Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1141 E. 2023/516 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 11/02/2021
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 17/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili tarafından … isimli kişiye borç aldığı paraya karşılık keşide tarihi açık olan 70.000,00 TL lik …. nolu muhatap bankası …. … Şubesi olan isme yazılı çeki 2015 yılının Nisan ayında verdiğini, çekin ödendiği halde icra takibi başlatıldığını, söz konusu çeke karşılık 15/05/2015 tarihinde 1.000,00 TL, 25/05/2015 tarihinde 34.000,00 TL ve 01/06/2015 tarihinde 35.000,00 TL olmak üzere üç parçada borcunu ödediğini, çeki evraklarının arasında bulamadığını ve çeki iade edeceğini belirttiğini, müvekkilinin … ile eski yıllara dayanan samimiyetinin olduğunu, birkaç defa çeki istediğini ancak bir art niyet düşünmediğini, daha sonra …’nın ölümcül bir hastalığa yakalandığını, uzun süre tedavi gördükten sonra vefat ettiğini, dava konusu çek …’nın eşi tarafından icra takibine konulduğunu, çekin arkasında …’nın imzasının bulunduğunu ancak bunun taklit olabileceğini, …’ya ödenen tediye fişlerinde de …’nın imzaları ve ismi yazılı olduğunu, çek arkasındaki imzanın gözle görünür şekilde farkı olduğunun anlaşıldığını, … söz konusu çekin ödenip ödenmediğini bildiği ve müvekkiline sormadan bedelsiz kalan çeki haksız yere icraya koyarak haksız kazanç elde etmek niyeti ile icraya koyma suçunu işlediğini, Denizli 8. İcra Müdürlüğünün … e sayılı icra dosyası ile icraya konulan çek sonradan yazılan 03/04/2019 tanzim tarihli 70.000,00 TL lik çekin tediye makbuzlarıyla ödenmiş bulunduğundan borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline, çekin ödendiği halde haksız yere kötü niyetle icra takibine konulmuş bulunduğundan davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya ve takibe konu çek üzerindeki ciranta imzasının müteveffa …’ya ait olmaması nedeniyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, sonuç olarak Denizli 8. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile icraya konulan 03/04/2019 vade tarihli borçlusu …. Petrol Pazarlama ve San. Ltd. Şti. lehtarı … olan 70.000,00 TL bedelli … …. Şubesine ait …. seri numaralı çek yönünden davacı şirketin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu çekin 2019 yılında davacı şirket tarafından alışveriş nedeniyle eşine verildiğini, eşine kanser teşhisi konarak elindeki çeki ciro ederek kendisine teslim ettiğini, eşinin vefatından 3 hafta sonra çekin günü geldiğini ve bankaya ibraz ettiğini, çekin karşılıksız kaldığını, keşide edilmeyen bir çekle ilgili olarak 5 yıl önceden düzenlenmiş ödeme belgesinin dikkate alınarak davanın kabul edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, belgelerin düzenlendiği tarihte çekin keşide edilmediğini, Adli Tıp Kurumu raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava konusu çekin davacı tarafından keşide edilen 03/04/2019 keşide tarihli lehtarı … olan 70.000,00 TL bedelli çek olduğu, çekin … adına …’ya ciro edildiği, çekin … tarafından 09/04/2019 tarihinde bankaya ibraz edildiği, karşılığının bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalı, karşılığı bulunmayan bu çek için takibe girişmiştir. Keşideci davacı ise bu çekin ödendiğini, ayrıca çekteki … adına olan imzanın sahte olduğunu beyanla çek nedeniyle menfi tespit talebinde bulunmuş, mahkemece ATK’den alınan rapora göre, … atfen atılan imzanın ona ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
…’nın nüfus kaydına göre 10/03/2019 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
“… Dava, çekler nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir.Dava konusu çeklerin keşidecisi olan davacı her iki çekteki lehtar …. imzasının sahte olduğunu iddia etmiştir.Temyiz eden davalı …. çeklere ciro yoluyla hamil olmuştur.Dava konusu çeklerde dış görünüş itibariyle ciro silsilesinde bir kopukluk olmadığı görülmektedir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 818/1-c maddesi yollamasıyla aynı Kanunun 677. maddesi uyarınca imzaların istiklali prensibi nedeniyle kambiyo senetlerindeki her imza sahibi kendi imzasından sorumlu olup, başkasının imzalarının sahte olması imzasını inkar etmeyenlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.Mahkemece belirtilen bu ilke gözetilmeksizin temyiz eden …. hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” (Y 19 HD 2016/7793 Esas 2017/3808 Karar sayılı ilamı)
‘…. Davalı …. , lehdarın cirosu ile senede hamil konumundadır. Davacı keşidecidir. Kural olarak keşideci, kendi imzası dışında lehdar ve cirantaların imzasının sahteliği iddiasında bulunamaz. TTK 790. madde uyarınca davalı … nın senedi elinde bulundurması nedeniyle yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir.’ (Y.19.HD.2016/9165 E.2017/6556 K sayılı ilamı)
6102 sayılı TTK.nın 818/1-c maddesi gereğince çeklerde de uygulanması gereken 677. maddesine göre, “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez” hükmü yer almıştır.
İmzaların istiklali olarak tanımlanan bu ilkeye göre imzasını inkar etmeyen keşideci, lehtarın imzasının sahte olduğu iddiasına dayanarak sorumluluktan kurtulamaz. (Y.H.G.K. 2017/19-1636 Esas, 2019/319 Karar sayılı emsal ilamı) Lehtara karşı ödeme yapılmış olması keşideci ile lehtar arasındaki kişisel ilişki niteliğindedir. Bu nitelikteki şahsi def’ilerin ciro yolu ile çeke hamil olan kişiye karşı ileri sürülebilmesi, 6102 sayılı TTK’nın 818/1-e maddesi yollaması ile 687/1. maddesi uyarınca hamilin senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğunun ispatlanmasına bağlıdır. Buna göre sahtelik iddiası, davalıya ileri sürülemeyecek ise de, davacı tarafça çekin ödendiği de iddia edilip davalının lehtarın eşi olması nedeniyle de çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olup olmadığının tespiti açısından davacının ödeme iddiası araştırılarak sonucuna göre yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/02/2021 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 1.195,42 TL nispi istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davalıya İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.17/03/2023