Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2015 E. 2022/1152 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/09/2020
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Yayımlama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 21/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili ile davalının iki yıldır nişanlı olduğunu, müvekkiline ait …. Bankası … ve …. numaralı kart hesaplardan 15/08/2015 ile 07/08/2017 tarihleri arasında aralarında çeşitli para transferleri gerçekleştiğini, davalı tarafından müvekkiline muhtelif tarihlerde ve bedellerde toplam 56.080,00 TL para gönderildiğini, müvekkilinin davalı taraftan 580,00 TL alacağının bulunduğunu, müvekkilinin 04/12/2016 tarihinde şehit ailelerine sağlanan haklardan dolayı ÖTV’siz Honda CRV marka araç satın almak istediğini, 108.000,00 TL olan araç için 44.000,00 TL nakit verildiğini, 64.000,00 TL müvekkili tarafından kredi çekildiğini, 28.400,00 TL ‘lik tutarın davalının 30/11/2016 tarihinde müvekkilinin hesabına havale yolu ile gönderildiğini, müvekkilinin davalıya 27.820,00 TL borcunun kaldığını, müvekkilinin annesinin banka aracılığıyla davalıya 10.000,00 TL ödeme yaptığını, bu miktarda düşüldükten sonra 17.820,00 TL borcunun kaldığını, müvekkilinin borcu ödemek için davalı taraf ile görüştüğünü, ancak karşı tarafın kötü niyetli olarak 17/08/2017 tarihinde müvekkiline imzalaması için 50.000,00 TL tutarında bir senet hazırlayarak müvekkile imzalaması konusunda baskı uyguladığını, müvekkiline senedi zorla imzalattığını, buna ilişkin Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına ifade verdiğini, 17.820,00 TL olan borcun 50.000,00 TL olarak gösterildiğini, müvekkilinin aracı aldığı tarih olan 04/12/2016 tarihinden 17/08/2017 tarihleri arasında müvekkilinin işi gereği … Komutanlığı’nı terk edemediğini, bu süreçte müvekkilinin aracı 3000-4000 km kullandığını, geri kalan 20.000 km’lik kısmın davalı yanın kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını, araçtaki değer kaybınını 10.000,00 TL olduğunu, 1.300,00 TL servis masrafı çıkardığını, aracın asıl anahtarının davalıda bulunduğunu, istemesine rağmen anahtarı kendisine vermediğini, Honda Turuaz servisi tarafından aracın kilit mekanizmasının değiştirildiğini, müvekkilinin davalı tarafa kıyafetler, çeyizlik eşyalar, 2 adet televizyon, küçük ev aletleri, 200,00 TL değerinde kauçuk araba paspası, yaklaşık 9.000,00 TL tutarında beyaz eşya, 5.000,00 TL tutarında bir bilezik bir kolye aldığını, beyanla 02/10/2017 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli senet hakkında borçlu olmadığının tespitini, davalının kötü niyet tazminatı ödemesi yönünde hüküm kurulmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacı tarafın iddialarının gerçek dışı olduğunu, somut bir delile dayanmadığını, müvekkili ile karşı tarafın iki yıl nişanlı kaldığını, hayatın olağan akışına uygun olarak evlilik hazırlığı içerisinde olduklarını şehit yakınları ve ticari araçlar için ÖTV indirimi yapıldığını öğrenmeleri üzerine araç almaya karar verdiklerini, aracın kimin üzerinde olacağı konusunda aralarında karar verdiklerini, söz konusu aracın ortak alınması hasebi ile araç için gereken teminatı müvekkilinin kendi adına kayıtlı 2011 model Toyota Corolla marka aracını satarak ödemek durumunda kaldığını, müvekkilinin dava konusu aracın alımı için 44.000,00 TL değerinde ödeme yaptığını, müvekkilinin aracın bir takım aksesuarları için 3.000,00 TL, aracın alındığı gün 2 adet kurban ücreti olarak 2.000,00 TL, anahtar ücreti olarak 1.000,00 TL, araç bakım ücreti olarak 1.000,00 TL, aracın plaka ücreti ile kasko ve sigorta ücreti olmak üzere masraflar yaptığını, müvekkilinin banka hesaplarından göndermiş olduğu bedeller dışında ailelerin tanık oldukları bir çok ödemenin olduğunu, tarafların uyuşmazlık nedeniyle ayrıldıklarını, ayrılık sürecinde ise yapmış oldukları masrafları ve alacak kalemlerini karşılıklı olarak hesapladıklarını, müvekkilinin karşı taraftan 60.000,00 TL-70.000,00 TL arasında alacağın olduğunu, ancak bu alacak kalemlerinden yalnızca hayatın olağan akışına uymayan kısımlarını talep ettiğini, davacı tarafın müvekkiline 50.000,00 TL tutarındaki borcun olduğunu, hali hazırda borcu ödemesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın aracın kendisinde kalmasını talep ettiğini, müvekkilinin ise bu hususta davacı tarafa zorluk çıkarmadığını, davacı tarafın iş yerinden izin alamayışı nedeniyle noterde sözleşme yapılmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın müvekkiline “getir senetleri imzalayayım” şeklinde mesaj gönderdiğini, davacının iş çıkışında söz konusu senetleri imzaladığını, davacı tarafın savcılık aşamasındaki beyanları ile dava dilekçesinde belirttiği beyanların birbirini tutmadığını, davacı tarafın jandarma Komutanlığında çalıştığını, psikolog olduğunu, senedin mahiyetini ve sonuçlarını bilebilecek düzeyde eğitimli olduğunu, senedi imzalamak için kedisinin talepte bulunduğunu, senedin Jandarmanın önünde kameraların olduğu