Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2188 E. 2022/1420 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/09/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF YOLUNA BAŞVURAN: Davacı vekili

Taraflar arasındaki İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yargılaması sonucunda verilen kararın süresi içinde davacı vekilince istinaf edilmiş olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, taraflar arasında gıda ürünleri satımı hususunda anlaşma yapıldığını, düzenlenen 31.045,22-TL bedelli faturalara istinaden gıda ürünlerinin davalıya teslim edildiğini ancak fatura bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla faturaya dayalı olarak 31.045,22-TL asıl alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığını, davalının borca kısmi itirazda bulunmasıyla takibin durduğunu, davalının itiraz dilekçesinde faturaya konu borç ilişkisini reddettiğini, her ne kadar borca itiraz dilekçesinde davalı tarafından faturaya dayalı borcun 26.467,00-TL’sinin ödendiği iddia edilmişse de borcun ikrarı sonucunda davalının ödediğini ileri sürdüğü kısmın ispat yükünün davalıya geçtiğini, davalının ödeme yaptığını ispat edecek bir belge sunmadığını, bu nedenle davalının itirazının haksız olduğunu, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalının takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, icra takibine konu edilen faturaların 26.467,00-TL’sini ödediklerini, bunun makbuzla sabit olduğunu, söz konusu ödemelerin tüm muhasebe kayıtlarında mevcut olduğunu, 31.045,22-TL’den ödenen 26.467,00-TL’nin mahsup edilmesi sonucu kalan miktar kadar davacıya borç bulunduğunu, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin borçlunun ikametgahı olan Buldan İcra Daireleri olduğunu, davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince, davacı tarafın kendi ticari defterlerinde davalının ödemesini kaydetmesine rağmen davalının ödediği 26.067,00 TL yönünden de itirazın iptalini istemesi hususu mahkememizce yapılan değerlendirmede kötü niyet tazminatı koşullarının oluştuğu kanaatine varıldığından 26.067,00 TL’nin %20 si oranındaki kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesince hükme esas alınan 15/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda, davalının sunmuş olduğu makbuzlara ilişkin ödemelerin 20/11/2015 tarihinden önce mevcut bulunan bakiye borçtan mahsup edilmesi yerine takibe konu faturalardan mahsup edilmesi gerektiğine ilişkin hukuki değerlendirmenin hatalı olduğunu, taraflarınca cari hesaba ilişkin takip yapıldığını ve düzenlenen son 47 adet faturanın icra takibine konulduğunu, TBK’nun 102. Maddesine göre birden çok borcun muaccel olduğu durumlarda, takip yapılması halinde takipten sonra yapılan ödemelerin takip edilen borç için, takip yapılmaması veya takip tarihinden önce ödeme yapılması halinde ise vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış sayıldığını, davalının takip tarihinden sonra herhangi bir ödemesinin bulunmadığını, yapılan tüm ödemelerin takip tarihinden önce olduğunu, bu nedenle davalının dosyaya sunmuş olduğu ödemelerin vadesi ilk önce gelen cari hesaptan kaynaklı olan borçtan mahsup edilmesi gerekirken takibe konu fatura borçlarından mahsubunun hatalı olduğunu, taraflarınca davalı borçlunun yaptığı tüm ödemeler mahsup edildikten sonra kalan bakiye için icra takibi başlatıldığını, ilk derece mahkemesince verilen karar nedeniyle davalı borçlunun iki defa ödeme yapmış sayıldığını, ilk derece mahkemesince haksız yere müvekkili aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedildiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali talebine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 102. Maddesinde; “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur.
Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı tarafından yapılan 26.067,00 TL ödemenin 6098 sayılı TBK’nun 102. maddesi uyarınca icra takibine konu faturalar için yapıldığı kabul edilerek hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de mahkemenin bu kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Zira; davalı tarafından yapılan tüm ödemeler takip tarihinden önce olduğu gibi ödeme makbuzlarında da herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Bu durumda, davalının açıklamasız olarak yaptığı bu ödemeler TBK’nun 102. maddesine göre ilk muaccel faturadan itibaren mevcut borcu söndürmeye başlayacaktır. (Benzer şekilde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 20/05/2019 tarih, 2018/963 Esas, 2019/3325 Karar sayılı ilamı)
Ancak davalının cevap dilekçesinde, davacı ile ticari ilişkileri süresince davacı tarafından mallar teslim edildikçe davacıya ödeme yaptıklarına ilişkin savunması nedeniyle bu hükmün uygulanabilmesi için öncelikle takip konusu yapılmayan diğer faturalardaki malın davalıya teslim edildiğinin ve davacının bu faturalar kadar muaccel alacağa sahip olduğunun davacı tarafından ispat edilmesi gerekir.
İlk derece mahkemesince TBK’nun 102. maddesinin uygulanabilmesi açısından takip konusu faturalar ve diğer faturalar ile davalının sunduğu ödeme belgeleri dışındaki tüm diğer ödeme belgeleri de dosyaya getirtilip, davacıya ispat imkanı tanınıp, diğer faturalardan kaynaklı alacağın ispatı halinde, davalının ispatladığı ödemelerin TBK’nun 102. maddesine göre hangi muaccel alacakları söndürdüğü saptanıp oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuş, bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin kötüniyet tazminatına ilişkin istinaf nedeninin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.20/10/2022