Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1146 E. 2023/548 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 20/03/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 18/12/2020
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 20/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili firma olan … Nak. Pet. Teks. Gıd. San. Tic. Ldt. Şti.’nin nakliyat işi yaptığını, diğer davacı şahısların ise davcı şirket çalışanı olduğunu, müvekkili firma ile davalı firmanın petrol ve petrol ürünleri alımı konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, davalı firmanın müvekkili firmadan teminat senedi istediğini, müvekkili firmanın ve çalışanlarının davalı firmaya tanzim, vade ve miktarı boş olarak teminat senedi verdiğini, ancak müvekkili firma ile davalı firmanın anlaşamadığını, davalı firma arasında hiçbir şekilde mal alışverişi gerçekleşmediğini, son olarak müvekkili firmaya ve şahıslara Denizli 2. Noterliğinin 27/10/2015 tarih ve … yevmiye nolu ödememe protestosu ulaştığını, bu protestoda alacaklısı davalı firmanın, borçlularının ise müvekkilleri olan 10/02/2014 tanzim ve 23/10/2018 vade tarihli 1000.000,00 TL bedelli emre muharrer senetten bahsedildiğini ve bedelinin malen ahzolunduğunu belirtiğini, şekil şartları bakımından tam ve geçerli olan fakat taraflar arasında hiçbir ticari alışveriş olmadığından dolayı bedelsiz kalmış olan söz konusu senedin, karşı tarafça takibe konabileceğini, bu nedenle 10/02/2014 tanzim ve 23/10/2018 vade tarihli 1000.000,00 TL bedelli senet yönünden müvekkillerinin borçlu olmadığının menfi tespitini, haksız ve kötüniyetli davranan davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, avukatlık ücreti ile mahkeme masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edildiği, davalıların davaya cevap vermediği görülmüştür.
Mahkemece, “…davaya konu bono üzerinde “malen” kaydının yazdığı ve davacının iddiasının davalının kendisine mal teslim etmediği olduğu, bu durumun senedin talili olduğu ve bu aşamada ispat yükünün davacıda olduğu, davalının malı teslim ettiği yönünde bir iddiasının bulunmaması sebebiyle senedin yeniden talil edilmediği anlaşıldığından davacının malı teslim almadığını yazılı delillerle ispat etmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davacı ticari defter ve kayıtlarıyla da bu durumu ispat edememiştir. Yemin deliline de başvurmayacağını belirttiğinden ispatlanamayan davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacılar … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesin 11/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin ticari defterleri kayıtlarında davalıdan mal ve hizmet aldığına dair hiçbir kayda rastlanılmadığı gibi Vergi Dairesinden gelen cevapta da davalı tarafından kesilmiş hiçbir faturaya rastlanılmadığının belirtilmesi sebebiyle müvekkilinin davalıya hiçbir borcu bulunmadığının ispatlandığını, ancak İlk derece Mahkemesince müvekkilinin ticari defterleri ve Vergi Dairesi kayıtlarının hiçe sayılarak karar verildiğini, senet aslının davanın niteliği gereği müvekkilinin elinde bulunmasının mümkün olamayacağını, aksi durumun varlığında bu davaya açmakta hukuki yararının olmayacağını, İlk Derece Mahkemesince senet aslının müvekkili tarafından dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının süresi içerisinde ticari defter ve kayıtlarını dosyaya sunmadığını, bu nedenle inceleme yapılamadığını, bu yükümlülüğü ihlali cezasının müvekkiline kesilemeyeceğini, İlk Derece Mahkemesince müvekkilinin defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin de hatalı olduğunu, müvekkilinin defterlerinin e-defter olması sebebiyle kapanış tasdikine gerek bulunmadığını, eksik ve tespit ve değerlendirmeler ile karar verildiğini, müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, davacılar dava konusu senedin teminat olarak borç verildiğini iddia etmiş iseler de, buna ilişkin yazılı ve kesin bir delil sunmadıkları, davalının da bu yönde bir kabulünün bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine kararı vermesi doğru olmuş ise de, İlk Derece Mahkemesince davacı tarafça senedin sunulmadığı, bu nedenle teminat senedi olup olmadığının anlaşılamadığı ve senedin malen kayıtlı olması sebebiyle davacının beyanın talil olduğu gerekçelerinin hatalı olduğu görülmüş ise de, netice itibariyle davanın reddine karar verilmesi sebebiyle bu husus eleştirilmekle yetinilmiş olup, İlk Derece Mahkemesi kararının netice itibariyle usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacılar … ve … vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar … ve … vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭120,6‬0 TL istinaf karar harcının davacılar … ve …’den tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacılar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.20/03/2023