güvenlikli bir alanda imzaladığını, davacı tarafın annesinin müvekkilinin hesabına attığı 10.000,00 TL’nin nişan alışverişi için ailelerin katkıda bulunmak istemesi üzerine davacı tarafın annesini tarafından “bankalar cumartesi günü kapalı ben parayı sana göndereyim sende aynı gün hesaptan çek elimizde nakit para olsun cumartesi günü kızıma çeyiz eşyasını alayım” diyerek gönderildiğini, davacı tarafın iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin mağdur olduğunu beyanla davanın reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı tarafça, dava konusu senedin davalı tarafından baskı ile zorla imzalatıldığı iddia edilmiş ise de bu konuda yapılan yargılama sonucunda Denizli 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/05/2019 tarih …. E- …. K sayılı ilamı ile davalının beraatine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, kambiyo senetlerinin arkasındaki temel ilişkiden bağımsız, mücerret borç ikrarı içeren senetlerden olup, ödeme vasıtası olduğu, bu nedenle davacının borcu ödediğini ispat ile yükümlü olduğu, yapılan havalelerin hiç birinde senet bedelinin ödendiğine ilişkin açıklamanın mevcut olmadığının alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği, buna göre davacı tarafın iddiasını ispat edemediği kanaati ile subut bulmayan davanın reddine, ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verildiğinden ve bu nedenle davalı taraf alacağına geç kavuşmuş olduğundan davacı aleyhine %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının nişanlı olduğu dönemde müvekkilinin şehit ailelerine sağlanan haklardan yararlanarak 108.000,00 TL bedelle Honda CRV marka araç satın aldığını, araç bedelinin 28.400,00 TL’sinin davalı tarafından ödendiğini, müvekkilinin annesinin banka aracılığıyla davalıya 10.000,00 TL ödeme yaptığını, taraflar arasındaki para transferleri sonucunda müvekkilinin davalıya fazladan 580,00 TL ödemesinin olduğunu, davalıya yapılan bu ödemeler düşüldükten sonra müvekkilinin davalıya 17.820,00 TL borcunun kaldığını, müvekkilinin 17.820,00 TL borcunu ödemek için davalı taraf ile görüştüğünü, ancak davalı tarafın kötü niyetli olarak 17/08/2017 tarihinde müvekkiline 50.000,00 TL bedelli senedi zorla imzalattığını, müvekkilinin davalıya toplamda 73.300,00 TL para gönderildiğini, bilirkişi raporuyla da müvekkilinin davalıya senetten dolayı borcunun bulunmadığının sabit olduğunu, para transferinin gerçekleştiği dönemde tarafların nişanlı olması nedeniyle bu hususun senede karşı senetle ispat kurallarının da itisnasını teşkil ettiğini ancak mahkemece, bildirmiş oldukları tanıkları dinlemeksizin eksik inceleme ile hüküm tesis ettiğini, müvekkili aleyhine hükmedilen tazminatın da haksız olduğunu istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Uyuşmazlık, dava konusu bononun TBK’nın 38. maddesi uyarınca geçerli olup olmadığı, davacının bono nedeniyle davalıya borçlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER:
1-Beyan dilekçeleri,
2-Dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
TBK’nın 38. Maddesine göre korkutulan içinde bulunduğu durum bakımından kendisinin veya yakınlarından birinin kişilik haklarına ya da mal varlığına yönelik ağır ve yakın zarar tehlikesinin doğduğuna inanmakta ise, korkutma gerçekleşmiş sayılır. Aynı yasanın 39. Maddesine göre ise, korkutmanın etkisi geçtikten sonra bir yıl içerisinde sözleşme ile bağlı olunmadığı bildirilmez ise sözleşmeyle bağlı olunacağı düzenlenmiştir.
Denizli 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 09/05/2019 tarih …. Esas, …. Karar sayılı dosyasında, davalının üzerine atılı hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amacıyla yağma suçunun unsurları oluşmadığından davalının beraatine karar verildiği ve bu kararın istinaf incelenmesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Senede karşı senetle ispat zorunluluğuna ilişkin kuralın istisnaları bulunmakta olup hata, hile ve ikrah iddiaları bu istisnalar arasında yer almaktadır. (HUMK 293/5; HMK 203/ç) Hata, hile ve ikrah iddiaları senede bağlanması mümkün olmayan iddialardır ve senetle ispat edilmesinde maddi imkansızlık vardır. Bu iddiaların tanık dahil her türlü delille ispatı mümkündür. (Hukuk Genel Kurulunun 06.11.2013 gün ve 2013/11-200 E., 2013/1540 K. sayılı kararı, Hukuk Genel Kurulunun 25.03.2015 gün ve 2013/19-1707 E., 2015/1072 K. sayılı kararı.)
Davacının davaya konu senedin davalı tarafından kendisine zorla imzalattırıldığını ileri sürdüğü, yukarıda açıklandığı üzere ikrah iddiasının senetle ispat zorunluluğunun istisnası olduğu, davacının dava dilekçesinde tanık deliline başvurup süresi içerisinde tanıklarını bildirmesine rağmen mahkemece davacı tanıklarının dinlenilmemesi hatalı olmuş olup, davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş davacının tanıklarının dinlenerek oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesinden ibarettir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/09/2020 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.21/09/2022