Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/956 E. 2021/1549 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 10/01/2020
DAVANIN KONUSU: Tazminat
YEREL MAHKEME KARARI: Davanın reddi
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 27/09/2021

Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili … Sigorta A.Ş. ile … A.Ş. arasında 31.12.2016 ile 31.12.2017 tarihleri arasındaki süreyi kapsayan “İşyerim Garantide Otel Paket Sigorta Sözleşmesi” akdedildiğini,16.03.2017 tarihinde otelde, elektrik dağıtım hatlarındaki voltaj dalgalanmaları nedeniyle Otele ait C blokta kullanılmakta olan … nolu … marka, … modeli asansör sürücü invertörünün arızalandığını, hazırlanan teknik servis raporunda ise “Elektrik dalgalanması nedeniyle … nolu asansörün sürücü invertörünün bozulduğunun tespit edildiğini, ayrıca Elektrik Mühendisleri Odası Üyesi Elektrik-Elektronik Mühendisi tarafından hazırlanan Uzman raporunda “arızanın elektrik dağıtım hatlarındaki voltaj dalgalanmaları sonucu yüksek voltaja ve/veya akıma maruz kalmasından kaynaklandığının tespit edildiğini, Sigortacılık Kanununun 22. Maddesi uyarınca bağımsız ve uzman ekspertiz hizmeti sonucu sigortalıya 18.944,32.-TL ödendiğini, meydana gelen hasardan Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliğinin 24. Maddesine göre davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, sigorta tazminatı olarak ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dosyaya sunulan belgeleri ve değerlendirmeleri kabul etmediklerini, söz konusu tarihlerde abonenin elektrik aldığı hatta herhangi bir arıza meydana gelmediğini, hattan faydalanan hiçbir abonenin bu tarihte bir zarar görmediğini, bu nedenle zararın müvekkili şirket şebekesindeki bir arızadan kaynaklanmadığını, zarar görenin müvekkili şirketin yüksek gerilimden enerjili özel trafolu abone olduğunu, bu abonelerin hat ve trafolarının bakım ve onarımları ve mülkiyetinin abonelere ait olduğunu, voltajın şiddetinin kendi mülkiyetlerindeki trafo tarafından ayarlandığını, Kuvvetli Akım Tesisleri yönetmeliğine göre “enerji aldıkları branşman noktasından itibaren tüm tesislerin sorumluluklarının kendilerine ait olduğunu, bu bakımların yapılması ve denetlenmesi amacıyla sürekli olarak sorumlu elektrik mühendisi bulundurmaları gerektiğini, sigortalıya ait trafonun kapasitesinden fazla enerji tüketmesi (trafonun yetersiz olması), trafonun tekniğine aykırı bir şekilde tesis edilmesi, yüksek gerilim abonelerinde hatlarda bu tip voltaj dalgalanmasının yıldırım vb. gibi olaylar haricinde hemen hemen mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, alınan usul ve yasaya uygun, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre davaya konu otelin trafosunun özel trafo olduğu, müstakil trafolu tesislerde Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 60. ve Elektrik Enerji Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesinin 5/İ maddeleri gereğince; bu tesislerde elektrik mühendisi görevlendirilmesinin zorunlu olduğu ve tesislerde trafo dahil Otel elektrik tesislerinin her türlü bakım onarım ve yürürlükteki yönetmeliklere göre işletilmesinin trafo sahibinin sorumluluğunda olduğu, dava dışı işletmeye ait trafonun olayın meydana geldiği ve önceki döneme ait periyodik kontrol, bakım onarım ve kademe ayarları tam olarak yapıldığının ispat edilemediği, gelen müzekkere cevaplarında olay tarihinde enerji kesintisi olmadığı, davalının ancak kendi kusurundan sorumlu tutulabileceği, bu nedenle davacının davalıdan rücuen tazminat talebinde bulunamayacağı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; teknik servis raporuna ve Elektrik Mühendisleri Odasının düzenlediği rapora göre, arızanın voltaj dalgalanmasından kaynaklandığının sabit olduğunu, otel bakımlarının periyodik olarak yapıldığının ispat edildiğini, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenen tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamının incelenmesinden, söz konusu tarihlerde abonenin elektrik aldığı hatta herhangi bir arıza meydana gelmediği, hattan faydalanan hiçbir abonenin bu tarihte bir zarar görmediği, zarar görenin özel trafolu abone olduğu, bu abonelerin hat ve trafolarının bakım ve onarımları ve mülkiyetinin abonelere ait olduğu, voltajın şiddetinin kendi mülkiyetlerindeki trafo tarafından ayarlandığı, abonelerin trafonun bakımların yapılması ve denetlenmesi amacıyla sürekli olarak sorumlu elektrik mühendisi bulundurmaları gerektiği, sigortalının bakım belgelerinin kazadan sonraki döneme ait olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 27/09/2021