Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2240 E. 2022/1578 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 25/11/2020
DAVANIN KONUSU : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 07/11/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı ile müvekkilinin … Sigortanın … (… sigortası) gereği 25-26/02/2017 başlangıç tarihli 8 adet poliçenin davacı müvekkili ile akdedildiğini iddia ederek Antalya 5.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ödeme emrinin muhtarlığa bırakıldığını, müvekkilinin yapılan icra takibini haricen öğrendiğini, davalı alacaklı tarafından icra takibine dayanak yapılan 8 adet poliçedeki imzaların davacı müvekkiline ait olmadığını,davacının davalı şirket ile herhangi bir sözleşme imzalamadığını ve borçlu olmadığını belirterek, söz konusu icra takibi nedeniyle istenen bedel yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, haksız takip nedeniyle %20 inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacı ile davalı arasında … gereği 8 adet poliçe imzalandığını, bu poliçeler gereği taraflarına ödenmesi gereken 8.738,04 TL poliçe bedelinin ödemediğini, bunun üzerine noter aracılığı ile ihtarname çekildiğini, sigorta poliçe bedellerinin ödenmediğini, imzaya ilişkin itirazların bir geçerliliğinin olmadığını, kimsenin başkasının borcunu ödemek istemeyeceğini beyan ederek; davacının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, ATK bilirkişi raporu ve soruşturma aşamasındaki bilgilerin değerlendirilmesi sonucunda, dava konusu poliçelerdeki imzaların davacıya ait olmadığından davacının poliçe bedellerinden sorumlu olmayacağını belirterek davanın kabulüne, poliçelerdeki imzaların borçlulara aidiyetini kontrol etmeyen veya imzaların huzurda atılmasını sağlamadan takibe koyan alacaklının ağır kusurlu olduğunu, alacaklının imzanın borçluya ait olup olmadığını bilmesi gerektiğini, davacının haklı olduğunun ve takibin kötü niyetli olduğunun kabulü ile davacının tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu poliçelerdeki imzaların davacıya ait olmadığının tespit edildiğini, ancak davacının poliçelerde imzası olduğu ortaya çıkan kardeşi … ile birlikte gelerek poliçeleri tanzim ettirdiğini, davacının soruşturma dosyasındaki beyanları ile poliçelerin bilgisi dahilinde yapıldığını ikrar ettiğini, davacının kardeşi …’ın da soruşturma dosyasında, davacı ile birlikte söz konusu hizmeti aldıklarını ve süreci davacı ile birlikte yürüttüklerini beyan ettiğini, müvekkilinin davacıya ait kimlik bilgilerini, taşınmazlarını ve taşınmazlar üzerindeki ürün çeşitlerini bilmesinin mümkün olmadığını, icra takibinin kesinleşmesinden sonra davacı ile yapılan görüşmelerde borcu ödeyeceğini beyan ettiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, menfi tespit talebine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, ATK Fizik İhtisas Dairesinin ….. tarihli raporuna göre dava konusu poliçelerde davacı adına atılı imzaların davacıya ait olmadığının tespit edilmesine, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyasında davacı hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından dolayı 23/11/2020 tarihli ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesine, soruşturma dosyasında davacının ikrar niteliğinde bir beyanının bulunmamasına, davacının poliçelerde imzası olduğu tespit edilen … ile birlikte hareket ettiğinin usulüne uygun delillerle ispat edilememesine, poliçelerdeki imzaların davacı borçluya aidiyetini kontrol etmeyen veya imzaların huzurda atılmasını sağlamadan takibe koyan davalı alacaklının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olmasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 599,10 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 149,77 TL harcın mahsubu ile bakiye 449,33 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.07/11/2022