Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/901 E. 2021/1523 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

KARAR TARİHİ : 20/09/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 13/09/2019
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
YEREL MAHKEME KARARI : Davanın Kabulü

Taraflar arasındaki İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davalı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; taraflar arasında 28/11/2013 tarihinde narenciye yükünün 2.950,00 Euro bedel ile davacıya ait … plakalı araçla Mersin’den Sırbistan’a taşınması için anlaşma yapıldığını, boşaltma yerinde limonlardan bir kısmının hasarlı olduğu ihbarı üzerine … tarafından 05/12/2013 tarihinli rapor düzenlendiğini, limon emtiası için uygun nakliye ve depolama derecesinin +10°C ile +15°C olması gerektiği halde sürücüye verilen taşıma derecesi talimatının +6°C olduğu ve bu taşıma derecesinin emtia için uygunsuz olduğu, yapılan incelemede soğutucu ünitenin çalıştığının tespit edildiğini, limonlardaki küflenmenin ürünlerin eski hasat olması ve raf ömürlerinin sonuna yaklaşmasından kaynaklandığını, limonların üzerindeki yoğuşmanın yükleme sırasındaki sıcaklığının uygunsuz olduğunu gösterdiğini, davacı taşıyıcı şirketin hasardan sorumluluğunun bulunmadığını, boşaltma yerinde davacıya 1.000,00 Euro ödeme yapılıp, kalan 1.950,00 Euro alacak için davacı tarafından 28/11/2013 tarihli fatura düzenlenmiş ise de, davalı tarafça ödeme yapılmaması üzerine Mersin 3.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu, oysa CMR Konvansiyonu madde 17/2’ye göre, kayıp, hasar veya gecikmenin taşıyıcının hatasından değil de talep sahibinin verdiği talimattan, mallara has bir kusurdan veya taşıyıcının önlemesine imkan olmayan durumlardan ileri gelmesi halinde taşıyıcının sorumluluktan ibra edilebileceğinin düzenlendiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı vekili; malların üç gün içerisinde teslim edilmesi gerekirken beş gün sonra, 02/12/2013 tarihinde teslim edildiğini, malların %30’luk kısmının taşıma şartları ve taşıma süresinden dolayı hasara uğradığını, davacı şirkete malların taşınması esnasında yapılmış herhangi bir yazılı veya sözlü talimat olmadığını, alıcı firma tarafından düzenlenen teslim belgesinde emtianın +20°C’de taşındığı ve teslim edildiğinin tespit edildiğini, malların aşırı sıcaktan küflenip, % 30’luk kısmının hasara uğradığını, 02/12/2013 tarihli belgede 22.516 kg olarak gelen malın 6.337 kg’ının hasarlı olduğunun tespit edildiğini, taşıyıcı ve teslim alan şirket tarafından imzalanan 05/12/2013 tarihli CMR belgesinde teslim alınan malların kötü durumda ulaştığı, taşımanın şartlarına uygun yapılmadığı, şoföre 1.000,00 Euro ödeme yapıldığı notunun bulunduğunu, davacı taşıyıcının CMR Konvansiyonu uyarınca yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar bunların kısmen veya tamamen doğacak hasardan sorumlu olduğunu, davacı taşıyıcının taşıma şartlarına uygun taşınmayan mallarda meydana gelen tüm hasar ve ziyandan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından yükleme anlaşmasına göre navlun ücretinin boşaltma yerinde şoföre elden ödeme şeklinde kararlaştırıldığı, taşıma bedelinden davalı gönderenin sorumlu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişken, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 08.12.2017 tarih, … Esas … Karar sayılı kararı ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmede navlun ödemesi için tek muhatabın davalı şirket olduğuna ilişkin düzenleme nedeniyle davacının navlun bedelini davalı gönderici firmadan talep edebileceği, bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin CMR hükümlerine göre değerlendirilip zarar ve sorumlusu tespit edilerek gerekirse konusunda uzman bilirkişilerden davacının ileri sürdüğü navlun alacağı ile ilgili rapor alınması gerekirken tarafların davanın esası ile ilgili gösterdiği deliller toplanmadan karar verilmiş olması nedeniyle kararın 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından, davalı tanıkları dinlenerek dosya kapsamı ve benimsenen 29.05.2019 tarihli bilirkişi raporu ile taşınan emtianın yükleme öncesinde hasarlı olduğu veya uygun sıcaklığın olmadığı hususunun dosyada yer alan Ürün Denetmenleri Mersin Grup Başkanlığı’nın düzenlediği uygunluk belgesi ile örtüşmediği, uygun nakliye sıcaklığı +11°C ile +15°C olan limon emtiasının kaç derecede taşındığının davacı taşıyıcı tarafından belgelendirilemediği, taşıma senedi üzerine emtianın nakliye sıcaklığının not edilmediği, dorsenin soğutucu ünitesinin sıcaklık çıktılarının ekspere sunulamadığı, boşaltmanın gerçekleştiği 05.12.2013 tarihinde dorse içerisinde sıcaklık kayıt cihazı yerleştirilmediğinin tespit edilmesi karşısında ürünün hangi sıcaklıkta taşındığı bilgisinin kayıt altına alınmadığı, ancak ürünün taşıma sürecinde % 30 oranında hasar gördüğü, hasarın göndericinin hatası veya ihmalinden veya verdiği talimattan, yüke özgü bir kusurdan ya da taşınmacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri geldiğinin taşıyıcı tarafından belgelendirilmesine ihtiyaç duyulduğu, aksi halde CMR konvansiyonunun 17/1. maddesine göre sorumlu olduğu, davalının bakiye navlun ücretini davalıdan isteyebileceği gerekçesi ile davanın asıl alacağa yönelik kısmının kabulüne, takipten önce temerrüt gerçekleşmediğinden işlemiş faize yönelik kısmının ise reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalı taşıyıcının hasardan sorumlu olmadığını, davacının yüklemeden itibaren 3 gün içinde teslim etmesi gereken emtiayı teslim tarihinden 5 gün sonra 02.12.2013 tarihinde teslim ettiğini, davacının kendisine teslim edilen mallar uygun sıcaklıkta taşımadığını, davacının ileri sürdüğü, malların +6°C’de taşınması yönünde bir talimatın bulunmadığını, CMR’nin 17. maddesine göre taşıyıcının yükü teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar kısmen veya tamamen ziyaadan doğacak hasardan sorumlu olduğunu, CMR belgesinde alıcının teslim alınan malların kötü durumda olduğuna ilişkin el yazılı tespiti ile davacıya 1.000,00 Euro ödediğinin sabit olmasına göre davacı tarafından navlun bedelinin talep edilemeyeceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasında, davacı tarafından taşınan malın zarar görmesinde tarafların kusuru, davacının taşıma bedelini davalıdan talep edip edemeyeceği sonucuna göre, talep edebileceği taşıma bedelinin miktarları uyuşmazlık konularıdır.
