Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2100 E. 2022/1455 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 25/06/2020
DAVANIN KONUSU: Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 21/10/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada bulunan hesaplarına Denizli 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 24/08/2010 tarih … D.iş sayılı dosyası ile tedbir konulduğunu, Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada müvekkili … hakkında beraat kararı verildiğini, bu kararın 26/10/2016 tarihinde Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, Müvekkili tarafından 28/11/2016 tarihinde tedbirin kaldırılmasına ilişkin Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyasına talepte bulunduğunu, mahkemce 30/11/2016 tarihinde tedbirin kaldırılmasına karar verildiğini, Davalı vekili tarafından verilen itiraz dilekçesi neticesinde Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası ile tedbirin kaldırılmasına ilişkin kararın kaldırıldığını, Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi … D.İş sayılı kararında paranın aidiyettine ilişkin hukuk mahkemelerine başvurulması gerektiği yönünde hüküm kurulduğunun görüldüğünü, Ceza davasına konu olan hesapta müvekkilinin mevcut mevduatlarının bulunduğunu ancak anılan tedbir sebebiyle bu mevduatlar üzerine tasarruf yetkisinin bulunmadığını, davalı banka tedbir sebebiyle mevduatları yedinde tuttuğunu, Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyası incelendiğinde banka çalışanın işlediği zimmet suçu sebebiyle tedbirin konulduğu, ancak müvekkilinin zimmet suçunu oluşmasında herhangi bir iştirakinin olmadığının görüldüğünü, Müvekkilinin anılan banka mevduatları bulunmadığını, bankadan alınan hesap ekstresinden de anlaşılacağı üzere ilgili hesapta fon, döviz vs şeklinde mevduatlar bulunmadığını ileride açacak oldukları alacak davasına ilişkin olarak mevduatların günümüz değerlerinin tespitinin gerektiğini, Denizli 6. Sulh Ceza Mahkemesinin 24/08/2010 tarih … D.İş sayılı dosyası ile tedbir konulan hesaptaki mevduatların aidiyetinin tespitini, dava konusu hesapta mevcut mevduatların günümüz değerlerinin tespitini yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davanın esasa girilmeden usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, bekletici mesele yapılması taleplerinin olduğunu, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, dava dışı …’in müvekkili bankanın müşterisinin hesabında bulunan parayı davacının hesabına aktardığının sabit olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankada bulunan hesaplarına tedbir konulduğunu, mahkemece eksik inceleme ile değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verildiğini, ret hükmünün gerekçesinin açık ve anlaşılır olmadığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının doğru olmasına rağmen iki ayrı görevsizlik sebebiyle lehlerine iki ayrı görevsizlik sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hükmedilmediğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, tespit talebine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava tarihi 15/03/2017 itibariyle yürürlükte olan HMK’nın 107/3. Maddesine göre, davacının bu davayı açmasında hukuki yararı bulunmaktadır.
Davacı dava dilekçesinde özetle; bankada bulunan hesaplarına Denizli 6. Sulh Ceza Mahkemesinde tedbir konulduğunu, Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiğini, bankadaki hesabında fon, döviz vs. şeklinde mevduatlar bulunduğunu, ileride açılacak alacak davasına ilişkin mevduatlarının günlük değerlerinin tespitini talep etmiştir.
Aralarında davacı ile dava dışı banka çalışanının olduğu sanıklar hakkında Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 5411 sayılı yasaya aykırılık ve özel belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında, davacının delil yetersizliğinden beraatine dava dışı banka çalışanı …’in zimmet, eşi …’in ise zimmet suçuna yardım etme suçundan mahkumiyetine karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. (Y. 7 C.D. 2016/11825 Esas 2016/10003 Karar sayılı ilamı)
Ceza davası, maddi vakıaların belirlenmesi ve sonucu itibariyle taraflar arasındaki borç ilişkisinin kesin hükümsüzlüğünün anlaşılabilmesi için önem taşımaktadır. Nitekim borç ilişkisinin kesin hükümsüzlüğü hâkim tarafından re’sen göz önünde tutulacak nedenlerdendir ve buna ilişkin deliller her zaman ibraz edilebilir. (YHGK’nın 2014/19-1119 Esas, 2016/627 Karar sayılı ilamı)
Yargıtay Hukuk genel Kurulunun 2013/4-1008 esas ve 2014/490 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere ,… Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesine (davasına) etkisi, hukukumuzda mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinde düzenlenmiş olup; hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararları karşısında ilke olarak bağımsız kılınmıştır.Bu ilke, ceza kurallarının kamu yararı yönünden bir yasağın yaptırımını; aynı uyuşmazlığı kapsamına alan hukuk kurallarının ise, kişi ilişkilerinin Medeni Hukuk alanında düzenlenmesi ve özellikle tazmin koşullarını; öngörmesi esasına dayanmaktadır.818 Sayılı B.K.nun “Ceza Hukukuyla Medeni Hukuk Arasında Münasebet” başlıklı 53. maddesinde: “Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.” hükmü yer almaktadır (6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi hükmü de paralel bir düzenlemeyi içermektedir.).
Bu açık hüküm karşısında, ceza mahkemesince verilen, beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Ancak, hemen belirtilmelidir ki, gerek öğretide ve gerekse Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hakiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusuyla hukuk hakiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır (Yargıtay H.G.K.’nun 10.1.975 gün ve 1971/406 E., 1975/1 K.; H.G.K.’nun 23.1.1985 gün ve 1983/10-372 E., 1985/21 K.; H.G.K.’nun 27.4.2011 gün ve 2011/17-50 E., 2011/231 K. sayılı ilamları).
Davacının Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyada vermiş olduğu ifadelerinde özetle; banka çalışanı …’in kar amaçlı araba alım satım için kendisinden para istemesi nedeniyle bankadaki hesabından para çektiğini ve verdiğini ifade etmiş, ayrıntılı beyanda da bulunmuştur.
Davacı Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyada delil yetersizliğinden beraat etmiş ise de, ceza mahkemesince kabul edilen maddi vakıalar ve davacının kabul ettiği maddi olaylar somut dava açısından bağlayıcıdır. Ağır Ceza Mahkemesi dosyası içeriği, davacının ifadeleri ile birlikte dosyadaki tüm delillerde değerlendirilerek, davalı banka kayıtları üzerinde aralarında bankacılık konusunda uzman bilirkişilerinde olduğu üç kişilik bilirkişilik kurulu vasıtasıyla ayrıntılı inceleme yapılarak, davacının hesaplarının hangi tarihte açıldığı, davacının para çektiğini kabul ettiği tarihler / dönemler itibariyle hesaplarındaki bakiyelerin tespiti, hesabında bilgisi dahilinde ve haricinde yapılan işlemlerin de tespiti yapılarak, bankacılık sözleşme hükümleri de irdelenip bilirkişi raporları arasındaki kısmi çelişkilerde giderilerek sonucuna göre yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre davalının istinaf istemi ile davacının sair yönlere ilişkin isteminin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun açıklanan gerekçelerle KABULÜNE, davalının istinaf istemi ile davacının sair yönlere ilişkin isteminin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/06/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının istemi halinde ilk derece mahkemesince davacıya İADESİNE,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının istemi halinde ilk derece mahkemesince davalıya İADESİNE,
6-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.21/10/2022