Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/2004 E. 2022/1222 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 30/06/2020
DAVANIN KONUSU: İstirdat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 28/09/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı-Karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkiline karşı faturaya dayalı cari hesap alacağı olduğu iddiası ile Denizli 4. İcra Müdürlüğü …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirketin gönderilen ödeme emrinden haberi olmadığını ve takibin kesinleştiğini, müvekkilinin banka hesaplarına bloke konulduğu ve araçlarına haciz konulmasından kaynaklı satış yapamadığı için dosya borcunu 24/11/2017 tarihinde ödediğini, müvekkilinin davalı şahsa herhangi bir borcunun olmadığını, davalı … ile müvekkil şirket arasında yapılan Konya 13. Noterliği …. yevmiye no.lu araç satış sözleşmesi ile …. plakalı yarı römork aracın davalı tarafından 24.500,00 TL bedelle müvekkiline sattıldığını, araç satış bedelinin 11.500,00 TL’si davalı vekiline nakit olarak, geri kalan 13.000,00 TL bedelin …. …. Şubesinin … seri no.lu 30/08/2017 keşide tarihli çek ile davalı yanı satış bedelini tahsili yetkisi olan …. a verildiğini ve karşılığında teslim belgesi alındığını, müvekkilce davalıya verilen çek bedeli …’a elden ödenmiş ve müvekkil şirketin davalıya herhangi bir borcu kalmadığını, çek ödendikten sonra çek aslı davalıdan müvekkil şirket yetkilisince teslim alınmış ve ödemeye ilişkin çek aslının bankaya teslim edildiğini, davalı taraf çek bedelini almasına rağmen kötü niyetli olarak, hukukun sağladığı korumadan faydalanarak ilgili çek hakkında Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas sayılı dosyası ile “zayi nedeniyle iptal davası” açmış ve mahkemece çek hakkında “ödenmeme” tedbir kararı verildiğini, müvekkil tarafından çek bedelinin davalıya elden ödendiğini ve çek aslının iade edildiğini, davalı yan alacağını iki kere tahsil etme amacı güderek kötü niyetli davrandığını, izah edilen nedenlerle müvekkilinin borcu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 14.411,00 TL’nin müvekkil şirkete geri iadesini ve işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı-Karşı davalı vekilinin karşı davaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; Davalı-karşı davacı tarafından araç bedelinin ödenmemesine ilişkin herhangi bir ihtar gönderilmediğini bu beyan tamamen mahkemeyi yanıltarak iddialarını ispat etmek maksatlı olduğunu, davalı-karşı davacı çeki teslim aldığını dolaylı yoldan cevap dilekçesinde ikrar ettiğini, çeki teslim almayan kişinin hukuken çek iptali davası açma imkanı bulunmadığını, kendisi çek iptali davası açtığını, dolayısı ile de çeki hukuken teslim aldığını beyan ettiğini, ayrıca ödemenin banka havalesi ile ödeneceği gibi bir taahhüdünün olmadığını, vekaletnamede yer aldığı şekilde vekile ödeme yapıldığını, şayet buna rağmen davalı yan ödeme olmadığını iddia ediyorsa bu taleplerini müvekkile değil, vekillerine yöneltmeleri gerektiğini, davalı taraf çekin rızası dışında elinden çıktığı iddiasında samimi ise çekin ödenmiş olduğu kişilere çek istirdatı ya da alacak davası açması gerektiğini, hatta çeki elinde bulunduran kişilere suç duyurusunda bulunması gerektiğini, ancak davalı tarafın bunların hiçbirisini yapmadığını, haksız yere almış olduğu parayı iade etmemek adına bir de karşı dava açtığını, bahsi geçen tedbir kararının müvekkile tebliğ edilmediğini, sırf ticari hayata zeval gelmemesi adına müvekkilce çek bedeli ödendiğini, müvekkilin borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 14.411,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadına, karşı dava ve cevap dilekçesinin reddine, masraflarla vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı-Karşı davacı vekilinin davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile