Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/129 E. 2022/1625 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
DAVANIN KONUSU:Menfi Tespit (Bonodan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 10/11/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalıların abi kardeş olduğunu ve davalıların arkadaşları ile birlikte davacıdan zorla ve tehditle aldıkları 15/04/2018 vadeli 60.000,00 TL bedelli bononun davalı … tarafından kendi namına bedelin tamamı üzerinden Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, bononun 30.000,00 TL’sinin takip öncesi ödendiğini, takibe konu dosyada borçlu olmadığının tespiti ile teminat bonosuna dayalı icra takibinin haksız ve hukuka aykırı bir borca veya teminata dair tanzim edildiğini ve TTK hükümlerine uygun “kayıtsız ve şartsız bir borcu intiva” etmediğini, takibin durdurulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, %20 kötü niyet tazminatının davalılardan …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALILARIN SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalılar vekili, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hususların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ortada herhangi bir tehdit olayı bulunmadığını, ortada bir muvazaa işlemi bulunmadığını, bu nedenle de dava konusu senedin usulüne uygun bir şekilde icraya konu edildiğini, davalı müvekkillerinin abi kardeş olduğunu, ortada davacıların iddialarının tam aksine reel bir ticaret olduğunu, davalı müvekkili-alacaklı … aralarında malzeme ve menkul alışverişi yaptığını, bu nedenle senedin haklı olarak ciro yoluyla davalı müvekkili …’ya geçtiğini ve alacağına istinaden icra takibi başlatıldığını, davacının dava dilekçesinde 60.000,00 TL lik bononun teminat senedi olduğunu belirttiğini, öncelikle senedin teminat senedi olabilmesi için belirli şartların gerekli olduğunu, senedin üzerinde teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını, tamamen senedin kendi el yazısı ile doldurulduğu ve en önemliside senedin davacı …’in kendi el ürünü olduğunu, davacı yanın müvekkillerinin alacağına kavuşmasını engellemek ve borcunu ödememek amacıyla amacıyla işbu davayı açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini haksız yere işbu davayı ikame etmesinden dolayı davacı yanın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, Davacının senedin teminat senedi olarak verildiğine yönelik iddiasının HGK’nun 14.03.2001 tarih 2001/12-233 ve 20.06.2001 tarih, 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanması gerektiği, dayanak belgede dava konusu senede açıkça atıf yapılmasının zorunlu olduğu, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gerektiği, taraflar arasında yapılmış yazılı bir sözleşme, bir belge sunulmadığı, herhangi bir belgede senede atıf yapılmadığı, dolayısıyla davacı bu yönden de iddiasını ispatlayamadığı, davacı davalılar arasındaki ciro ilişkisinin muvazaalı olduğunu, reel bir ticaret ilişkisi olmadığını iddia etmiş ise de; davaya konu senedin mücerret borç ikrarı içeren, temel ilişkiden bağımsız senetlerden olduğu, davacının açmış olduğu davada ispat yükü kendisine ait olmasına rağmen, davasını yasal delillerle ispat edemediği, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının senedin komisyon işi nedeni ile düzenlendiğini kabul ettiğini, ancak mahkemece bu kabulün dikkate alınmadığını, bu kabul uyarınca senedin tanzim nedenini davalı tarafın tadil ettiğini, bu nedenle ispat külfetinin yer değiştirdiğini, yine davalı …’nın 19/04/2018 tarihli polis ifadesinde bono bedelinin 30.000,00 TL sinin kendisine ödendiğini beyan ettiğini, mahkemenin bu beyanı yanlış değerlendirdiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, 15/04/2018 vadeli 60.000,00 TL tutarlı bononun keşideci ile lehtar arasındaki simsarlık borcuna ilişkin olarak düzenlendiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı senedin teminat senedi olduğuna, tehdit sureti ile alındığına, davalılar arasında muvazaa olduğuna yönelik iddialarını usulüne uygun delillerle ispat edememiştir. Ancak davalı hamil … 19/04/2018 tarihli kolluk ifadesinde bono bedelinin 30.000,00 TL sini lehtar kardeşi davalı … tarafından kendisine ödendiğini açıkça beyan etmiştir. Bu beyan karşısında lehtar olan davalının bonodan dolayı bakiye alacağının 30.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan keşideci olan davacının lehtara yada hamile yaptığı bir ödeme bulunmadığından lehtar olan davalı …’ya karşı bono bedelinin tamamından, davalı hamil …’ya karşı bono bedelinin 30.000,00 TL sinden sorumluluğu devam etmektedir (Benzer yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/6958 esas, 2015/17370 karar sayılı ilamı). Bu nedenlerle davalı hamilin kabulünde olan ödeme dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 20/10/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın, davalı lehtar … yönünden REDDİNE,
b-Davanın, davalı hamil … yönünden KISMEN KABULÜ İLE
Davacı …’in Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu 02/03/2018 tanzim tarihli, 15/04/2018 vade tarihli 60.000,00 TL bedelli bononun 30.000,00 TL sinden davalı …’ya borçlu olmadığının tespitine,
c-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 2.049,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 1.031,83 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.017,47 TL harcın davalı …’dan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
ç-Davacı tarafından yatırılan 1.031,83 TL başvurma harcı ile 35,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.067,73 TL harcın davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı tarafından yapılan davetiye gideri olan 103,50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranları dikkate alındığında 51,39 TL sinin davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE, artan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
f-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.667,27 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya VERİLMESİNE, 60 bin tl hesapla
g-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya VERİLMESİNE,
ğ-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 43,00 TL posta masrafı, 30,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 221,60 TL yargılama giderinin davalı …’dan alarak davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.10/11/2022