Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/636 E. 2021/1558 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 24/10/2019
DAVANIN KONUSU : Alacak

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.

GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili;
Davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından 2008 yılında ihale edilen “… … İlindeki alçak gerilim …’den beslenen müşterilere ait elektrik sayaçlarının endeks tespiti, tespit edilen endekslerin el bilgisayarlarına kaydedilmesini, bildirim tanzimi ve müşteriye bırakılmasını, tespit edilmiş bilgilerin idare bilgisayarlarına aktarılmasının, müşteri sayaçlarının ve mühürlerinin kontrolü, kaçak ve usulsüz elektrik kullananların tespitine ilişkin işlerin ihalesinin müvekkili firma uhdesinde kaldığını, … ihale kayıt numaralı, ihale konusu iş sözleşmede tanımlandığı şekilde eksiksiz olarak tamamlandığını, müvekkili firmanın sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirmiş olmasına rağmen davalı idare tarafından bir takım işlem yapılan aboneler hak ediş dışı bırakıldığını, işin devamı boyunca Aydın ili için toplam 79.742,64 TL eksik ödeme yapıldığını, ekte ödenmeyen abone sayısı birim fiyatı yıllara göre ödenmeyen abone dağılımı ayrıntılı bir şekilde sunulduğunu, bununla beraber davalı kurum tarafından sözleşme ve eklerine aykırı olarak haksız ve usulsüz olarak 18.961.75 TL ceza kesildiğini, söz konusu cezaların müvekkilinin hak edişlerinden mahsup edildiğini, bu nedenlerden dolayı müvekkili tarafından ihale sözleşmesi gereği endeks okumaları yapılan ancak tarafından bedelleri ödenmeyen oku gel, bina yıkık, daire boş, kaçak abonelere ilişkin şimdilik toplam 79.742,64 TL alacağının tahakkuk ettirilmesi gereken tarihten itibaren avans faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hak taleplerinin saklı kalmak koşulu ile davalı idareden alınarak müvekkiline ödenmesini, haksız olarak müvekkili şirketin hak ve talepleri saklı kalmak koşulu ile müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idare üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özetle;
Teknik şartnamenin 2.1 ana hizmetler başlıklı maddesinde yüklenicinin yapacağı işin tanımının yapıldığını, bu tanımlanan madde kapsamında yüklenici tarafından yapılan iş için ara hak edişler yapıldığını, gerek 26/09/2008 tarihli hizmet alım sözleşmesinin devrine ilişkin sözleme gerekse davacının vermiş olduğu dilekçede kurumlarından herhangi bir alacaklarının kalmadığının ibra edilmesi nedeniyle yüklenicinin herhangi bir alacağının bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi tarafından; ‘…Yalnızca 1 elektrik mühendisinden alınan rapor yetersiz bulunmuş olup Bam kararı gereği dosya 2 elektrik mühendisi ve 1 mali müşavirden oluşan heyete tevdii edilerek rapor hazırlanmıştır. Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalı tarafından yapılan hakediş kesintileri ve ceza kesintilerinin yerinde olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır. Hak ediş kesintileri hususunda; Yükleniciye ana hizmet bedelinin ödenmesi için, yüklenicinin kullanım yerine gitmesi, endeksi endeksör cihazı ile okuması, okunan endeksin idare bilgisayarına girilmesi ve aboneye fatura çıkarılması gerekmektedir. Endeks değerinin işletmeye ulaşması ve fatura düzenlenmesi halinde yükleniciye ana hizmet bedeli ödenecektir. Abone tarafından endeksin işletmeye bildirilmemesi ve sonucunda tahakkuka bağlanmaması halinde ise herhangi bir ödeme yapılmayacağı Endeks Okuma Şartnamesi 2.md ‘de yer almaktadır. Hak edişlere yüklenicinin itirazı olduğu taktirde hak edişlerin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere 10 gün içerisinde dilekçe ile idareye bildirmesi gerekmekte olup olayda davacının hak edişlere yönelik hiçbir ihtirazı kayıt sunmadığı görülmüştür. Ceza kesintileri hususunda; İster abone şikayeti ister idare elemanları kontrolü esasında eksik ve hatalı durumlar olduğu anlaşıldığı taktirde bu durum tutanakla imza altına alınıp yükleniciye bildirilir ve yüklenici tespitlere itirazı kabul edilebilir gerekçelere dayanır ise tekrardan incelenecektir. Olayda cezai kesintiler hak edişlere eklenmiş olup yüklenici ile birlikte düzenlenmiştir. Yüklenicinin herhangi bir itirazı bulunmamaktadır. Düzenlenen hak edişlerdeki kesinti ve cezai kesintilerin 28.01.2008 tarihli sözleşmenin 17.maddesine uygun şekilde hesaplandığı, davacının davalı şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili özetle;
