Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1156 E. 2023/476 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 13/03/2018
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı tarafın müvekkilinden, fatura konusu malları aldığını, bir kısım ödemelerin yapıldığını, bakiye 20.276,94 TL borcun ödenmemesi nedeniyle Antalya 13. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının herhangi bir gerekçe belirtmeden, borcu bulunmadığını beyanla borca, ayrıca yetkiye itiraz ettiğini, takibe konu borcun para alacağı olup, alacaklının ikametgah mahkemesinin Antalya mahkemeleri olduğunu, davalının müvekkilden bir süreden beri alışveriş yaptığını, ve borçlarını ödemediğini, bu yönden borca itiraz yönünden haksız olduğunu, bu sebeplerle davalının itirazının asıl alacak ve asıl alacağa takipten itibaren işleyecek faiz masraf ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline imkan verecek tarzda iptali ile takibin devamına, davalının %20 tazminat mahkumiyetine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, ticari defterlerinin incelenmesinden görüleceği üzere davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, dayanak yapılan faturanın ticari defterlerinde olmayıp, faturada yazılı ürünlerin de davalı müvekkile teslim edilmediğini, bu nedenle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “…alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu ve vergi dairesinden istenen …. formları dikkate alınarak davacının davalıya 20.276,94 TL miktarda mal teslim ettiği, davalının fatura bedelini ödemediği, davalının takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü anlaşıldığından davanın kabulüne ve alacağın likit oluşu gözetilerek icra inkar taminatın…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; aldırılan bilirkişi raporunun taraflarına tebliğ edilmediğini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, HMK 6.maddesi gereğince davalı müvekkilinin şirket merkezi olan Adana Mahkemelerinin yetkili olduğunu, talimat tensip tutanağının müvekkiline tebliğ edilmiş olup, taraflarına tebliğ edilmediğini, davadan önce arabuluculuğa başvurulmadığını, dayanak yapılan faturanın müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olmayıp faturada belirtilen ürünlerinde müvekkiline teslim edilmediğini, faturanın tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağını, davacının teslimi ispat edemediğini, davanın reddi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının …. formu, davalı vekilinin bilirkişi raporunun dosyaya girmesinden sonraki duruşmaya katıldığı ve raporun taraflarına tebliğ edilmediğine ilişkin beyan ve itirazda bulunmadığı, yine aynı şekilde talimat cevabının dönmesinden sonra da duruşmaya katıldığı istinafa taşıdığı itirazlarını burada ileri sürmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.385,11 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 510,00 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭875,11‬ TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.13/03/2023