Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2135 E. 2022/1248 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 07/10/2020
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 30/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, müvekkili … ile davalının adi ortaklık kurarak davalıya ait kömürlerin satılması ve karşılığında %20 kar payı ve müvekkili …’ın sigortalı çalışması konusunda anlaştıklarını, kömürlerin satılacağı iş yerinin ise müvekkilinin annesi … adına kayıtlı olduğunu, bu nedenle davalı ortaklığın kuruluşunda teminat olarak müvekkillerinden … ve …’e ön tarafına borçlu sıfatıyla, diğer müvekkili …’e ise alacaklı ve ilk ciranta pozisyonunda boş sözleşme ve ekindeki boş senete imzalarının alındığını, bir süre sonra davalının satılması amacıyla gönderdiği kömür torbalarının üzerinde “… ” kömürü yazmasına karşın içinden çıkanın başka kömür olduğuna dair şikayetler gelmesi üzerine müvekkili …’in durumu davalıya bildirdiğini, davalının oralı olmayıp durumu bildiğini, herkesin … kömürü talebi olduğu için bu şekilde yaptığını, diğer kömürcülerin de aynı şeyi yaptığını söyleyerek bu şekilde kömür satışına devam edilmesini istediğini, ancak müvekkili …’in bu şekilde ticaret yapmayı kabul etmediği için 09/11/2016 tarihinde ortaklığı sona erdirdiklerini, müvekkili …’in ortaklığı bitirirken o ana kadar almış olduğu kömürlerin parasını verip hesabını gördüğünü ancak davalının ortaklığın başında boş sözleşmeye ve bonoya aldığı imzalı belgenin o an yanında olmadığını belirterek müvekkilin ısrarı üzerine mevcut durumu kendi el yazısı ile yazarak bulduğunda boş sözleşme ve bonoyu iade edeceğini, hiç alacağı olmadığına dair belgeyi yazarak imzaladığını, daha sonra müvekkili … tarafından Çivril Asliye Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası ile davalıdan aldığı “… ” ambalajlı kömürlerin gerçek olup olmadığına ilişkin tespit istendiğini, davalının bunun üzerine sözleşmeye ekli boş seneti sözleşmeden ayırarak üzerine 300.000,00 TL bedel ile 01/08/2016 tanzim, 20/01/2017 vade yazarak doldurup Denizli 2. İcra Dairesinin … E.sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine icra takibine giriştiğini, müvekkillerinin davalıya borçlarının bulunmadığını, davalının intikam alma hissi ile icra takibi başlattığını bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin toptan ve perakende kömür alım satımı ile uğraştığını, davalı … ile uzun süreye dayalı dostlukları bulunduğunu, davalının müvekkilinden 300.000,00 TL ödünç para aldığını ve bu para karşılığında kendisine dava konusu bonoyu imzalayıp verdiğini, bononun vadesi geldiğinde bedelinin ödenmemesi üzerine Denizli 3.Noterliğinin 24/01/2017 tarih ve … yevmiye sayılı evrakı ile protesto edildiğini, davacı tarafın senedin teminat senedi olduğunu iddia etmişler ise de bu iddianın dinlenebilir olmadığını, davalılardan …’ın 13/01/2017 tarihlinde Çivril Noterliğinin … yevmiye sayılı evrakı ile gönderdiği iddianamede vade tarihi açık, bedeli 100.000,00 TL olan bir bononun müvekkilinin elinde olduğunun iddia edildiğini, davacıların borcu ödemek yerine borcu ödememek için akıllarına gelen iddiaları ileri sürdüklerini, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında kömür alış verişi bulunduğu konusunda uyuşmazlık yoktur çekişme davalı tarafından Denizli 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davacılar hakkında yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte davacıların takibe konu 20/01/2017 vadeli 300.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davalıya borçlu olup olmadıkları, senedin teminat senedi olup olmadığı, söz konusu senedin davacılar tarafından sunulan 09/11/2016 tarihli ödeme belgesi ile ödenip ödenmediği noktalarında toplanmaktadır.Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin …. tarihli raporunda davaya konu senedin üst kenarının perforajlı (bir belgenin devamı niteliğinde bulunduğu konumdan kolaylıkla ve belge zarar görmeden koparılıp ayrılmasını sağlayan sıralı ve düzenli delikler) olduğu tespit edilmiştir.Davacılar tarafından ibraz edilen 09/11/2016 tarihli belgede bulunan imza davalı tarafından inkar edilmemiştir. Belge içeriğinden davacılardan …’in sözleşmeye ekli boş senet karşılığı kömür aldığı,zaman içinde alınan kömürün bedelinin elden ödendiği ,boş senet bulunduğunda teslim edileceği yazılmıştır.Davalı hernekadar inkar etmediği imzanın senet altında olmadığından bağlayıcı olmadığını iddia etmişisede belge metni ” üstteki imzaladığım” şeklinde başlamakta olup belge altında yazılanları kapsadığı anlaşılmaktadır. Takibe konu senedin 09.11.2016 tarihli belgede belirtilen bono olduğu Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan inceleme sonucunda tespit edilmekle davacıların ödeme iddialarını aynı kuvvette yazılı belge ile ispat ettikleri sonucuna varılarak davacıların davasının kabulü ile davalının alacaklı olmadığını bildiği teminat senedini takibe koyması nedeniyle aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın niteliği gereği tanık dinlenemeyeceğini bildirmelerine rağmen mahkemece tanık dinlendiğini, re’sen adli tıptan rapor alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, geçersiz bir belgenin itfa belgesi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacıların birbiri ile çelişen iki ayrı talepte bulunduğunu, davaya konu bononun ödendiğine dair yazılı belge olmamasına rağmen teminat bonosu olarak kabul edilmesinin yasaya açıkça aykırı olduğunu, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, davalının imzasını inkar etmediği 09/11/2016 tarihli belge içeriğine göre davacı …’in sözleşmeye ekli boş senet karşılığı kömür alıp zaman içinde alınan kömürün bedelinin elden ödenmesine, boş senet bulunduğunda teslim edileceğinin yazılı olmasına, belge içeriğine göre imzanın alttaki metni de kapsamasına, bu belge uyarınca senet bedelinin ödendiğinin ve kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 20.493,00 TL nispi istinaf karar harcından peşin alınan 5.134,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.358,75 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara tebliğine,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.30/09/2022