Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/12 E. 2022/1518 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
DAVANIN KONUSU:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 27/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın 30.03.2011 düzenleme ve 07.04.2011 vade tarihli bono ile davacı müvekkili hakkında Antalya 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 23.04.2011 tarihli kambiyo senedine dayalı ve 75.000,00 USD bedelli takip başlattığını, müvekkilinin Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına itiraz ettiğini ve senetteki imzanın bir tanesinin müvekkiline ait olmadığının veborçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali ile icra inkar tazminatı talepli dava açtığını, davanın reddine karar verildiğini, müvekkilinin bono alacıklısı ve davalı …. tanımadığını, senet düzenleme tarihi öncesinde ve sonrasında kendisiyle hiçbir ticari ilişkide bulunmadığını, müvekkilinin icra takibine konu senet ve içeriği borç ile herhangi bir ilgisinin olmadığını, müvekkilinin eski eşi ile arasında boşanmalarından kaynaklanan husumet olduğunu, müvekkilinin eski eşi …’in müvekkiline zorla boş senetlere imza attırdığını, ve sonradan üzerinin doldurarak icra takibine konu yapıldığını, müvekkilinin 75.000,0 USD doları borçlanacak ne iş kapasitesi nede maddi gücü bulunmadığını, senedin kötü niyetle ve müvekkilini zarara uğratmak amacı ile hukuka aykırı olarak doldurulduğunun açık olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile muvazaalı ve hukuka aykırı olarak sonradan düzenlenen senet nedeni ile müvekkilinin borcunun olmadığının tespitine, dava konusu senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesine özetle; taraflar arasında bir alacak- borç ilişkisi mevcut olduğunu, borçlarını ödemeyen borçlular hakkında yasal işlemler başlanıldığını, yapılan icra takibine karşı borçlu tarafından 03/05/2011 tarihinde imzaya itiraz edildiğini ve takip durduğunu, mahkemece yapılan yargılama sonunda imzanın borçluya aidiyeti ispatlandığını, temyiz aşamalarından geçtikten sonra takip 22/02/2016 tarihinde kesinleştiğini, davanın usul ve esas yönünden ispattan yoksun olduğunu, temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleşmiş olmakla aynı konuda dava açılmayacağını, özellikle davacının eski eşi …’in bu alacak ile ilgili hiçbir ilişkisinin olmadığını, davanın reddini ve davacıların %20 den az olmamak üzere tazminatla cezalandırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, Davacının senedin tehdit yoluyla alındığı iddiasının bulunduğu, delil olarak gösterilen Antalya 3.ACM … E- … K sayılı dosyada, davaya konu bononun suçun unsuru olmadığı, yine Antalya C. Başsavcılığının verdiği yetkisizlik kararı ile Ankara C. Başsavcılığına gönderilen ve … soruşturma nolu evrak UYAP sistemi üzerinden incelemede, müşteki-şüpheli … ( iftira suçundan) şüpheliler … , … ve … (resmi belgede sahtecilik suçundan) hakkında yapılan soruşturma neticesinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği, sonuç olarak dosyaya sunulan delillerden bononun tehdit yoluyla imzalatıldığının ispat edilemediği gibi, tehdit iddiasına dayalı olarak açılan bu davanın BK 39.madesinde belirlenen 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle, menfi tespit davasının reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu rapora itirazlarının değerlendirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin Dairemizce YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/10/2022