Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/941 E. 2021/1522 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın reddine

Taraflar arasındaki Menfi Tespit davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili şirkete karşı Antalya 4. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, İcra takibinde alacaklı olarak … gözükmekte olduğunu, ancak alacaklı görünen şirketin takip ehliyeti bulunmadığını, Zira Antalya 4. İcra Müdürlüğü ‘nün … E. Sayılı dosyasına konu edilen çeklerin Ziraat Bankası … Şubesine ait çekler olduğunu, çeklerin ciro ve ibraz silsilesi incelendiğinde T. İş Bankası A.Ş ye ibraz edildiği ve ibraz edenin … olduğunu ,karşılıksız kaydı aldıktan sonra çeklerin … geçtiğinin anlaşıldığını, TBK’ nun 183 vd. maddeleri gereğince alacaklı, borçlunun rızası aranmaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebildiğini ve alacağın temliki ile birlikte alacaklının değiştiğini, haiz olmadığını, ciro silsilesine göre çekin bankaya ibrazından sonra cirosu olan … alacağını temliki hükümlerine göre alacaklı sıfatına haiz olmadığını, takibe konu edilen çeklerin bankaya ibraz eden cirantalardan …’nin ibrazından sonra da cirosunun olması gerektiğinden dolayı ciro silsilesinde bozukluk olduğunu., bu nedenle gerek davalı gerekse … yetkili hamil olmadığını, davalı Şirketin yetkili hamil olmaması ve ciro silsilesinin bozuk olması nedeniyle davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunduğunun tespitini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili, çeklerin davacı şirketçe … firmasına keşide edildiğin , akabinde lehtar tarafından müvekkiline ciro edildiğini, müvekkilince de … ciro edildiğini, Çekin bankaya ibraz edilerek karşılıksız işlemi yapıldığında Müvekkilin … gerekli ödemeyi yaparak çeki iade aldığını, iade nedeniyle … cirosunu doğal olarak iptal ettiğini, Müvekkilince çekin bankaya götürüldüğünü, Banka tarafından zorunlu karşılık tutarının müvekkiline ödendiğini, … müvekkili şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, ortada temlik gibi bir işlemin mevcut olmadığını, yapılan işlemin müvekkili şirket yetkilisi bankanın sorumlu olduğu çek yaprağı bedelini tahsil etmek olduğunu, müvekkili şirketin ismini yazma sebebinin ise şirket adına tahsilatı yapan kişinin bankanın talebi üzerine belirli olması olduğunu, davacının belirttiği gibi ciro silsilesi bozukluğu olmadığını müvekkili şirket yetkilisinin yetkili hamil olduğunu beyan etmekle; davanın reddini, davacı tarafın %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini,savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davaya ve icra takibine konu çeklerin asıl borçlusu, davacı … olduğu, çekleri elinde bulunduran cirantanın ( hamil) ise Davalı … olduğu, icra takip dosyası alacaklısının da davalı şirket olduğu, … 21/02/2023 tarihine kadar yetkili temsilcisinin … olduğu, davaya ve takibe konu çeklerin 11.06.2018 tarihinde çek yaprak bedelinin (yasal garanti tutarı) ödenmesi için davalı … yetkili temsilcisi… tarafından ibraz edildiği ve dolayısıyla da ciro silsilesinde bozukluk bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, İİK’nın 72 maddesinde düzenlenen tazminat koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İcra dosyasında alacaklı olarak görünün şirketin alacaklı sıfatının bulunmadığını, çekin arka yüzünden İş Bankasına ibraz edildikten sonra ibraz eden …, … geçtiğinin anlaşıldığını, … cirosunu iptal ettiğini, ibrazdan sonra … yapılan ciroların alacağın niteliğinde olduğunu, bankaya ibraz ile karşılıksızdır kaydı alındıktan sonra sadece yetkili hamil olarak … cirosunun bulunduğunu, çekleri bankaya ibraz eden … ibrazdan sonrada cirosunun olmasının gerektiğini, bu nedenle gerek davacı şirkete gerekse … yetkili hamil olmadığını, yemin deliline dayalı olmasına rağmen bu hususun hatırlatılmadığını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalının davacı ve … hakkında hakkında Antalya 4. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında, keşidecisi davacı, lehtarı … olan Ziraat Bankası … … Şubesine ait 05/02/2018 tarihli … numaralı 50.000,00 TL bedelli, Ziraat Bankası… Şubesine ait 10/03/2018 tarihli … numaralı 50.000,00 TL bedelli, Ziraat Bankası … Şubesine ait 10/04/2018 tarihli … numaralı 50.000,00 TL bedelli çekleri takibe dayanak kılarak toplam 164.012,34 TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü genel haciz yolu ile ilamsız icra takibini 28/06/2018 tarihinde başlattığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 790. maddesinde; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” düzenlemesi getirilmiştir. Aynı Kanun’un 793/1. maddesine göre ise, ibraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ciro, alacağın temliki sonuçlarını doğurur. Bu halde çek, kambiyo vasfı niteliğini kaybetmemekte, sadece şahsi def’iler çeki ciro ile alan yetkili hamile karşı da ileri sürülebilmektedir.
Somut olayda, takibe ve davaya konu çeklerin incelenmesinde, keşidecisinin davacı, lehtarının … olduğu, çekin arka yüzünden … cirosunun bulunduğu bu cirodan sonra … cirosunun bulunduğu, bu cirodan sonra … cirosunun bulunduğu ve üzerinin çizilerek iptal yazıldığı, Türkiye İş Bankasının karşılıksız olduğuna dair kaşesinin bulunduğu bu kaşenin altında … isim ve imzasının olduğu, çekin bankaya ibraz edilerek garanti tutarının ödendiğine ilişkin yazı ve kaşenin bulunduğu görülmüştür.
İlk derece Mahkemesince bankaya yazılan müzekkere üzerine gönderilen cevabi yazıda ekleri İş bankasına İbraz edenin … olduğu, anlaşılmaktadır. Davalının … çeki ciro eden şirket olduğu çekin arka yüzünden görülmekte olup çekin karşılıksız çıkması üzerine … tarafından çekin kendilerine iade edildiğini savunmaktadır.
Çeklerin ödenmesi gereken yasal miktarı için bankaya ibraz eden … ise Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısına göre, 21/02/2018 tarihinden 21/02/2023 tarihine kadar davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili şirket müdürü olduğu anlaşılmakla, çekleri Türkiye İş Bankasına süresinde ibraz eden … çeklerin karşılıksız çıkması üzerine cirosunu iptal ederek kendisinden önceki ciranta olan davalı şirkete çekleri teslim etmesi ve davalı şirketin de şirket temsilcisi aracılığıyla çeklerin ödenmesi gereken zorunlu bedelini tahsil edip bu çekler için davacı keşideci hakkında icra takibine başlamasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, ciro silsilesinde kopukluk olmadığı, davacının iddiasına göre davalıya yemin teklif etmesinin mümkün olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı davacı vekilinin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan54,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince davacı tarafından peşin yatırılan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince davacsıya iadesine,
6-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/09/2021