Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2109 E. 2022/1282 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/12/2019
DAVANIN KONUSU: Sebepsiz zenginleşme nedeniyle Alacak
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 04/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5/1. Fıkrası gereğince … Eğitim Hizmetleri Tur. Tic. A.Ş.’nin Hazineye devrolunduğunu, 10/06/2015 düzenlenme tarihli 10/12/2015 ödeme tarihli 8.250,00TL tutarlı bononun da bu suretle Hazineye geçtiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 732. Maddesine dayalı olarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre senedin vade tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı cevap verememiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…davacı 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5/1. Fıkrası gereğince Hazineye devrolunan …. Eğitim Hizmetleri Tur. Tic. A.Ş.’nin lehtar olduğu öğrenci bilgileri de yazılı zaman aşımına uğramış bono nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca alacağın tahsili istemi ile dava açmıştır. Davalı ile … Eğitim Hizmetleri Tur. Tic. A.Ş. arasında eğitim hizmeti bulunmakta ve bono metninden bononun düzenlenme amacı anlaşılmaktadır. uyuşmazlık eğitim hizmetinden kaynaklanmandığından, dava 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmaktadır. Davacı …. Eğitim Hizmetleri Tur. Tic. A.Ş.’nin halefi olduğundan ve bono düzenlenmiş olması ilişkiyi tüketici işleminden çıkarmayacaktır. Bononun düzenlendiği 12/06/2015 tarihinde yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Kanunun 3/k maddesine göre tüketici, “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,” ifade etmekte olup, davalının tüketici olması nedeniyle uyuşmazlığın bu yasa kapsamında bulunmasına göre, aynı Kanunun 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemelerinde bakılacağı öngörüldüğünden Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderine o mahkemece bakılacağından, bu konuda karar vermek görevli mahkemeye bırakılmıştır. Görevsizlik, yetkisizlik ve gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise; talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderini ödemeye mahkum edileceği…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK 732. maddesine dayalı olarak sebepsiz zenginleşme davasının alacaklarının sonuçsuz kalmaması için süresi içinde açıldığını, tüm bu iş ve işlemlerin kapatılan tacir kurum hesabına yapıldığını, 667 sayılı KHK gereğince alacaklı şirketin kapatılarak her türlü mal varlığı hak ve alacaklarının hazineye bedelsiz intikal ettiğini, hazinenin şirketin alacaklarını şirkete izafetten tahsil ettiğini, davanın da TTK 732. Maddesi dayanılarak sebepsiz zenginleşme davası olarak açıldığını, tüm bu nedenlerle görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı usul ve yasaya aykırı bir karar olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, Sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki davanın dayanağını TTK’nın 732. maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri oluşturmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 732. maddesinde “Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir. ” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı taraf 667 KHK gereğince dava konusu bonoda lehtar olan şirkete izafeten eldeki davayı açmış olup, 6102 sayılı TTK’nın 732. madde hükmüne göre açılan davalara bakmakla görevli mahkeme ticaret mahkemesidir.
Davacı tarafın TTK 732. Madde gereğince sadece sebepsiz zenginleşme hükmüne dayandığı, temel ilişkiye dayanmadığı hususu gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken dava da görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu hatalı değerlendirmesi ile görevsizlik kararı verilmesi yanlış olmuş olup, davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 10/12/2019 tarih ve …. Esas ….Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından istinaf karar harcı yatırılmadığından bu hususta karar verilmesin yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.04/10/2022