Gerekçeli kararda hakedişlere yüklenicinin itirazı olduğu taktirde hak edişlerin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere 10 gün içerisinde dilekçe ile idareye bildirmesi gerekmekte olup olayda davacının hak edişlere yönelik hiçbir ihtirazı kayıt sunmadığı, tahakkuku yapılmayan işin hakedişe bağlandığının düşünülmediğini, hakedişlerde belirtilen ve hizmet bedeli ödenen işlere ilişkin bir talep olmadığını, davanın, ifa edildiği halde tahakkuka bağlanmayan işlere ilişkin olup bunlara ilişkin bir hakediş düzenlenmesi yapılmadığını, davalı tarafından düzenlenen hakedişlerin tamamı bedeli ödenen işlere ilişkin olduğunu, fakat tahakkuk yapılmadığı için hizmet bedeli ödenmeyen işlere ilişkin bir hakediş düzenlemesi yapılmamış ve bedeli ödenmediğini, dolayısı ile tahakkuka bağlanmayan işlerin hakedişte yer almamasının mümkün olmadığını, tahakkuka bağlanmama sebebi müvekkilden kaynaklanmıyorsa ödeme yapılmasının sözleşme ve hukukun gereği olduğunu, 08/07/2019 tarihli heyet raporundaki değerlendirmenin hatalı olduğunu, tarafların sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşik hak ve yükümlülüklerine sabit olduğunu, davaya konu sözleşmenin genel işlem şartları içeren tip sözleşme olduğunu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığını, bu hali ile yerel mahkeme tarafından yapılan hukuki nitelendirme eksik inceleme ve değerlendirme neticesinde vuku bulunduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
“…Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi uyarınca davalı şirketce tahakkuka bağlanan hakedişlerin davacı tarafça hiçbir ihtirazi kayıt koymaksızın ” Bu hakedişleri aynen kabul ediyorum.” İbaresi ile imzaladığı ve usulüne uygun şekilde itiraz etmediği, davacı taraf, tacir olup basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği, davalı şirketçe düzenlenen hakedişleri inceleyip varsa usulüne uygun olarak itirazlarını ileri sürmek kaydı ile yapılan ödemeleri bu şekilde kabul etmesi gerekirken, hakedişleri herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin aynen kabul ettiği, davacının kesinleşen ve karşılığı ödenen bu hak edişlerden dolayı talep edebileceği herhangi bir alacağı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 30/01/2018 tarihli … Esas … Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin/vekillerinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ” ( Y. 23. H.D 2018/1005 Esas 2007/3697 Karar sayılı ilamı)
‘…Bu durumda mahkemce ceza kesintilerinin yapıldığı 11 ve 14 nolu ara hakedişlerin davacı yüklenici tarafından sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 40 ve 41. maddelerinin uygun bir şekilde ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanmış olması sebebiyle aleyhine kesinleştiğinden davanın tümden reddine karar verilmesi yerine yanlış değerlendirme sonucu kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur. “(Y. 15. H.D 2020/124 Esas 2020/2906 Karar sayılı ilamı ile benzer yönde aynı Dairenin 2020/2434 Esas 2020/3012 Karar sayılı ilamı)
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, hükme esas alınan ve konusunda uzman iki elektrik mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişiden oluşan kurulun düzenlemiş olduğu 08/07/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunun ayrıntılı gerekçeli denetime elverişli bulunmasına, hizmet işleri genel şartnamesinin 42.maddesine göre hakedişe itirazın ne şekilde yapılacağının düzenlenmesine, buna göre ‘.. yüklenicinin geçici hakedişlere, itirazı olduğu takdirde, karşı görüşlerinin neler olduğunu ve dayandığı gerçekleri, idareye vereceği ve bir örneğini de Hakediş Raporuna ekleyeceği dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunun ” İdareye verilen ….tarihli dilekçemde yazılı ihtirazı kayıtla” cümlesini yazarak ya da bu anlama gelecek bir itiraz şerhi ile imzalaması gereklidir. Eğer yüklenicinin, hakediş raporunun imzalanmasından sonra tahakkuk işlemi yapılıncaya kadar, yetkililer tarafından hakediş raporunda yapılabilecek düzeltmelere bir itirazı olursa hakedişin kendisine ödendiği tarihten başlamak üzere en çok on gün içinde bu itirazın dilekçe ile idareye bildirmek zorundadır. Yüklenici itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır.” ve teknik şartnamenin ikinci maddesine göre endeksi bildirilmeyen tahakkukların ödemesinin yapılmayacağının düzenlenmesine, davacının yapılan hakedişlere ilişkin ihtirazi kayıtta bulunmaksızın ve itiraz etmeksizin ödemeleri kabul etmiş bulunmasına, belirtilen emsal Yargıtay kararlarının da bu yönde olmasına, bu durumda davanın reddine ilişkin kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL istinaf karar harcının istinaf eden davacıdan TAHSİLİNE,
3-Davacı vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgili tarafa İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1 maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.27/09/2021

….