Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2082 E. 2022/1225 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
DAVANIN KONUSU: Alacak
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 28/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davacının …. Yayıncılık Reklam İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ nin, yüzde 33,20 hissesine ortağı olduğunu, diğer ortak, yüzde 66,80 hisse ile … olduğunu, …. Matbaa’nın, tek varlığının, …. Gazetesi olduğunu, bu gazete (imtiyaz hakkı), şirket yetkilisi … tarafından, (aynı zamanda babası olan ) …ün yüzde elli ortağı olduğu, …’ne, 150.000,00 TL’ye satıldığını, bu işlem, üç açıdan sakat olduğunu, ilk olarak, …’ün, gazeteyi, babasının yarı hissesine sahip olduğu şirkete satması, aslında, örtülü bağış olduğunu ve yargıtay kararlarınca da, muvazaalı bir işlem olduğunu, mal kaçırma gayesi ile yapıldığını, söz konusu şirketin, 27/12/2016 yılında kurulması da, sırf bu muvazaalı işlemi gerçekleştirebilmek gayesi ile, özel olarak kurulduğunun karinesi olduğunu, ayrıca satışı yapılan ‘imtiyaz hakkı’, şirketin tek mal varlığı olduğunu, gazete satılarak, şirket konusuz kaldığını, içi tamamen boşaltılarak, işlevsiz bırakıldığını, …’ün, bu konuda tek başına karar alması, TTK 538 ve yollamasıyla, 421/3 ve 4 .fıkralarda düzenlenen, anonim şirketin, ‘toptan satışlarda’ toplantı ve karar nisabına aykırı olduğunu, daha önce, Antalya 10. İcra Müdürlüğünün, … esas numaralı dosyasında, …. Gazetesi için kıymet takdir raporu aldırıldığını, kıymet takdir raporunda, gazetenin değeri, 225.673,87TL olarak belirlendiğini, gazetenun ise 150.000,00TL’ye satıldığını, gazetenin reel değeri ile, satışı arasında açık nispetsizlik bulunduğunu, bu da, şirketin muvazaalı satıldığına bir karine olduğunu, şirket müdürünün, şirketi her yönden, açıkça zarara uğrattığını, belirterek öncelikle; bilirkişi marifetiyle hesaplanacak gazete bedelinin, davacının hissesine isabet edecek oranının, (ileride reel değer belirlenene kadar şimdilik 5,00,TL) (HMK 107. madde belirsiz alacak davası uyarınca, tahkikat sonucu davanın gerçek değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda yapacağımız talep artırımı hakkımız saklı kalmak üzere.) muvazaalı satış tarihinden itibaren işleyecek, ticari faizi ile birlikte, davalılardan müteselsilen tahsiline, eğer bu mümkün değil ise, muvazaalı satış işleminin iptali ile, …. Gazetesinin, yeniden …. Yayıncılık Reklam İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacının iddiası ve davası zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, davacı tarafından, davaya konu gazete haklarının satış bedeli ve gerçek değeri bilindiğini, bu sebeple huzurdaki davanının belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığını, bu sebeple dava değerinin, satış bedeli olan 150.000TL’ye tamamlattırılması ve eksik harcın davacı tarafından ikmal edilmesi gerektiğini, aksi halde davanın reddi gerektiğini, davalı …’e, huzurdaki davada husumet yöneltilmesi de mümkün olmadığını, davaya konu sözleşmede; satıcı … A.Ş., alıcı ise ….şirketi olduğunu, iki şirket arasında yapılan bir satış ve bu satışta ki muvazaa sebebiyle …. şirketi ortağının mesul tutulması mümkün olmadığını, satış işlemi şirket yönetim kurulu kararıyla yapıldığını, iki şirket de tüzel kişiliğe haiz olduğunu, bu sebeple işlemin tarafı olmayan müvekkil … yönünden davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacının ilk talebi, kâr payı dağıtım talebi olduğunu, bu talebin muhatabı …. A.Ş. olduğunu, satış bu şirket tarafından yapıldığını. davacının da bu şirkete ortak olduğuna göre söz konusu satış sebebiyle olası şirket kârı paylaşımı ancak kendi şirketinden talep edebileceğini, huzurdaki dava ile müvekkillerden böyle bir talep de bulunması hukuken mümkün olmadığını, muvazaanın, 6098 Sayılı Borçlar Kanunun 19. maddesinde düzenlendiğini, buna göre muvazaadan bahsedebilmek için bir gizli işlemin ve gizli bir amacın olması gerektiğini, davaya konu olayda bu unsurların bulunmadığını, zira ….A.