Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 01/02/2021
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 27/03/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı alacaklı tarafından müvekkili hakkında Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden dayanak 24/01/2019 tanzim, 23/03/2019 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli ve 24/01/2019 tanzim 30/03/2019 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli bonolara dayalı olarak takibe girişildiği, müvekkili şirketin yetkili temsilcilerinin … ve … olduğunu ve takibe dayanak bonolardaki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, davalı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir ticari ilişkinin de bulunmadığını, gerçekte bu bonolardaki imzanın müvekkili şirketi temsile yetkili olmayan … isimli şahsa ait olduğunu, … ‘ın müvekkili şirket adına bastırdığı kaşe ile davalının da içinde bulunduğu toptancılardan kendi imzası ile müvekkilini borçlandırdığını, böylece müvekkili şirketin borçlandırılırken kazanılan paranın da kendi sahibi olduğu şirkete aktarıldığını belirterek borçlu olmadığının tespitine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kendisinin davacı şirket ile bu şirket kurulduğundan bu yana ticari ilişki içinde bulunduğunu, gönderdiği malların bedelini de tahsil ettiğini, bu ticari ilişkiyi davalı adına hareket eden … ile muhatap olarak tesis ettiğini, ve …’ı davalı şirketin yetkilisi olarak bildiğini, davacı şirket hakkındaki takibe dayanak bonoları da …’ın imzaladığını, imzaların davacı şirketin yetkilileri … ve …’a ait olmadığını, kendisinin teslim ettiği mallara karşılık davalıdan alacaklı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, her ne kadar davalı, davacı şirket ile bu şirketin temsilcisiymiş gibi davranan … üzerinden ticari ilişkiye girdiğini ve alacağının bu yüzden dolduğunu, bu yüzden takibe dayanak bonoların tanzim edildiğini, duruşmadaki beyanında ileri sürmüş ise de bu husus cevap dilekçesi ile ileri sürülmediğinden değerlendirilmediği, bu durumda uyuşmazlık yalnızca takibe dayanak bonolardaki imzanın davacı şirketi temsile yetkili kişiler tarafından atılıp atılmadığı noktasıyla sınırlı olduğu, davalının beyanı ile de bu imzanın davalı şirket yetkilileri … ve …’a ait olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile davacı şirket hakkında Antalya 11. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ve bu dosya dayanağı bonolar sebebiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece delillerinin toplanmadan eksik inceleme yapılarak karar verildiğini, duruşmada şirket temsilcisine söz verilmediğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu, borcunu ödemekten imtina eden karşı tarafın kötüniyetli olduğunu, müvekkilinin, davacı şirketle uzunca bir süredir ticari ilişkide olduğunu, birçok alışveriş yaptıklarını, eksik inceleme neticesinde karar verildiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, davanın Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu bonolar nedeniyle menfi tespit istemi niteliğinde olmasına, takibinde kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla yapılmasına, takip konusu bonolarda davacı şirket yetkilisinin imzasının bulunmamasına, dava ve takip niteliğine göre, davalı yanca ileri sürülen asıl borç ilişkisine dayalı iddianın ayrı dava konusu oluşturmasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 750,50 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 187,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 562,87 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.27/03/2023
….