Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2081 E. 2022/1181 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/07/2020
ASIL DAVA VE BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2017-12/12/2017
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 22/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iki ortaklı bir limited şirket olduğunu, müvekkili şirket ile ihbar edilen … İnş. Taah. Tekstil Tarım Hayv. San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında cari – ticari ilişki mevcut olup müvekkili şirketin ihbar edilen şirketten 57.112,04 TL alacağının mevcut olduğunu, … Şirketi’nin iş bu borcunun bir kısmının ifası uğruna davalı … hastanesi San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘den olan alacağını müvekkili şirkete temlik ettiğini, davalı şirketin ihbar edilen şirkete borçlu olduğunun sabit olduğunu, zira davalı şirket tarafından noter temlik sözleşmelerinde belirtilen fatura içeriğine itiraz edilmediğini, davalı borçlunun icra takibine karşı yapmış olduğu haksız borca itirazın iptali ile takibin devamını, İİK m 67/Son uyarınca itiraz edilen tutar olan takip çıkışı 38.812,96 üzerinden davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dosyada davalı … Hastanesi cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde ayrıntılı olarak izah ettiği üzere temlik alanın temlik borçlusundan talepte bulunabilmesi için ortada temlik edenin temlik borçlusundan muaccel bir alacağının bulunması gerektiğini, oysa ki somut olayda … firmasının müvekkili firmadan hiçbir zaman alacaklı olmadığını, temlik bilgisinin müvekkiline tebliğ edilmesi akabinde müvekkili firmanın böyle bir yükümlülüğünün olmamasına rağmen davacı firmaya … şirketi firma nezdinde herhangi bir alacağı bulunmadığını, bulunsa bile çeşitli icra dosyalarından doğmuş ve doğacak alacakları üzerine haciz konduğunu davacıya bildirdiğini, davacının buna rağmen temlik eden firmaya herhangi bir işlem yapmaksızın doğrudan müvekkili firmaya takip başlattığını, … şirketi ile müvekkili şirket arasında 15/09/2016 tarihli vadeli satış sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin peşin ödemeli bir sözleşme olması sebebiyle ihbar olunan şirkete 04/10/2016 tarihli ek sözleşme ile çekler verildiğini, çekler ile bir kısım malzeme … ve bağlantılı firmaları tarafından temin edildiğini, … ve bağlantılı firmalarının müvekkili firmadan hiç alacağının olmadığını, ihbar olunan şirketin piyasadaki bir çok firmaya borcu bulunduğunu, ihbar olunan şirketten asıl alacağı bulunan müvekkili şirketin bir çok defa haciz ihbarnameleriyle karşılaştığını, bu nedenlerden dolayı davacı yanın haksız davasının reddi ile kötüniyetli olan davacı yanın %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına çarptırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl dava yönünden; davacı ihbar olunan … Şirketi’nin davacıya borçlu olduğu, ihbar olunan … Firmasının davalı … Hastanesi’nden alacağı olmadığı, olmayan bir alacağın temlik edilmesi alacağı devir alanı alacaklı kılmayacağı, … Şirketi’nin … Hastanesi’nden alacağı olmadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Asıl dava dosyası üzerinden verilen karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Asıl dava yönünden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı … Hastanesine yönelik talebinin birleşen davanın davalısı … Medikalden olan alacağına karşılık yapılan alacağın temliki sözleşmesine dayandığını, temlik alınan alacağında davalı … Hastanesine noter kanalı ile bildirildiğini, buna rağmen ödeme yapılmaması nedeni ile takip başlattığını, bakiye alacağının tahsili için de birleşen dosya davalısı … Medikale yönelik takip başlattığını, … Medikal yönünden davasının kabul edildiğini, ancak asıl davada ki davasının usulsüz ticari defterlere dayalı olarak reddedildiğini, avans olarak verildiği iddia edilen çeklerin akibetinin araştırılmadığını, temlike konu alacağın var olmadığının ancak yazılı belge ile ispat edilebileceğini, ancak bu ispat şartlarının gerçekleşmediğini ve kabule göre de kötü niyetli olmadığı halde kötü niyet tazminatı verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Asıl davaya konu somut olayda, davacı, birleşen dosya davalısı … Medikal’den faturaya dayalı alacaklarının bir kısmına yönelik … Medikal’in davalı … Hastanesinden olan alacaklarını temlik aldığını, ilgili temlik sözleşmelerinin davalı … Hastanesi’ne tebliğ edilmesine rağmen ödenmediğinden bahisle icra takibi başlattığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu iddia etmiş, davalı … hastanesi vekili ise temlik eden … Medikal ile ticari ilişkisini kabul etmiş ancak … Medikal ile avans usuli çalıştığını, temlike konu fatura borçlarının ödendiğini, temlik edilen borcun bu nedenlerle olmadığını iddia etmiştir. Bu beyanlar karşısında temlike konu olan borcun ödendiğini ispat külfetinin davalı … Hastanesinde olduğu gözetilmeksizin, davalı … Hastanesi’nin usulüne uygun tutulmayan defterlerine göre karar verilmesinde ve gerekçesi belirtilmeden davacının, davalı … Hastanesi’ne yönelik takibinde kötü niyeti olduğunun kabulünde hukuka uygunluk bulunmadığı değerlendirilmiş olup davacı vekilinin buna ilişen istinaf talepleri yerinde görülmüştür. Buna göre temliknamelere konu akdi ilişkiyi kabul eden davalının usulüne uygun tutulduğu iddia edilen 2016 yılı defterlerinde temlike konu faturaların da kayıtlı olup olmadığı, ödeme iddialarına konu çeklerin ödenip ödenmediği, bilhassa avans ödemesine ilişkin iddialarına yönelik delillerinin usulüne göre toplandıktan sonra ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/07/2020 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının ilk derece mahkemesi tarafından davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.22/09/2022