Ş. davacının da ortağı olması hasebiyle bildiği üzere, zarar eden bir şirket olduğunu, vergi borçlarını dahi ödeyemeyen şirketin, borçlarına karşılık …. Gazetesinin tüm haklarını müvekkil … şirketine sattığını, bu satışın gerçek bir satış olduğunu, üç yıla yakın bir zamandır söz konusu gazete …. şirketi tarafından yayımlandığını, yani söz konusu satışın gizli bir amacı bulunmadığını, yine muvazaaya dayalı iptal davası açılabilmesi için davacının, satışı yapandan alacaklı olması gerektiğini, davacının satışı yapan … Şirketinden alacaklı olmak bir yana dursun borçlu olduğunu, davacının huzurdaki davayı açmada hukuki yararı bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…davacı ortağı olduğu anonim şirketinin tek mal varlığını oluşturan gazetenin şirket müdürü olan diğer ortak tarafından satılması nedeniyle, kar payı istemi ile terditli olarak da satışın iptali ile şirket adına yeniden tescil istemi ile dava açmıştır. Kural olarak bir ortağın şirketten hissesine düşen kar payını dava yolu ile isteyebilmesi için öncelikle kar payının dağıtılması hususunda ortaklar kurulu ya da genel kurul tarafından alınmış bir karar olmalıdır. Anılan kurullar tarafından kar payı dağıtılmaması yönünde bir karar alınmış ve bu kararın iptali ya da geçersizliğinin tespiti gibi yasal yollara başvurulmamış ise bu karar tüm ortakları ve şirketi bağlayıcı hale geldiğinden böyle bir kararın varlığı halinde mahkemece kar payının tahsiline karar verilmesi mümkün değildir. Yine, kar payının dağıtımı konusunda ortaklar kurulu ya da genel kurul tarafından bir karar verilmemişse öncelikle anılan kurulların toplanması, bu hususu karara bağlaması gerektiğinden bu husus da yerine getirilmeden mahkemece doğrudan kar payının tahsili yönünde karar verilemez. Doğrudan kay payı dağıtılmasına ilişkin ilk talebin reddi gerekmiştir. Gazete satışının iptaline yönelik terditli istem yönünden ise; şirket müdürü tarafından yapılan satış işlemi ve sonuçları ortaklarını doğrudan ilgilendirdiğine ve zarara uğramalarına neden olabileceğine göre, münferit olarak dava açabilirler, bu nedenle davacının dava açabileceği sonucuna varılmıştır. Davaya konu olan ve şirketin tek malvarlığı olan gazetenin devri önemli kararlardan sayılır ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 621. maddesi uyarınca bu işlem genel kurul kararı alınarak, genel kurulda temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması hâlinde yapılabilecek işlem olduğundan, böyle bir karar alınmaksızın, yönetim kurulu kararı ile şirket müdürü tarafından yapılan satış işlemi geçersiz olduğundan satış işleminin iptali isteminin kabulüne…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu işlemin tarafı olmayan …’ün taraf olarak gösterilmesi ve hakkında karar verilmesinin hukuka açıkça aykırı olduğunu, davanın husumetten reddedilmesi gerektiğini, zira davaya konu sözleşmede satıcının … A.Ş, alıcının … Şirketi olduğunu, yapılan satış nedeniyle …. şirketinin ortağı …’ün sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bu hususun hiç değerlendirilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, davanın muvazaa iddiası ile açıldığını ancak muvazaanın ispatlanamadığını, bu hususun gerekçeli kararda da belirtildiğini, muvazaanın unsurlarının oluşmadığını, İlk Derece Mahkemesince yönetim kurulu kararının usule uygun şekilde alınmadığı gerekçesiyle hüküm tesis edildiğini, ancak davacının yönetim kurulu kararının iptalini talep etmediğini, davayı da yönetim kurulu kararı alan şirkete yönetmediğini, dolasıyla davacının talebi olmaksızın mahkemece talebi aşar şekilde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, satış işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK’da da belirlendiği gibi, HMK’nın 24/1, 25, 26,30 ve 33. (HUMK’nın 74,75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re’sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür.
