Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/989 E. 2021/1569 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/12/2019
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
YEREL MAHKEME
KARARI: (Kabul)Kısmen Kabul-Kısmen Red
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 28/09/2021

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili banka … Şubesi ile dava dışı asıl borçlu … Şti arasında 27/03/2014 tarihinde kredi genel sözleşmesi imzalandığını, şirkete ticari kredi kullandırıldığını, davalıların bu krediye kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerinde asıl şirket ile davalılara Beşiktaş 26. Noterliğinin 11/07/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, davalıların yapılan takibe itiraz ettiğini, davalı şirket hakkında Antalya 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalılar yönünden ise Antalya 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalıların yapılan takibe itiraz ettiğini ileri sürerek haksız ve yersiz olarak yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ilamsız takipte ödeme emrinin, sözleşme ve eklerinin müvekkillerine gönderilmediğini, takibe konu sözleşme ve borcun dayanağını kabul etmediklerini, takibe konu ödeme emri tebliğ edilmediğinden borcu, faizi ve faiz oranını kabul etmediklerini, faiz miktarının yanlış hesaplandığını, kefiller ile ilgili yasal işlemlerin yerine getirilmediğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından;”…Davaya konu icra takip dosyası, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek bilirkişi raporları ile tüm dosya mündericatından; davacı ile dava dışı asıl borçlu … Şti. arasında 27.03.2014 tarihli 4.500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, sözleşme limitinin 30.06.2014 tarihinde 6.000.000,00 TL ye yükseltildiği, davalılar … ve … en son 30.06.2014 tarhinde yükseltilen kefalet limitlerinin 15.000.000,00 TL, diğer davalı …’nın en son 21.05.2016 tarihinde yükseltilen kefalet limitinin 15.000.000,00 TL olduğu, davalıların genel kredi sözleşmesine bağlantılı olarak imzalanan kefalet sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imza attıkları, sözleşmenin TBK 582 ve 583.maddelerine uygun olark düzenlendiği, hukuken geçerli olduğu, asıl borçlu şirket tarafından kullanılan kredi taksitlerinin ödenmemesi üzerine Beşiktaş 26.Noterliğinin 11.07.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kredinin kat edildiği, kat ihtarnamesinin borçluların bankaya bildirilen adreslerine tebliğe çıkarıldığı ancak 13.07.2017 tarihinde iade edildiği, yasal olarak belirtilen adresten iade gelen tebligat tarihinden ihtarnamede belirtilen 1 günlük ödeme süresi geçmesi ile hafta sonu tatili dikkate alınarak 17.07.2017 tarihinde davalıların temerrütlerinin oluştuğu, bankanın genelgesi uyarınca ticari kredi cari faiz oranının %26, gecikme faiz oranınında bunun %50 si olan %39 oranında uygulandığı taksitli kredisine uyguladığı akdi faiz oranının %15,48 olduğu, temerrüt tarihi dikkate alınarak yapılan hesaplama ile asıl alacak miktarının takip tarihi itibariyle 3.316.498,00 TL olduğu, yine takip tarihi itibariyle işlemiş faiz miktarının 501.967,70 TL olduğu, sonuç olarak davalıların 25.098,39 TL gider vergisi, 1.418,09 TL ihtar masrafıda dahil olmak üzere toplam 3.844.982,18 TL alacağa yapmış oldukları itirazın haksız olduğu anlaşılmış, likit olan alacak nedeniyle davalılar aleyhine hüküm altına alınan alacak üzerinden hesap edilecek icra inkar tazminatına..” karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili, mahkeme tarafından 21/06/2019 tarihli kök bilirkişi raporu ve 28/10/2019 tarihli ek raporu hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü yönünde karar verildiğini, ancak hem kök bilirkişi raporuna, hem de ek bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamalar hatalı olup, bu hususta yapmış olduğu itirazların dikkate alınarak alınmamış ve bu sebep eksik inceleme yapıldığını savunarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava İİK 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Karara karşı davalı tarafın istinafı bulunmamaktadır.
Davalı … kendisi vekil ile temsil etmesine rağmen, mahkemece yazılan gerekçeli kararda, vekili Av. … ve Av. … yazılmaması mahalinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmüş, dairemizce yazılan kararda vekillerinin isimlerine yer verilmemiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmamasına, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Şirketi arasında GKS’nin bulunup davalıların müşterek borçlu müteselsil sıfatı ile imza atmış olmalarına, kefaletin usul ve yasaya uygun olmasına, dava dışı borçluya kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeniyle 31/05/2017 tarihinde hesabın katedilerek asıl borçlu ve kefillere gönderilmesine, ihtarnamede asıl alacağın 3.357.263,86 TL, işlemiş akdi faizin 295.425,22 TL işlemiş gecikme faizi 138.497,79 TL BSMV, KKDF masraf olarak 21.696,14 TL olmak üzere toplam 3.812.883,01 TL olarak alacağın belirlenmiş olmasına, takipte 3.357.263,86 TL asıl alacak, 596.163,29 TL faiz, 1.418,09 TL ihtarname masrafı, 29.808,16 TL BSMV olmak üzere toplam 3.984.653,40 TL alacağın tahsilinin talep edilmesine, hükme esas alınan 21/06/2019 tarihli rapor ile itiraz üzerine alınan 28/10/2019 tarihli ek bilirkişi raporuna göre, 24/10/2016 tarihli ana para bakiyesinin 3.316.98,00 TL 24/10/2016-31/05/2017 tarihleri arasındaki akdi faizin 313.740,71 TL gider vergisinin 15.687,04 TL olmak üzere 31/05/2017 kat tarihi itibariyle asıl alacağın 3.645.925,75 TL olmasına, bankanın 3.357.263,86 TL asıl alacak talep etmekle, Yargıtay içtihatları gereğince kat tarihine kadar yürütülen akdi faiz ve gider vergisinin hesaplanıp asıl alacağı eklenmesi şeklindeki kapitalize hakkını kullanmamasına, bankanın fiilen uyguladığı akdi faizin yıllık %15,48 TL olup bu oranın uygulanmasının gerekmesine, fiilen uygulamadığı ve müşterisine bildirmediği faiz oranı değişikliği nedeniyle yıllık %26 oranında akdi faizin uygulanmasının mümkün olmamasına, bankanın genelge ve sözleşme hükümleri esas alınarak yaptığı takipte yıllık %39 oranında temerrüt faizi uygulanabileceğine, hesaplama sonucu bankanın talep edilebileceği asıl alacağın 3.316.498,00 TL, işlemiş faizin 501.967,70 TL gider vergisinin 25.098,39 TL ihtar masrafının 1.418,09 TL olmak üzere toplam 3.844.982,18 TL olduğunun anlaşılmasına göre, davanın kısmen kabul edilmesinin usul ve yasaya uygun olup davacının istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgili tarafa İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/09/2021