Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1071 E. 2023/531 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 20/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, davacıların murisinin …. Petrol Tic. A.ş.’de çalıştığını, kendisinin vefat ettiğini, murislerinin rahatsızlığı sebebiyle ihtiyaç duyduğu nakit avanslar için hesabına çeşitli miktarlarda ödemeler yapıldığını, davalının ise murisleri de aynı şirkette çalıştığını, şirket sahiplerinin akrabası olduğunu, muristen davalının şirkete teslim edilmek üzere bono imzalatıldığını, bu imzalanan bonoların murisin ölümünden sonra sanki alacakları varmış gibi Denizli 8. İcra müdürlüğünün …. sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığını, bononun sonradan tamamlandığını, eksik yerlerin doldurulduğunu, davacıların murisinin davalıdan para almadığını, alınan bononun murisin kandırılması suretiyle temin edildiğini, bononun bu şekilde imzalatıldığını, bu sebeple borçlu olmadığının tespitini, takibin iptalini ve %20 tazminata hükmedilmesi gerektiğini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Denizli 2. İş Mahkemesindeki …. Esas sayılı dosyasında bonodan bahsedilmediğini, Denizli 8. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyasındaki bononun borç para karşılığında kendisine verildiğini, bononun vadesinde ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, TTK 680. Maddesi gereğince, kambiyo senedinin açık olarak düzenlenmesine yasal olarak izin ve imkan verildiğini, dava konusu senedin açık olarak düzenlendiğini, kabulü anlamında olmayıp açık kambiyo senedine hukuki yasal düzenlemeye müsaade ettiğini, kambiyo senedine dayalı davada davanın yazılı delillerle ispatı gerektiğini, TTK 671 maddesinde poliçenin unsurlarının açıklandığını, TTK 778 maddesinde bu hususların ve hükümlerin bono içinde geçerli olacağı hüküm altına alındığını, davada imza inkarı olmadığını, bono üzerinde bilirkişi incelemesine gerek olmadığını, muvafakatlarının bulunmadığını, davanın reddini, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Mahkemece,”…dava dışı şirketin muris hesabına 12.000,00 TL’yi 18/05/2017 tarihinde yatırdığı ve bu tarihin senet düzenleme tarihi ile aynı olduğu, iş mahkemesinin dosyasına göre dava dışı şirketin murise borç verdiğinin tarafların kabulünde olduğu, davalının dava dışı şirkette çalışıyor olduğu ve senet imzalatmaya yine SGK yanıtına göre dava dışı şirkette çalıştığı anlaşılan …. ile geldiği, yine davalının UYAP’tan yapılan kontrolde dava dışı şirketin ortaklarından …’ın torunu olduğu, murisin senedi imzaladıktan 2 aydan kısa sürede vefat ettiği, tanık beyanlarına göre de davalının ve …’un senet düzenleme tarihinden önce şirket çalışanı olduğunun bilinmesi hususları ile ilgili yapılan değerlendirmede murisin şirketten aldığı borca karşılık bonoyu imzaladığı” gerekçesiyle davacıların bononun anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, dosyada mevcut olan delillerle ispatladığı sebebiyle hile iddiasının da bir yıllık hak düşürücü sürede ileri sürüldüğünden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalının davaya konu bonoyu haksız olarak takibe koyması ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulması hususlarının değerlendirilmesi neticesinde kötü niyet şartlarının oluştuğundan bahisle davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/12/2017 Tarih ,…. Esas …. karar sayılı görevsizlik kararıyla Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin görevsiz olduğunu, savcılık dosyasında takipsizlik kararı verildiğini, hile iddiasının sabit olmadığını, iddianın yazılı delille ispat edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 819,72 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 213,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 605,84 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.20/03/2023

….