Davacının, … Matbaacılık Yayıncılık Reklam İnş. San. ve Tic. A.Ş’nin 500 hisseden oluşan şirket sermayesinin 169 hissesine sahip olduğu, davalı …’ün ise 331 hissesinin sahibi olduğu, davalı …’ün 25/02/2020 tarihine kadar yönetim kurulu başkanı olarak şirket unvanı veya kaşesi altında münferiden temsil ve ilzamda yetkili olduğu, 29/12/2016 tarihinde bu şirketin sahibi olduğu …. Gazetesinin, şirketin borçlarına mahsuben 150.000,00 TL bedel karşılığında … Gazetecilik Reklamcılık… Ltd. Şti’ye yapılan protokol gereğince satıldığı, bu satışın 20/12/2016 tarih 2016/02 sayılı davacının imzası bulunmayan yönetim kurulu kararı ile yapıldığı, dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
İlk Derece Mahkemesince aldırılan bilirkişi raporuna göre, davacının ortağı olduğu …. Matbaacılık Yayıncılık Reklam İnş. San. Ve Tic. A.Ş’nin önemli miktardaki mal varlığını oluşturan ….Gazetesinin satışına ilişkin kararın genel kurulca alınması gereken kararlar arasında bulunması sebebiyle İlk Derece Mahkemesinin satış işleminin iptaline ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Ancak, iptali talep edilen satış işleminin …. Matbaacılık Yayıncılık Reklam İnş. San. Ve Tic. A.Ş’yi temsilen davalı … tarafından gerçekleştirilmiş ise de, satış işleminin …. Matbaacılık Yayıncılık Reklam İnş. San. Ve Tic. A.Ş tarafından davalı diğer şirkete yapıldığı, eldeki davanın yöneticinin sorumluluğuna ilişkin bir dava niteliği taşımadığı, bu nedenle davalı …’ün eldeki davada pasif husumetinin bulunmadığının gözetilerek gerçek kişi bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş olup, davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 17/09/2020 tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-a-Davacının, davalı …’e karşı açmış olduğu davanın Pasif husumet yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
b-Davacının kâr payı dağıtılması talebinin REDDİNE,
c Davacının satış işleminin iptaline yönelik talebinin KABULÜ ile; … Gazetesinin satışına ilişkin 29/12/2016 tarihli işlemin İPTALİNE,
d 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan alınması gerekli 10.246,50TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.561,63TL’nin mahsubu ile bakiye 7.684,87TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
e-Davacı tarafından yapılan 35,90TL başvuru harcı, 2.561,63TL peşin harç 506,20TL posta, tebligat ve bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.103,73TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
f-Davalılar yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
g- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 18.200,00TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
h-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
g- Karar kesinleştiğinde Antalya 10. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı takip dosyasının müdürlüğüne iadesine,
h-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştirildikten sonra yatıran davacı ve davalıya iadesine,
4-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davalıların istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu ve 2.507,23 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalılara İADESİNE,
b-Davalı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 54,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 203,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalılar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.28/09/2022