Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/517 E. 2021/1683 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 19/12/2019
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, istinaf incelemesi HMK’nın 356. vd. maddelerince duruşmalı olarak yapılan açık yargılama sonucunda dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 16.07.2004 tarihli Antalya (Merkez, tüm ilçeler, köy ve beldeler) iline ait Endeksörle Endeks Okuma Hizmet Alımı Tip Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme ile müvekkili şirketin elektrik abonelerine ait sayaçlarının endeks tespiti, tespit edilen endekslerin endeksöre kaydedilmesi, bildirim tanzimi ve aboneye bırakılması, tespit edilmiş bilgilerin davalının bilgisayarlarına aktarılması, abone sayaçlarının ve mühürlerinin kontrolü, kaçak ve usulsüz elektrik kullananların tespitinin müvekkili tarafından yerine getirilmesinin kararlaştırıldığını, şirketin sözleşme ve eki şartname kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak müvekkili şirketin dışında abone ve/ veya sayaçtan kaynaklanan sebep ya da sebepler dolayısıyla endeksör cihazı ile endeks okumanın mümkün olmayabileceğini, bu durumda müvekkili şirketin teknik şartnamenin 5.3. maddesi uyarınca abone sayaç durum koduna bağlı kalarak davalıya elektronik ortamda bildirim ve ihbarda bulunacağı, endeksörle endeks okumasının mümkün olmadığı durumlarda abonenin, sayaç durum ve kodlarını davalıya elektronik ortamda bildirmesi suretiyle hizmetin yerine getirildiğini, müvekkili şirketin elektronik ortamdan gelen veri ile emirlerini abone ve sayaç durum kodlarına bağlı olarak sözleşme hükümlerine göre davalı idareye elektronik olarak bildirdiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki hizmeti yerine getirmesine rağmen davalı tarafından istihkak ödemesi yapılırken abone-sayaç durum kodları ve kaçak ihbarlarına ilişkin Ağustos 2004 – Ağustos 2005 dönemleri için ödeme yapılmadığını, ödenmeyen tutarın tahsili için Antalya 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip yapılmış ise de takibin itiraz ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak davacının talebinin davacı tarafından okunan fakat sözleşme gereği ücret ödenmeyen sayaç okuma durum kodlarına ilişkin olduğunu, davacının aylık yapılan hakedişlere ve sözleşme sonunda yapılan kesin hakediş raporlarına itiraz etmediğini, hakedişleri ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin kabul etmesi nedeniyle dava açamayacağını, teknik şartnamenin 3. maddesinde tahakkuka bağlanan fatura sayısı ile ana hizmet bedeli tutarının çarpımı sonucu ödeme yapılacağının belirtildiğini, davacının el bilgisayarı ile okuduğu sayaçların idarece belirlenen kayıt yapılarına uygun olarak idare bilgisayarına aktarılarak fatura çıkmasının sağlanması ve sayaçların kontrolü ile usulsüz elektrik kullananların tespiti ile ücrete hak kazanacağını, davacının fatura çıkmayan ve endeks değeri işletmeye ulaşmayan okumalara ilişkin talep hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesi tarafından, zamanaşımı def’inin reddi ile dosya kapsamı ve benimsenen 19.08.2019 tarihli bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin Ağustos 2005’te sona erdiğini, takibin sözleşmenin sona ermesinden yaklaşık 8 yıl, davanın ise 9 yıl sonra açılmış olması karşısında TMK’nın 2. maddesi kapsamında davacının haklarının temini yönünden dürüstlük kuralına aykırı davranıldığının kabulü gerektiği, bu yüzden artık kendisinin tahakkuka bağlayıp bağlamamasının ödeme için şart olarak değerlendirilmek yerine dürüstlük kuralına göre makul sürede tahakkuka bağlamaması sebebiyle belirlenecek bedelin davacıya ödenmesine karar vermek gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin 100.000,00 TL asıl alacak ve 18.000,00 TL KDV olmak üzere toplam 118.000,00 TL üzerinden takipte belirlenen şartlar ile devamına ve asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin karara esas aldığı bilirkişi raporunun hesap yönünden eksik ve hatalı olduğunu, 14.03.2017 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına daha uygun ve gerçekçi olduğunu ileri sürerek kararın gerekçe yönünden davacı lehine kaldırılması ile davanın 14.03.2017 tarihli bilirkişi raporuna ve bu rapordaki miktara dayalı olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının sözleşmenin eki şartnamede belirtildiği halde hakedeşilere usulüne uygun ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, bu nedenle sözleşmeden kaynaklı herhangi bir hak talep edemeyeceğini, müvekkili şirketin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesine uygun olarak işlem yaptığını, kaçak tespitlerinden doğru bulgu ve belgelere dayananları tahakkuka bağlayıp bunlar için davacıya ödeme yaptığını, bu nedenle mahkemenin davalının kaçak durum kodları sebebi ile herhangi bir tutanak düzenleyip tahakkuka bağlamadığı yönündeki tespitinin doğru olmadığını, alacak likit olmadığı halde icra inkar tazminatına karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Uyuşmazlık, davacının alacak talebinin sözleşme ve şartnameye göre yerinde olup olmadığı, davalının hakedişleri ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin kabul etmesi nedeniyle eldeki davayı açıp açamayacağı konusundadır.