müvekkili arasında, müvekkiline ait …. plakalı Oto …. Marka 2012 model yarı römork’un davacı tarafa 24.500,00 TL bedelle satışı konusunda harici anlaşma yapıldığını, davacı şirket yetkililerinin Konya’da bulunması sebebi ile müvekkiline yanlarında çalıştığını bildirdikleri ….a satış için vekalet vermesini, aracıda …. la Konya’ya göndermesini istediklerini, şirket adına aracın satışının yapılması sonrasında satış bedelinin bir kısımını banka havalesi ve bir kısmını da çek yolu ile ödeyeceklerini bildirdiklerini, anlaşma sonrasında müvekkilince 09/06/2017 tarihinde Denizli 5. Noterliğinin …. yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davacı tarafın talebi uyarınca …. vekil tayin edildiği, Konya 13. Noterliğinin 12/06/2017 tarih, …. yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile de aracın davacı adına satış işleminin yapıldığını, satış işleminden sonra müvekkilimizce satış bedelinin bildirilen banka hesabına gönderilmesi beklenildiğini ancak davacı tarafın satış bedelini ödemediğini ve sürekli oyaladığını, …. …. …. Şubesinin 30/08/2017 keşide tarihli 13.000,00 TL bedelli çekin müvekkiline keşide edilerek kargoya verildiğini, 11.500,00 TL’sini de en kısa sürede banka havalesi ile müvekkiline gönderileceğini söylediğini, çek fotokopisini de Whatsapp aracılığı ile müvekkiline göndererek inanmasının sağlandığını, daha sonra da çekin kaybolduğunu söylediklerini, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinden çek iptal davası açıldığını, müvekkilince davacı tarafa 22/08/2017 tarihinde ihbarname ve ihtarname keşide edildiği ve davalı tarafa tebliğ edildiğini, bu ihtarname ile çekin müvekkilince ciro edilmediği, haricen ibrazı halinde bile ödenmemesi davacıya tebliğ edildiğini, ilgili çekin müvekkilinin eline hiç geçmediğini, … Şubesi’nin çek iptal davasına göndermiş olduğu cevabi yazıda da görüleceği üzere … tarafından … aracılığı ile ibraz edildiğini, ilgili dosyaya sunulan çek fotokopisinde yer alan ciro müvekkiline ait olmadığını, müvekkilden sonraki cirantalar …. ve … ‘ın müvekkilince tanınmadığını, davacı taraf dava dilekçesinde çek bedelinin müvekkiline elden ödendiğini söylediğini, çek aslının iade alınarak bankaya teslim edildiğini iddia ettiğini ancak çelişkili biçimde 24/11/2017 tarihinde çek iptal davasına müdahale talebinde bulunarak çek bedelinin ….a elden ödendiğini bildirmiş sonrasında yine 29/11/2017 tarihinde beyanda bulunarak ilgili beyanda sehven bulunulduğunu, çek bedelinin bizzat …’a elden teslim edildiğini iddia ettiğini, davacı taraf kendi elinde bulunan çeki müvekkiline keşide edilmiş gibi gösterdiği, sahte ciro ile …’a bankaya ibraz ettirdiği, tedbir kararı sonrası da çeki iptal ederek bankaya iade ettiğini, davacı taraf yalan beyanları ile çelişkiye düştüğünü, dava konusu çekin müvekkiline hiç teslim edilmediğini baştan beri davacının zilyetliğinde bulunduğunu, çek arkasında bulunan cironun da müvekkiline ait olmadığını, müvekkilce araç satışından kaynaklanan alacağın tahsili için Denizli 4. İcra Müdürlüğünde icra takibi başlatıldığını, davacı tarafça borca itiraz edildiğini, davacı tarafça yapılan görüşmeler üzerine hacizli araçlar üzerinden haczin kaldırılması, aracın satılarak borcun ödeneceğinden bahisle müvekkilinin tüm iyi niyeti ile bu talep kabul edilerek haczin kaldırılması için icra müdürlüğüne talep edilmiş ancak tahsil harcı ödenmediğinden icra müdürlüğünce haciz kaldırılmadığını, icra dosya borcu ferileri ile birlikte icra dosyasına davacı tarafça ödendiğini ancak bakiye tutarda müvekkilinin halen alacağının devam ettiğini, müvekkilinin davacı taraftan ….. numaralı fatura nedeni ile … plakalı araç satışından halen bakiye 13.000,00 TL alacağı bulunduğunu, satış bedelinin 11.500,00 TL’sini de icra yolu ile tahsil ettiğini, davacının elinde tuttuğu