Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2230 E. 2022/1532 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 27/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı adına aleyhine İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatılmış olup söz konusu takip gereğince davalı Şirkete ve dava dışı sürücü …’a 7 nolu örnek ödeme emri tebliğ edildiğini, Tebellüğ ettikleri ödeme emri üzerine davalıların borca itirazı ile birlikte yetki itirazının mevcut olması sebebiyle, dosya yetkili Denizli İcra Dairelerine gönderilmiş; 8. İcra müdürlüğünde … E.Numarasını aldığını, davalı araç işleteni şirket tarafından yapılan borca itiraz haksız ve kötü niyetli olup, iptali gerektiğini, itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ olmamış olduğunu, taraflarınca resen yapılan inceleme neticesinde borca itiraz edildiğinin tespit edilmiş ve iş bu davayı açma zaruriyetinin doğduğunu, vekil eden sigorta şirketi nezdinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi (ZMMS) kapsamında sigortalı olan ve davalı sigorta ettiren adına kayıtlı … plakalı vasıta, dava dışı sürücünün alkollü olarak sevk ve idaresinde iken 26/07/2015 tarihinde trafik kazasına karıştığını, kaza ile ilgili olarak kolluk kuvvetleri tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağı ile kazanın oluşumunda; … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/5 (Kanuni sınırın üzerinde alkollü araç kullanmak) VE 56/1A hükmünü ihlal ettiği tespit edildiğini, bu nedenlerden dolayı öncelikle alacakalarının temini bakımından … plakalı aracın trafik kaydına (Vekil eden sigorta şirketinin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na tabi olması sebebiyle anılan kanunun 17/7 maddesi uyarında, Hazine müsteşarlığı lehine nakdi ve gayri nakdi teminatlar tesis edilmiş bulunduğundan)teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise ihtiyat-i tedbir niteliğinde ihtiyati haciz konulmasını, davalının Denizli 8.İcra Müdürlüğü … E. numaralı dosyasına yaptığı itirazın iptal edilerek takibin devamını, itirazında kötü niyetli olan davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle açılan iş bu davanın süresinde açılmamış olması nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafça her ne kadar itiraz dilekçesinin taraflara tebliğ edilmediği iddia edilmişse de itirazdan itibaren aradan geçen süre göz önüne alındığında itirazın iptali davasının 29/12/2018 tarihinde açılmış olmasının iyi niyetli olmadığını bu nedenlerden dolayı müvekkili davalıya ait … plakalı aracın trafik kaydı üzerine konulan tedbirin kaldırılmasına, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı sigorta şirketi tarafından karşı araç maliklerine ödediği 18.919,20 TL’nin ödeme tarihi olan 28.01.2016 tarihinden takip tarihi olan 23.09.2016 tarihine kadar 235 gün için reeskont avans faiz oranı olan %10.50 oranı üzerinden yapılan hesaplama neticesinde;(18.919,20 x235x10.50/ 36.500=1.278,98) işlemiş faiz belirlendiği, ancak davacı taraf icra takip talebinde 1.197,50 TL işlemiş faiz talep ettiğinden taleple bağlı kalındığı gerekçeleriyle, davanın kabulü ile; davalı hakkında yürütülen Denizli 8.İcra Müdürlüğünün … Esas saıyılı dosyasına konu itirazların iptali ile takibin 18.919,20 TL asıl alacak, 1.197,50 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.116,50 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont avans faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişi raporlarının eksik ve yetersiz kaldığını, zararının teminat dışında kalması için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt alkolün etkisi altında kazaya sebebiyet vermiş olmasının gerektiğini, hasarın teminat dışında kaldığının ispat yükünün davacı sigortacıda olduğunu, kazanın salt alkolün etkisi ile sürücünün aracın sevk ve idaresini kaybetmesi sonucu meydana geldiğinin tespit edilemediğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Kaza yapan … plakalı araca ilişkin ZMSS poliçesi 24/05/2015 – 24/05/2016 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde düzenlenmiş olup, kaza 26/07/2015 tarihinde meydana gelmiştir.
2918 Sayılı KTK’nın madde 48 – (Değişik : 24/5/2013 – 6487/19 md.)’de; uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasak olduğu belirtilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1 maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullanığı tesbit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0,50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
6847 Sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK.’nun 48/6.maddesinde; ”Yapılan tespit sonucunda 1.00 promil ve üstü alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” düzenlemesi ve TCK.nın 179/3 maddesinde ise “Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki madde hükmüne göre cezalandırılır.” düzenlemesi yer almıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına,ZMMS şartlarının B.4/d maddesine, dava dışı sürücünün yasal sınırı üzerinde 1.42 promil alkollü olup kazada tam kusurlu olmasına, (Y 4. HD 2021/8958 Esas 2022/3786 Karar sayılı ilamı) ayrıca ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli usul ve yasaya uygun ve aralarında nörolog ile trafik bilirkişisinin olduğu bilirkişi kurulunun vermiş olduğu 16/12/2019 tarihli rapor ile aralarında makine ve hesap bilirkişisinin bulunduğu bilirkişi kurulunun düzenlemiş olduğu 18/10/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve dosya kapsamına göre, davalıya ait aracı kullanan dava dışı sürücü …’ın saatte 151 km. hız yapıp kaza anında yasal sınır üzerinde 1.42 promil alkollü olduğu ve almış olduğu alkolün etkisi ile direksiyon hakimiyetini kaybederek bordür taşına çarpıp duramayarak anayoldan çıkıp geliş istikametine göre yolun sağ tarafında bulunan … sitesi önündeki yola girerek aracın sol yan kısımlarıyla yol kenarında park halinde bulunan kamyonete çarpıp tam ve asli kusurlu vaziyette kaza yapmış olduğunun ve ödenen tazminatın rücuen talep edilebileceğinin tespit edilmesine, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.344,97 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 336,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.008,67 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.27/10/2022