Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/928 E. 2021/1513 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 10/01/2020
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın kısmen kabulü
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 20/09/2021

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, dava dışı … şirketi lehine kullandırılan ticari krediler nedeniyle kredi borçlusu ile müvekkili banka arasında sözleşme imzalandığını ve davalı … ve dava dışı …’unda ilgili sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borcun ödenmemesi sebebiyle 27.08.2018 tarihli noter ihtarnamesi keşide edilerek alacağın ödenmesi hususunun bildirildiğini, ihtarnameye itirazda bulunulmadığı gibi borç tutarının da ödenmediğini, borçluların mal varlığını azaltıcı işlemlere giriştiğinin istihbar edilmesi üzerine borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı alınarak Antalya 13.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından ödeme emirlerinin gönderildiğini, davalı tarafından borca itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, kredi alacağının banka kayıtları ve gerekse hesap kat ihtarnamesiyle sabit olduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı vekili, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde belirtilen belgelerin taraflarına ulaşmadığını, bu belgelerin taraflarına tebliği ile savunma haklarını kısıtlayan durumun ortadan kaldırıldıktan sonra açıklama yapma haklarını mahfuz tutarak açıklamalarını sunduklarını, … şirketi lehine kullandırılan ticari krediler nedeniyle akdedilen sözleşmeyi müvekkilinin müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, müvekkilinin dava dışı …’un işletmesinde işlerinin kötü gitmesi nedeniyle 2014 yılında aralarındaki samimiyet nedeniyle evini ipotek ettiğini, bankaya giderken sadece KMH için evini ipotek ettireceğini düşünüp önüne getirtilen haksız şart niteliği belgeleri okumadan imzaladığını, kredi sözleşmesine kefil alınan müvekkilinin kefillikten haberi olmadığı gibi eşinin de muvafakatinin bulunmadığını, 1 – 1,5 yıl sonra evinin üzerinden ipoteğin kalktığını, 2014 yılında imzalatılan belgelerin neticesinde 4 yılın ardından banka tarafından icra takibi başlatıldığını öğrendiğini, müvekkilinin noter kanalıyla kendisine yöneltilen borca itiraz ettiğini ve icra müdürlüğüne giderek takip dosyasına itirazıyla takibin durduğunu, yapılan itirazın yerinde olduğunu, kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme ve yasaya uygun şekilde hazırlanan, denetime elverişli bilirkişi raporuna göre; davacı bankanın takip tarihi itibari ile; 82.385,90.-TL ticari taksitli kredi alacağı, 5.322,13TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 266,10TL gider vergisi, 1.187,24TL kredili mevduat hesabı alacağı, 61,05TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 3,05 TL gider vergisi, 644,19TL ihtar masrafı, 485,00TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 100,20TL ihtiyati haciz gideri talep edebileceği, Kredi Borcunun Geri Ödenmesine Dair Protokol, GKS uyarınca kullandırılan kredinin tasfiyesine ilişkin olduğu gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 24/10/2017 tarihli kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefil olmadığını, müvekkilinin kefil olduğu sözleşmenin 2013 tarihli olduğunu, müvekkilinin sadece 2013 yılında çekilen kredi için ipotek verdiğini, borcun ödenmesi üzerine ipoteğin kaldırıldığını, bilirkişi raporunda da müvekkilinin borçtan sorumlu tutulmayacağı yönünde görüş bildirildiği halde ilk derece mahkemesinin hukuka aykırı olarak müvekkilinin borçtan sorumlu olduğuna karar verdiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, Antalya 13. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasındaki alacaktan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumlu olduğu alacak miktarının ne olduğu konusunda toplanmaktadır.
DELİLLER :
1-Beyan dilekçeleri,
2-Bilirkişi raporu,
3-Antalya 13. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası,
4-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya içerisindeki bilirkişi … tarafından tanzim olunan 03/12/2019 tarihli raporun incelenmesinden, davacı banka ile dava dışı … arasında 03/01/2013 tarihli 350.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalı …’ın sözleşme limiti üzerinden kefil imzasının bulunduğu, davalı …’un eşi tarafından kefalete muvafakat edildiği, yine davacı banka ile dava dışı … arasında 24/10/2017 tarihli ikinci bir kredi sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmede davalı …’un kefil olmadığı, dava dışı …’un 95.000,00 TL üzerinden kefaletinin bulunduğu, takip konusu alacağın 24/10/2017 tarihli ikinci kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalı …’un kefaletinin bulunduğu 03/01/2013 tarihli sözleşmeye dayalı kullandırılan kredilerden kalan bir borç bakiyesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 26/09/2011 tarihli … Esas … Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, kefilin imzaladığı sözleşme süresiz kredi sözleşmesi olsa dahi kefaletin sonsuza kadar devam edeceği düşünülemez. Kefalet edilen sözleşmelerle kullandırılan krediler ödenmiş olmakla hesaplar kapatıldıktan sonra başka sözleşmelerle kredi verilmesi halinde kefil, artık yeni sözleşmeyle verilen kredilerden sorumlu tutulamaz. Takip konusu banka alacağı 24/10/2017 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklandığından ve bu sözleşmede davalının imzası bulunmadığından, davalının kefili olduğu 03/01/2013 tarihli sözleşmeye dayalı alacakta bulunmadığından davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/01/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın REDDİNE
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin alınan 1.143,68 TL harçtan mahsubuyla fazla alınan 1.084,38 TL harcın talebi halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
Bu konuda Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/07/2020 tarih ve … Esas – … Karar sayılı, 2020/160 Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin İPTALİNE,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı tarafından yapılan 24,50 TL tebligat gideri, 30,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 54,50 TL’in davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 12.945,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
f-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,
g-Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 1.544,74 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 5,50 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 154,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
4-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/09/2021