Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/985 E. 2021/1552 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 16/10/2019
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın kısmen kabulü
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 27/09/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, … ile müvekkil bankanın … Şubesi arasında akdedilen 13.12.2012 tarihli genel ticari krediler sözleşmesi ile …Şti ne ticari kredi kullandırıldığını, diğer davalıların söz konusu genel ticari kredi sözleşmesi gereğince müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine sözleşmenin kat edilerek borçlular hakkında Denizli 5. İcra Müdürlüğünde … Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibine girişildiğini, davalıların ödeme emrine kısmen itiraz ettiklerini, davalıların itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, davalıların itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, kredi sözleşmesinde müvekkillerinin kefil olduğunu, banka tarafından gönderilen hesap özetlerine borçlunun ve müvekkillerinin ayrı ayrı itiraz ettiklerini, icra dosyasında davacı bankanın talep ettiği faiz miktarının hatalı ve fahiş olduğunu, borçlu ve üçüncü kişiler tarafından yapılan kısmi ödemelerin borçtan düşülmesi gerektiğini, borçlu tarafından davacı bankaya ödeme amaçlı müşteri çekleri verildiğini, müvekkillerine gönderilen ihtarnamede hesap ekstrelerinin gönderilmediğini, icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın itiraz edilen kalemlerden 54.333,56 TL takibinde haklı olduğu, davalıların ise itiraz etmiş oldukları kalemlerde toplamda 84.370,94 TL itirazlarında haksız olduğu gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunun ana para, faiz ve BSMV tutarları yönünden hatalı olduğunu, bilirkişi heyeti tarafından temerrüt faiz oranının hatalı olarak tespit edildiğini, cari faiz oranı üzerinden temerrüt faizi belirlenmesinin hatalı olduğunu, istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamının incelenmesinden, davacı banka ile dava dışı …Şti arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kefalet limitlerinin sözleşmede her ne kadar 2.500.000,00 TL olarak belirlenmiş ise de, davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan sözleşmenin limitinin 2.000.000,00 TL olduğu, kefillerin kefalet limitinin asıl borçlunun borcundan daha ağır olamayacağı anlaşılmakla kefillerin kefalet limitinin 2.000.000,00 TL olması gerektiği, uygulanacak akdi faiz ve temerrüt faiz oranının belirlenmesi için sözleşmenin akdi ve temerrüt faizini düzenleyen 6.maddesinde; “Müşterinin kredinin ana para, faiz, dönem faizi, taksit ve masrafların ödenmesinde gecikmesi halinde gecikme faizi uygulanır. Gecikme faizi akdi faiz oranına % … oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edilir. Ancak cari faiz oranı akdi faiz oranından daha yüksek ise gecikme faizi hesaplanmasında cari faiz oranı esas alınır.
Müşterinin temerrüde düşmesi halinde temerrüt faizi uygulanır. Temerrüt faizi akdi faiz oranına % … oranında ilave yapılmak suretiyle tespit edilir. Ancak cari faiz oranı akdi faiz oranından daha yüksek ise temerrüt faizi hesaplamalarında cari faiz oranı esas alınır.” hükümlerinin yer aldığı, sözleşmede ilave edilecek faiz miktarı boş bırakıldığı, TBK’nun akdi faize ilişkin 88 ve temerrüt faize ilişkin 120.maddelerinin uygulanması gerektiği, buna göre ticari işlerde uygulanacak temerrüt faiz oranı % 13,75 olduğu, davalılara muacceliyet ihtarının 29.08.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, muhataplara ihtarname ile 2 günlük süre verilmiş olduğu, 01.09.2013 tarihinde davalıların temerrüte düştükleri, buna göre borçluların kefalet limiti 2.000.000,00 TL olduğu için 2.000.000,00 TL asıl alacağın takip talebinde belirtilen 562.173,44 TL lik kısmına % 11,50 oranında, 1.437.826,56 TL lik kısmına % 13,75 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle yapılan hesaplamanın sözleşmeye, bankacılık kanunlarına ve Yargıtay uygulamasına uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcının peşin alınan 44,40 TL harç ile 16,50 TL tamamlama harcı toplamı 60,90 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1,60 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara tebliğine,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/09/2021