Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/973 E. 2021/1586 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 15/01/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
YEREL MAHKEME KARARI : Davalı … yönünden reddine,
Davalı … yönünden karar verilmesine yer olmadığına,

Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davalı … vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili, müvekkil bankanın … Şubesi ile dava dışı … arasında Genel Nakdi Ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, kendisine kredi açılmış ve kullandırılmış olduğunu, davlalılar … ve …ın sözleşmeleri borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, karşı taraf davalı borçlularca ödenmesi gerekirken borç bakiyesinin müvekkili bankaya ödenmediğini, bunun üzerine kredi hesabı kat edilerek borcun ödenmesi hususunda asıl borçlu dava dışı … ne ve davalılar … ve …’ a İncirliova 2. Noterliğinin 01/02/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davanın kabulü karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali konulu bu davada icra dosyası incelendiğinde müvekkili adına sadece icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğini, icra dairesi ve davanın açıldığı Mahkemenin yetkili olmadığını, yetkili İzmir Mahkemesi ve icra dairesi olduğunu, müvekkil adına icra dairesinin yetkisi dışında borca dair bir itirazları olmadığından dosyanın öncelikle arabulucuya gönderilmesini ya da mahkemece taraflara anlaşma konusunda süre verilmesine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın usulden reddini, karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar Denizli Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu kararlaştırdıklarından, taraflarca bu durumun aksi kararlaştırılmadığından ve davalı tarafça bu yönden herhangi bir karşı delil ve belge sunulmadığından davalının Denizli İcra Dairesinin ve Mahkememizin yetkisine yönelik itirazları yerinde görülmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kredi sözleşmesinin yetkili mahkemece icra müdürlük vasfı 51.sayfası incelendiğinde görüleceği üzere bütün sözleşme maktu olarak bilgisayarda yazılmış iken yetkili mahkeme olarak Denizli İli yazısının el yazısı ile yazıldığını, burada müvekkilinin hiçbir şekilde imzası ve parafı bulunmadığını, yetki sözleşmesinin müvekkilinin bilgisi dışında olup bu nedenlerle geçersiz olduğunu, HMK 17.maddesi gereğince de yetki sözleşmesinin tacirle yada kamu tüzel kişileri aralarındaki uyuşmazlıklar açısından yapılabileceğini, müvekkilinin tacir olmadığı da dikkate alındığında mahkemenin ret kararının hatalı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davalı … yönünden yetki itirazının reddine, davalı … yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Denizli 3.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde,alacaklı … tarafından …, …, …, …, …,… A.Ş hakkında toplam 1.153.442,99 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin 01/03/2019 tarihinde başlatıldığı, davalı …’a örnek 7 ödeme emrinin 13/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı … vekilinin 19/03/2019 tarihli itiraz dilekçesinde müvekkilinin yerleşim yeri adresinin İzmir olması sebebiyle yetkili icra daireleri ve mahkemelerinin İzmir olduğunu belirterek yetki itirazında bulunduğu, davalı …’ın da borca itiraz etmesine rağmen dava açıldıktan sonra itirazından 11/07/2019 tarihli dilekçesi ile feragat ettiği, anlaşılmaktadır.
Davacı banka ile dava dışı … Şti. arasında düzenlenen “Genel Kredi Sözleşmesi” başlıklı sözleşme ticari nitelikte olup davalılar bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalamışlardır. Bu durumda ticari nitelikteki sözleşmeye kefil olan kişiler hakkında 6102 sayılı Yasa’nın 7. maddede yer alan teselsül karinesi uygulanır, bu durumda kefiller hakkında HMK’nın 17. maddesi dikkate alınarak sözleşmede kararlaştırılan yetki şartının geçerli olduğu, kredi sözleşmesinde yetkili mahkeme ve icra daireleri olarak Denizli yazısının bulunduğu, hususuları birlikte değerlendirildiğinde İlk Dere e Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı davalı … vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye ‭4,90 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince davalı … tarafından peşin yatırılan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince davalı …’a iadesine,
6-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/09/2021