Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1188 E. 2023/515 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
DAVANIN KONUSU: Alacak
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 17/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalının müvekkili şirkette 29/11/2004 tarihi ile 07/05/2015 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin 07/05/2015 tarihinde davalı tarafça feshedildiğini, iş ilişkisi sona erdikten sonra 2 yıl geçmeden …. firmasında çalışmaya başladığını,böylece iş sözleşmesinin sona ermesinden itibaren 2 yıl boyunca Antalya, Isparta ve Burdur il sınırları içinde aynı iş kolunda çalışmama yasağını ihlal ettiğini, davalının müvekkili şirket müşterilerine ve çalışanlarına müvekkil şirketi kötülediğini ve çalıştığı …. firmasını övdüğünü, davalının rekabet yasağına aykırı hareket etmesi sebebi ile belirsiz iş sözleşmesinin1.6. maddesi uyarınca davacı şirketin bu nedenle uğradığı zararlar sebebi ile 25.000,00 TL tutarındaki cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, Antalya 8. Noterliğinin 07/05/2015 tarih ve …. yevmiye sayılı ihbarnamesi ile …. firmasına iş akdinin feshine ilişkin ihtarname gönderdiğini, ihtarnameden sonra şirket yetkilisinin tarafını arayıp uzlaşmak istediklerini, tek taraflı fesih ihtarnamesi gönderdiğini, davalıyla anlaşma yoluna gidildiğini, şirket yetkilisi hiçbir hesaplama gereği duymadan kıdem ve ihbar tazminatlarıolarak 25.000,00 TL teklif edildiğini ve 3 ayrı çek ile tarafına ödenmek istendiğini, davacı şirketten ayrıldıktan sonra ortalama 5 ay civarı işsiz kaldığını, maddi sorunlar yaşadığını, ekim 2015 tarihinde, daha önce kazandığı maaşın çok altında ve yetki kaybı ile …. şirketinde çalışmaya başladığını, bu şirket bünyesinde çalışırken davacı şirketi kötülemediğini ve personellerin aklını çelmeye çalışmadığını, … firması çalışanlarından 3 kişinin davacı şirket tarafından işe alındığını savunarak, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalının kendi beyanından da anlaşılacağı üzere davacı tarafın iş koluyla aynı başka bir firmada çalıştığı, davalının böylelikle sözleşme kapsamında yükümlülüğünü yerine getirmediği, istinaf kararı sonrasında aldırılan bilirkişi raporuna göre davacı işverenin gecikmeli de olsa davalı işçinin işçi alacağı hakkını karşıladığı anlaşıldığından davacının cezai şart talebine ilişkin koşulların oluştuğu ancak taahhütnamede geçen cezai şartın fahiş olmadığının kabulü ve indirim yapılmamasını peşinen kabul etmesi hükümleri ,kişinin doğmayan haklarından baştan vazgeçmesi mümkün olmadığından geçerli kabul edilmemiştir. Bu nedenle taahhütnamede öngörülen 25.000,00TL cezai şarttan, haksız rekabetin süresi, davalının maddi koşulları ve davacının, davalının alacaklarını gecikmeli olarak ödemesi hususları nazara alınarak TBK 182/son maddesi uyarıca mahkememizce %80 hakkaniyet indirimi uygulanarak 5.000,00 TL ceza-i şart bedelinin davalıdan tahsili ile davacı şirkete verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının delillerinin toplanmasına taraflarınca muvafakat edilmediğini, davalının ileri sürdüğü iddialarına ilişkin bilirkişi raporunun alındığını ve bedelde daha fazla indirim yapılarak yeniden karar verildiğini, müvekkili tarafından istifa eden davalıya yapılan ödemelerin dava konusuyla ilgisi olmadığını, mahkemece 15.000,00 TL cezai şart bedeline hükmedilip daha sonraki kararda 5.000,00 TL cezai şart bedeline hükmedilmesinin gerekçesinin taraflarınca anlaşılamadığını, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, istinaf edenin sıfatına göre, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.17/03/2023