DELİLLER:
1-Beyan dilekçeleri,
2-Endeksörle Endeks Okuma Hizmet Alımı Tip Sözleşmesi,
3-Şartname,
4-Bilirkişi raporları,
5-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi nedeniyle davacının hakedişlerde eksik ödendiğini ileri sürdüğü alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dairemizce tarafların ileri sürdüğü istinaf başvuru sebeplerinin değerlendirilmesi için duruşma açılarak yeniden bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Davalı tarafın istinaf başvurusu yönünden;
Davalı hakediş tutanaklarının ihtirazi kayıtsız imzalanması nedeniyle davacının hesaplarının doğruluğunu kabul ettikten sonra sözleşmeden kaynaklanan alacak talep edemeyeceğini ileri sürmüştür. Dosya kapsamındaki bilirkişi raporlarından taraflar arasındaki hakedişlerin tahakkuka bağlanan ihbar ve durum kodları için düzenlendiği, davacı şirket tarafından ihbar ve bildirimi yapılan ancak tahakkuka bağlanmadığı belirtilen durum kodları ve kaçak ihbarları ile ilgili için ücret ödemesi ve hakediş yapılmadığı, bu nedenle ihtirazi kayıt ileri sürülmemesinin hakedişe alınmayan durum kod ve ihbarları ile kaçak ihbarlarından dolayı aylık hakediş ve kesin hakedişlerin kabulü anlamına gelmediği, davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin eki şartnamede abone adresine gidildiğinde abonenin sayacı kapalı yerde okunamıyor, abone evde bulunamıyor, abonenin bahçesinde köpek var girilemiyor gibi nedenlerle sayacın okunamaması halde EPDK Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve ilgili mevzuat uyarınca yüklenicinin kullanım yerine bırakacağı bir bildirim (boş ihbarname) ile aboneden sayaç değerini tespit ederek TEDAŞ’a bildirmesinin isteneceği, ancak bu endeks değerinin işletmeye ulaşması ve fatura düzenlemesi halinde yükleniciye uygulama yılında ana hizmet bedeli ödeneceği, abone tarafından endeksin işletmeye bildirilmemesi ve sonucunda tahakkuka bağlanmaması halinde ise herhangi bir ödeme yapılmayacağının düzenlendiği, davacının abone sayaç durum koduna bildirilen bu tür bildirimlerin aboneler tarafından endeks değerinin bildirilmediği, bu nedenle davalı tarafından tahakkuka bağlanamadığı, davalı şirketin durum kod bildirimlerinden doğan ödemeleri yapmadığı, bu nedenle davacının durum kod bildiriminden doğan alacağının bulunmadığı; yine şartnamede kaçak elektrik kullanan abonenin idareye bildirilmesi halinde kaçak kontrol hizmetinin karşılığı olarak yükleniciye EPDK Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 25. maddesi uyarınca diğer aboneler için belirlenen kesme-bağlama birim bedelinin %50’sinin ödeneceği, ancak bu bedelin ödenebilmesi için de kaçak tutanağının EPDK Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre işlem yapıldıktan sonra tahakkuka bağlanması şartına tabi tutulduğu, davalının davacı tarafından bildirilen kaçak ihbarlarını kaçak tüketime ilişkin doğru bulguya sahip olmaması nedeniyle tutanağa bağlamadığı ve tahakkuk yapmadığı, sözleşme ve eki şartnameye göre davacının durum kod bildirimleri ve kaçak ihbarından doğan alacak talebinin yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesinin hatalı bilirkişi raporunu esas alarak davanın kabulüne ilişkin kararının taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine; İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verildiğinden davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin karar gerekçesine yönelik istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/12/2019 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın REDDİNE,
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 1.425,15 TL harcın mahsubuyla fazla alınan 1.365,85 TL harcın davacıya İADESİNE,
Antalya İl Muhasebe Müdürlüğünün 20/02/2020 tarih … seri … sıra no ile yatırılan bakiye karar harcı MAKBUZUNUN İPTALİNE,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
d-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 15.160,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
g-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafın istinaf incelemesi yönünden;
a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL istinaf karar harcının davacıdan TAHSİLİNE,
b-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
c-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
4-Davalı tarafın istinaf incelemesi yönünden;
a-Davalının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 2.015,15 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 57,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 206,10 TL yargılama giderinin davacıdan davalıya VERİLMESİNE,
c-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve istinaf incelemesi birden fazla duruşmalı olarak yapıldığından, AAÜT gereğince 3.400,00 TL nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
d-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya İADESİNE,
5-Kararın Dairemizce taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 Sayılı HMK’nın 356. maddesi uyarınca duruşmalı olarak oybirliği ile HMK’nın 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/10/2021

….