Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/1024 E. 2023/319 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/01/2021
DAVANIN KONUSU : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 23/02/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilin davalı bankada bulunan hesabından internet şifresi kırılarak tanımadığı … ve … isimli şahısların hesabına havale yapıldığını, müvekkilinin davalı bankanın güvenlik önlemlerini almaması sebebi ile zarar gördüğünü ve toplam 9.647,00 TL bankaya ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin banka tarafından hakkında takip yapılmaması için bu ödemeleri yapmak zorunda kaldığını, müvekkili tarafından gerek bankanın müşteri hizmetlerine gerekse banka şubesine bilgi verildiğini ve savcılığa şikayette bulunulduğunu, müvekkilinin bankanın sistemlerinde gerekli güvenlik önlemlerini almaması sebebiyle zarar gördüğünü, bu nedenle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.647,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi değil Tüketici Mahkemesi olduğunu, davacı 27/05/2017 tarihindeki harcama itiraz formunda 5218 **** **** **** numaralı kredi kartı ile 18/05/2017 tarihlerinde 3.500,00 TL, 650,00 TL, 120,00 TL toplam 4.270,00 TL nakit avans çekildiğini, harcamaların ben yapmadım içeriğinde itiraz ettiğini, davacının kredi kartından yapılan işlemin kart hamilimize elektronik ortamda güvenli alışveriş yapabilmek için sadece kendilerinin bilmesi gereken bir şifre verildiğini, itiraz konusu işlemin sanal ortamda sadece kart hamili tarafından bilinmesi gereken elektronik şifre kullanılarak yapıldığını, bu kapsamdaki işlemlerin kart şifre birlikteliği ile yapılmış olması nedeni söz konusu işlemlerde sorumluluğun davacıya ait olduğu müvekkili banka tarafından herhangi yapılacak bir işlemin bulunmadığı bilgisi davacıya banka sistemlerinde kayıtlı posta adreslerine 06/06/2017 tarihinde iletildiğini, davacıya ait işlemin sadece kendisinin bilgisinde olan şifrenin girilmesi neticesinde gerçekleştirildiği anlaşıldığından müvekkili bankanın kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını bu nedenle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 2 farklı IP adresinden bağlantı yapıldığını, sisteme yalnızca sms onayı ve davacının kullandığı telefona gelen şifre ile girilmiş olduğunu, davalı bankanın hizmet kusuru bulunmadığını, Log kayıtlarında sisteme herhangi dışarıdan sızma olmadığının tespit edildiğini, Yargıtay içtihatları doğrultusunda, davacının kendisine gönderilen şifreleri üçüncü kişilerle paylaşması nedeniyle tam kusurlu olduğuna kanaat getirilmekle davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının reddine karar verildiğini, (Antalya Bam 3. H.D. … 10.01.2019 …) İncelenen Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında görüleceği üzere müşteki … internet bankacılığı şifresini oğlu … ile kullandığını belirtmiş olup, banka ile imzalamış olduğu ticari hizmet sözleşmesi madde 5.1.8 aykırı davrandığını ayrıca olay tarihinde oğlunun IP adresinden kendi hesabına girmiş olduğunu, her ne kadar bu olayın gerçekleştirildiğine dair delil olmasa dahi olayda kusurlunun banka olmadığını, 18.05.2017 Tarihinde 2 farklı IP adresinden 1 dakika ara ile sisteme girildiğini, ilk girilen IP adresinin davacının oğlu dışındaki IP adresi olduğunu, davacının oğlunun olay tarihinde sisteme girip girmediğini hatırlayamadığını ve yalnızca davacının bilmesi gereken şifre ile girildiği görüldüğünden bahisle ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu işlemlerin davacının oğlunun kullandığı bilgisayarın dışındaki bir IP adresinden yapıldığını, bu husus değerlendirilmeden karar verildiğini, bankanın müşterilerinin bilgi ve kayıtlarını korumakla ve hesaplarının güvenliğini sağlamakla sorumlu olduklarını, bu işlemleri yapmadığı takdirde bankanın kusurlu olduğunu ve somut olayda da bankanın kusurundan zararın doğduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, bankanın müşterinin hesap güvenliğini koruyamadığından bahisle açılan alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.23/02/2023

….