DELİLLER:
1-28/11/2013 tarihli sözleşme,
2-02/12/2013 tarihli heyet tutanağı,
3-05/12/2013 tarihli hamule senedi ve tercümesi,
4-Ekspertiz raporu,
5-Fatura sureti,
6-Sigorta şirketi yazısı,
7-Mersin 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası,
8-Bilirkişi raporları,
9-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Dava, navlun bedeline ilişkin faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın asıl alacağa yönelik kısmının kabulüne, takipten önce temerrüt gerçekleşmediğinden işlemiş faize yönelik kısmının ise reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme davacı taşıyıcı davalı gönderici olmak üzere kara taşımacılık sözleşmesidir. Davacı taşıyıcı sözleşmede kararlaştırılan 1.950,00 Euro navlun bedelinin 1.000,00 Eurosunu alıcı tarafından ödendiğini ileri sürerek, kalan alacağın tahsili için takip başlatmıştır. Davada Eşyaların Karayolundan Nakliyatı için Mukavele Sözleşmesi (CMR) hükümlerinin uygulanması gerekir. CMR’nin dördüncü bölümünde taşımacının sorumluluğu düzenlenmiş, 17. maddede taşımacının, yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumlu olduğu ve 17/2. maddede “Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri geliyorsa, taşımacı sorumlu tutulamaz.” düzenlemesi yer almış, 18/1. maddede kayıp, hasar ve gecikmenin 17/2 maddede öngörülen nedenlerden birinden doğduğunu kanıtlama külfetinin taşımacıya ait olduğu, CMR’nin 23/4. maddesinde de malın kısmen kaybolması halinde taşıma ücretinin karşılaşılan zarar oranında ödeneceği düzenlenmiştir.
Dosya kapsamından taraflar arasında 28.11.2013 tarihli yükleme anlaşmasının düzenlendiği, navlun bedelinin 2.950,00 Euro olarak kararlaştırıldığı, taşıma derecesinin “depo talimatına göre” belirlendiği, davacı taşıyıcı tarafından taşınan limon emtiasının +6°C’de taşınması talimatı verildiği ileri sürülmüş ise de, boşaltma yerinde alıcı tarafından düzenlenen 05.12.2013 tarihli tutanak ve ekspertiz raporu ile emtianın nakliye sırasında +20°C’de taşınıp muhafaza edildiği, malın % 30’unun zarar gördüğünün tespit edildiği, davacı tarafından emtianın +6°C’de taşınması talimatı verildiği yönündeki iddiayı ispata yönelik delil bildirmediği gibi emtianın kararlaştırılan tarihten 5 gün sonra göndericiye teslim edildiği, alıcı tarafından davacıya 1.000,00 Euro ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu hali ile, davacı taşıyıcının sorumluluktan kurtulma hallerini ispat külfetini yerine getirmediği, malın % 30’nun zarar görmüş olması nedeniyle CMR’nin 23/4. maddesi uyarınca 2.950,00 Euro navlun bedelinin % 30 oranına karşılık gelen 885,00 Eurosunun indirilmesi ile davacının isteyebileceği navlun bedelinin 2.065,00 Euro olduğu, dava dışı alıcı tarafından davacıya 1.000,00 Euro ödeme yapıldığı, bu durumda davacının talep edebileceği kalan navlun bedeli 1.065,00 Euro olduğu halde mahkemece açıklanan bu hususlar değerlendirilmeksizin navlun bedeline yönelik davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca esastan kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince MERSİN 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 13/09/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Mersin 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki takibe yönelik itirazın kısmen iptaline, takibin 1.065,00 Euro asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 218,72 TL harçtan peşin olarak yatırılan 70,53 TL harcın mahsubuyla bakiye 148,19 TL harcın davalıdan TAHSİLİNE,
Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/02/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı … Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin İPTALİNE,
c-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ile 70,53 TL peşin harç olmak üzere toplam 98,23 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı tarafından yapılan davetiye gideri 205,50 TL, posta masrafı 46,00 TL, bilirkişi masrafı 1.500,00 TL, talimat masrafı 84,85 TL olmak üzere toplam 1.836,35 TL yargılama giderinin davada kabul ve reddedilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 1.002,90 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlasının davacı üzeride BIRAKILMASINA,
e-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.201,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
f-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2. maddesi uyarınca hesaplanan 2.660,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
g-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 95,00 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 54,40 TL posta masrafı olmak üzere toplam 203,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
c-Davalı tarafın istinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafın yatırdığı gider avansından karşılanan masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
d-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya İADESİNE,
e-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.20/09/2021