar … Harç sayılı harç tahsil müzekkeresinin İPTALİNE,
c-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-11.maddesine göre davalının arabuluculuk görüşmesinde mazeretsiz katılmaması ve bu durumda yargılama giderinden davalının sorumlu olması nedeniyle davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile 179,90 TL peşin harç, 30,00 TL tebligat gideri, 51,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 315,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e-6325 Sayılı Yasa’nın 18/A-11.maddesine göre davalının arabuluculuk görüşmesinde mazeretsiz katılmaması nedeniyle davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
f-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
g-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan 1.320,00.TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davalıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 11,00 TL tebligat gideri, 23,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 196,60 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.17/03/2023