Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2052 E. 2022/1191 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 30/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili, 23/12/2017 tarihinde müvekkili şirkete ZMMS ile sigortalı bulunan … plakalı araç trafik kazasına karıştığını ve … plakalı aracın hasarlanmasına neden olduğunu, kaza sonrasında araç sürücüsünün kaçtığını, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince ödemiş olduğu tazminat miktarı bedelince araç maliki sigortalıya, aracı kullanın olay yerini terk ederek firar etmesi sigorta genel şartlarına aykırılıktan dolayı rücu imkanına sahip olduğunu, Sigorta Genel Şartlarında 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni düzenleme ile de belirgin hale geldiğini, Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ödeme emri gönderilmişse de, davalı borçlu borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, haksız itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, 23/12/2017 tarihinde müvekkili şirkete ZMMS ile sigortalı bulunan … plakalı araç trafik kazasına karıştığını ve … plakalı aracın hasarlanmasına neden olduğunu, kaza sonrasında araç sürücüsünün kaçtığını, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince ödemiş olduğu tazminat miktarı bedelince araç maliki sigortalıya, aracı kullanın olay yerini terk ederek firar etmesi sigorta genel şartlarına aykırılıktan dolayı rücu imkanına sahip olduğunu, Sigorta Genel Şartlarında 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni düzenleme ile de belirgin hale geldiğini, Antalya 12. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ödeme emri gönderilmişse de, davalı borçlu borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, haksız itirazın iptali ile takibin devamı ile ayrıca kazaya ilişkin hasar tazminatı hakkında tarafları ve kaza konusu aynı olan Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, davacının Antalya 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasında talep etmiş olduğu alacağın Antalya 12. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası ile aynı olduğunu, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, davalıya ait … plakalı aracın üçüncü kişinin sevk ve idaresinde iken … plakalı araç ile çarpışması sonucu hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, söz konusu aracın …’a kiralandığını, bu kişinin de davalının bilgisi dışında … adlı kişiye aracı kiraladığını, bu kişinin de davalının bilgisi dışında … isimli kişiye aracı kiraladığını, kazanın son kiralayan şahıs tarafından yapıldığını düşündüklerini, kaza ile davalı arasında illiyet bağının bulunmadığını, kaza yapan kişinin alkollü olması nedeni ile kaza yerini terk ettiği iddiasını davacının ispatlaması gerektiğini, … plakalı aracın tamiri için 18.358,32TL bedel ödenmesinin kabulü mümkün olmadığını, kaza tarihi itibari ile bu aracın 30.000,00TL – 40.000,00TL aralığında değerinin bulunduğunu, parçalar için sovtaj bedeli düşülüp düşülmediğinin belli olmadığını, belirterek davanın reddine ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davacının Antalya 12. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası ile takip yaptığının takibin haksız olduğunu, davalıya ait … plakalı aracın üçüncü kişinin sevk ve idaresinde iken … plakalı araç ile çarpışması sonucu hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, söz konusu aracın …’a kiralandığını, bu kişinin de davalının bilgisi dışında … adlı kişiye aracı kiraladığını, bu kişinin de davalının bilgisi dışında … isimli kişiye aracı kiraladığını, kazanın son kiralayan şahıs tarafından yapıldığını düşündüklerini, kaza ile davalı arasında illiyet bağının bulunmadığını, kaza yapan kişinin alkollü olması nedeni ile kaza yerini terk ettiği iddiasını davacının ispatlaması gerektiğini, … plakalı aracın tamiri için 18.358,32TL bedel ödenmesinin kabulü mümkün olmadığını, kaza tarihi itibari ile bu aracın 30.000,00TL – 40.000,00TL aralığında değerinin bulunduğunu, parçalar için sovtaj bedeli düşülüp düşülmediğinin belli olmadığını, belirterek davanın reddine ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, esas dava dosyasında rucuen tazmini istenilen bedelin dava dışı … plaka sayılı araçta meydana gelen onarım bedeli içinde yer alması nedeni ile buna yönelik davanın kabulünün gerektiği, birleşen dosyada talep edilen değer kaybı yönünden ise, her ne kadar sigorta tahkim komisyonunca değer kaybı olarak 10.000,00TL belirlenmiş ise de; hükme esas almaya ve denetime elverişli bilirkişi heyeti raporunda … plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybının 8.908,00TL olarak belirlenmesi nedeni ile, bu değer üzerinden tahkim dosyasınında yapılan masraflar (toplam 13.283,06TL) ve bu değer üzerinden hesaplanan faiz üzerinden birleşen dosyanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun ve illiyet bağının bulunmadığını, yerel mahkeme tarafından eksik değerlendirme yapılarak karar verildiğini, bilirkişi raporunda eksik ve çelişkili hususların mevcut olduğunu, yerel mahkemece karar verilen miktarın fazla olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde katılma yoluyla istinaf talebinde bulunmuş, birleşen dava için davanın tamamının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, eksik hesaplama yapıldığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, sigortalı araç sürücüsünün geçerli bir mazereti olmaksızın kaza mahallini terk ettiğinden ZMSS genel şartlarının B.4/f maddesi uyarınca sigorta şirketinin kendi sigortalısına rücu hakkının bulunmasına, davalının kayıt maliki ve araç işleteni olup dava konusu aracın dava dışı kişiye kiralandığı iddia edilmiş olmakla birlikte aracın işletenin uzun süreli değiştiği ve 2918 sayılı KTK’nın 94. maddesi gereğince sigorta ettiren araç işleteninin devri 15 gün içinde sigortacıya bildirmesinin gerekmesine, somut olayda işletenin değiştiğinin sigortacıya bildirildiğinin iddia ve ispat edilmemesine, aracın gerçek işleteni kim olursa olsun sigorta sözleşmesinin tarafı olan davalı sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlü olmasına, (Y. 17. H.D 2008/723 Esas – 2009/197 Karar, 2010/9088 Esas -2011/2564 Karar, 2010/9118 Esas – 2011/3453 Karar, 2014/19160 Esas – 2016/8759 Karar sayılı ilamları), hükme esas alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olmasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Birleşen Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyada, dava değeri 14.641,68 TL olup, yargılama sonunda mahkemece 13.531,56 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar tarihi 2020 yılıdır.
02 Aralık 2016 gün ve 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Yasanın 41. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 TL’ye çıkarılmıştır. Bu miktar 2018 yılı için 3.560,00 TL, 2019 yılı için 4.400,00 TL’dir, 2020 yılı için 5.390,00 TL’dir. Redde konu miktar kesinlik sınırı olan 5.390,00 TL’nin altında olup, reddedilen miktar kesin nitelikte olduğundan davacının katılma yoluyla redde ilişkin istinaf isteminin ise HMK’nın 352. Maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davada davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının katılma yoluyla birleşen dosya için yapmış olduğu istinaf isteminin red miktarı itibariyle kararın kesin olması nedeniyle HMK’nın 352. Maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince asıl davada davalıdan alınması gerekli 1.254,05 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 313,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 940,54 TL istinaf karar harcının asıl davada davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince birleşen davada davalıdan alınması gerekli 924,34 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 231,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 693,34 TL istinaf karar harcının birleşen davada davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince birleşen davada davacıdan alınması 80,70 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davacı ve davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
8-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1., 352. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 30/09/2022