Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/108 E. 2022/1714 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/11/2020
YAZIM TARİHİ: 25/11/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, müvekkili … İnşaat … Ltd. Şti.’nin keşideci sıfatıyla …. Şubesine ait …. nolu , 10/09/2014 vadeli, 30.000,00 TL bedelli çeki keşide ederek diğer müvekkili …. Müh….Ltd. Şti.’ne teslim ettiğini, teslimden sonra …. Müh….Ltd. Şti.’nin yetkilisi …. in 13/03/2014 günü …. ‘da aracının camının kırılarak çantasının çalındığını, çantanın içindeki çekler ve diğer evrakların zayi olduğunu, şirket yetkilisince suç duyurusunda bulunulduğunu, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas – …. Karar sayılı ilamı ile çeke ilişkin zayi nedeniyle iptal kararı alındığını, davalı alacaklı tarafından Denizli 5. İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine haksız icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirkete usulsüz tebligat yapılarak takibin kesinleştiğini, müvekkilinin iptal kararına rağmen haciz işlemleri yapılarak mağdur edildiğini, çekin arka yüzündeki ciro basılan kaşenin müvekkiline ait olmadığını, kaşe üzerine atılan imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkilinin banka hesaplarına haciz konulduğunu, şirket üzerine kayıtlı 5 adet araca haciz konulduğunu, …. plakalı aracın bağlanarak yediemine alındığını, müvekkilinin ticari hayatının ve itibarının zedelendiğini, telafisi imkansız zararların doğmasını önlemek amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitini, Denizli 5. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra takibinin iptalini haksız ve hukuka aykırı icra takibi nedeniyle müvekkillerini zarara uğratan kötü niyetli davalı alacaklıdan %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili yazılı ve sözlü beyanlarında, çekteki lehtar imzasının davacı lehtara ait olmadığına ilişkin yapılan tespite bir itirazlarının olmadığını, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, İstanbul Adli Tıp Kurumu raporu ile icra takibine dayanak çekteki davacılardan …. Mühendislik Mekanik Elektrik İnş. San.ve Tic. Ltd. Şti. cirosu üzerindeki lehtar imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığından bu davacı yönünden davanın kabulüne, davalının kötü niyeti sabit olmadığından davalı aleyhine tazminata hükmedilmemesine, davacı …. İnş. …. Ltd. Şti.’nin ise dava konusu çekte keşideci olup imzasını inkar etmediği, imzaların istiklali ilkesi gereği, ilk cirantanın imzasının sahte olmasının davacı keşideciyi borçtan kurtarmayacağı gerekçesiyle bu davacı yönünden davanın reddine, mahkemenin 28/09/2018 tarihli 16 nolu ara kararı ile icra veznesine girecek paranın dava sonuçlanıncaya kadar alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı nedeniyle davalı alacaklının alacağına geç kavuştuğu anlaşıldığından İİK 72/4 maddesi uyarınca keşideci olan davacı Davacı …. İnşaat Gayrimenkul San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı lehtar lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, sahte imza nedeniyle ciro silsilesinin bozulduğunu, lehtar cirosundan sonraki cirantaların ve davalının iyi niyetli olmadığını, bu kişiler arasında ticari ilişkinin bulunmadığını, mahkemece cirantalar arasındaki ticari ilişkinin incelenmediğini, keşidecinin çek bedelini lehtara ödediğini, davacı keşideci yönünden de davanın kabulünün gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davacı …. İnşaat Gayrimenkul San. Ve Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın reddine, davacı …. Mühendislik Mekanik Elektrik İnş. San.ve Tic. Ltd. Şti.yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 Sayılı TTK’nun 818/1-c maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken aynı yasanın 677. maddesi uyarınca, poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse, diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez. İmzaların istiklali olarak tanımlanan bu ilke, poliçeye atılan her geçerli imzanın (keşidecinin, cirantanın, avalistin, kabul eden muhatabın imzası gibi) sahibini bağladığını, geçersiz imzanın sahiplerini sorumlu kılmamalarına rağmen poliçenin geçerliliğini ortadan kaldırmadığını ifade eder. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar, geçersiz imza, ciro zincirini de koparmaz.
Somut olayda; dava konusu çekte davacılardan …. İnşaat Gayrimenkul San. Ve Tic. Ltd. Şti. keşideci, …. Mühendislik Mekanik Elektrik İnş. San.ve Tic. Ltd. Şti. lehtar konumundadır. Çek keşidecisi imza inkarında bulunmamaktadır. Çekte lehtarının ilk cirosunun lehtara ait olmadığı hususunda da uyuşmazlık bulunmamaktadır. İmzaların istiklali ilkesi uyarınca lehtar imzasının sahte olması, çekteki imzasını inkar etmeyen keşideci davacının sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Davacı keşideci, lehtara ödeme yaptığını, çekten dolayı ikinci kez ödeme yapmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia etmiş ise de keşideci ile lehtar arasındaki şahsi def’ilerin hamile karşı ileri sürülebilmesi için hamilin senedi iktisabında kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gerekir. Aksi takdirde, keşideci ile lehdar arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan şahsi def’iler müracaatta bulunan iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemez. Davalı hamilin senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiği, başka bir anlatımla kötüniyetli hamil olduğu kanıtlanamamıştır. Dolayısıyla davacı keşideci, lehtara ödeme yaptığına ilişkin şahsi def’iyi davalıya karşı ileri süremez.
İcra takibine girişen davalının dava konusu çeki kendisinden önceki cirantadan ciro ile aldığı, dolayısıyla daha önceki davacı lehtara ait ciro imzasının sahteliğini bilebilecek durumda olmayışı gözetilerek davacı lehtar lehine tazminata hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.25/11/2022