çeki ödeme ispatı olarak kullandığını, ancak ilgili çekin hiçbir zaman müvekkiline teslim edilmediğini, davacı taraf beyanlarında çelişki yaşadığını, önce müvekkilince vekil edilen kişi tarafından çekin iade edildiğini ve çek bedelinin bu kişiye ödendiğini iddia etmiş, sonrasında vekaletnamenin süresinin 23/06/2017 tarihinde dolduğunu fark etmiş olacak ki 4 gün sonra çekin müvekkilimce teslim edilerek kendisine ödeme yapıldığını yalan söyleyerek iddia ettiğini, ancak bu hususta hiçbir delil ve müvekkilden ödeme yapıldığını ispatlar yazılı bir delil dosyaya sunmadığını, ödeme yaptığını iddia eden taraf bu iddiasını ispatla mükellef olduğunu, davacı tarafın tedbir kararı bulunan ve kendisine bu hususta ihtarname tebliğ edilmiş olmasına rağmen kaybolduğunu bildirilen bir çeke karşılık elden ödeme yapması hem vergisel açıdan hem ticari teamüllere aykırı olup hayatın olağan akışına da ters düştüğünü, davacı tarafı ticari ilişkiye ve satış sözleşmesine itiraz etmediği ve ödeme iddiasında bulunmadığını, bakiye 13.000,00 TL bakiye asıl alacağın ihtarname tebliğ tarihi olan 23/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davacı karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, “…Davalı, 09.06.2017 tarihli noter vekaletnamesi ile dava dışı ….ı aracının satışı yönünde yetkilendirmiş, dava dışı …. bu yetkiye dayanarak 12.06.2017 tarihinde aracı davacı … Gıda Nakl. San.Tic.Ltd.Şti.’ye satmıştır. Araç satış sözleşmesinin incelenmesinde satıcı davalının bedeli karşılığı aracı teslim ettiği, satıcının bedeli aldığı, davacının delilleri arasında ödemenin 12/06/2017 tarihli teslim tutanağında satış bedelinin 13.000,00 TL karşılığının …. Şubesinin …. seri no.lu 30/08/2017 tarihli çek ile geri kalan bakiye 11.500,00 TL ödemenin tamamının vekil ….a elden yapıldığı, tarafların defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının 2017 yılında aldığı …. plakalı römorkun alış bedelinin 24.500,00 TL karşılığı nakit olarak yapıldığı, zira davacı tarafından davalı vekili ….a teslim edilen çekin zayi nedeniyle iptal davasında yapılan yargılamada çekin davalı tarafından ciro edildiği, davacının çek bedelini ödemesi üzerine çek aslının davacı şirket yetkilisi …’a teslim edildiği, davacının çek aslı alındıktan sonra bankaya iptali için teslim edildiği anlaşılmakla, yapılan yargılama ve davacının defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının davalıya borcunun olmadığı, resmi satış senedi hükmünde olan noterlik belgesindeki ödeme iddiasının aksini savunan davalının bu durumu ispatla yükümlü olduğu, HMK’nun 204/2 maddesi amir hükmüne göre düzenleme biçimindeki noter senetlerinin aksi ispat edilmediği sürece kesin delil sayılacağı, buna göre aksinin resmi senetle ispat edilme zorunluluğu karşısında davalının alacağını senetle ispat edemediği anlaşılmakla davacının satış bedelini ödediği tespit edilmekle davasının kabulü ile karşı davada davalı-karşı davalı tarafından ispat edilemeyen alacak iddiası nedeniyle davalının karşı davasının reddi…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl dava yönünden davacının icra takibe konu 11.500,00 TL alacağı, davacının, müvekkilinden vekalet vermesini istediği vekili ….a ödendiğinin iddia edildiğini bu iddianın maddi anlamda gerçekliğe aykırı olduğunu, müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, müvekkiline ödeme yapıldığına dair hiçbir belge de sunulmadığını, bu miktarın nakit olarak ödenmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu miktarın ödenmesinin senetle ispat edilmesi gerektiğini, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, defterlerin dikkate alınmadığını, bunun da gerekçeye yansıtılmadığını, karşı dava yönünden de davacının çelişkili beyanlarda bulunduğunu, çek iptali davasında çek bedelinin ….a ödendiğini belirttiğini, çek keşide tarihinde … ın vekalet süresinin bittiğini, yapılmış ise bile geçerli bir ödeme olmayacağını, çekteki cironun müvekkiline ait olmadığını sonraki cirolarda ismi geçenleri de tanımadığını, …. ile karşı davalı arasındaki ilişkilerin incelenmesine ilişkin taleplerinin de değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Asıl dava istirdat istemine, karşı dava ise alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı ile davalı arasında Konya 13. Noterliğinin 12/06/2017 tarih …. yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile davalıya ait …. plakalı aracın 24.500,00 TL bedelle davacı şirkete satıldığı, bu satış için davalının dava dışı …. aDenizli 5. Noterliğinin 09/06/2017 tarih …. yevmiye numaralı 23/06/2017 tarihine kadar süreli vekaletname ile bu aracın satışı ve satış bedelinin tahsili için yetki verildiği, 12/06/2017 tarihli satış işlemini davalının vekili olarak … ın gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, dava dilekçesi ekinde sunduğu 12/06/2017 tarihli altında …. ‘ın okudum yazısı ve imzası bulunan belgede …. ın araç satış sözleşmesine istinaden davacıya ait 30/08/2018 tarih …. nolu 13.000,00 TL’lik çekin ve 11.500,00 TL paranın tamamının davacıdan teslim aldığını belirttiği görülmüştür.
Denizli 4. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı …’ın davacı şirket hakkında 11.500,00 TL asıl alacak, 150,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.650,52 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin 11/10/2017 tarihinde başlattığı, takibin kesinleşmesi üzerine 25/11/2017 tarihinde davacının 14.411,00 TL ödeme yapması ile dosyanın infazen kapatıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde, davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu 12/06/2017 tarihli davalının vekaletname vererek adına araç satışını vekil olarak imzalayan ….a yaptığı 11.500,00 TL’lik ödeme belgesine ilişkin bir itirazda bulunmamış olup, davalının ….a verdiği vekaletnamesinde de satış bedellerini almayan …. ın yetkili kıldığı, hususları birlikte değerlendirildiğinde İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Ancak, İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin, 12/06/2017 tarihli resmi nitelikteki araç satış sözleşmesinde davalının araç satış bedelini aldığına dair beyanda bulunduğuna ilişkin olup, tarafların ödemenin 11.500,00 TL nakit ve 13.000,00 TL’lik 30/08/2017 keşide tarihli çekle yapıldığına dair resmi belgenin aksi yönündeki kabulleri doğrultusunda olduğunun gözetilmemesi sebebiyle hatalı olduğu, bu nedenle davalı karşı davacı vekilinin istinaf talebinin bu açıdan yerinde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin bu şekilde değiştirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Öte yandan, karşı dava açısından ise cevap dilekçesinde davalı taraf 13.000,00 TL davacıdan alacak istemi ile karşı davayı açmışsa da, söz konusu 13.000,00 TL bedelli 30/08/2017 tarih ….. nolu çekin iptali için davalının Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında 10/08/2017 tarihinde davalının çeki 09/08/2017 tarihinde kaybettiğini ve bu kayba ilişkin aynı tarihte …. Polis Merkezine verdiği ifade de davacının keşide ettiği çeki cüzdanında olmadığını fark ettiğini beyan ettiğine dair ifade tutanağı da eklenmek suretiyle davanın açıldığı, hususları birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar davalı- karşı davacı cevap dilekçesinde söz konusu çekin hiç eline geçmediğini ifade etmiş ise de, bu ifadenin çek iptali davasındaki beyanı ile uyumlu olmadığı, çek iptaline ilişkin yargılama sırasında davacının vekili aracılığıyla müdahale dilekçesini dosyaya sunarak çek aslının bankada bulunduğu bildirdiği, …. … Şubesinin 29/01/2018 tarihli cevabı yazısında da, dava konusu çekin davacı şirketçe iptali için bankaya sunulduğunu bildirildiği ve çek görüntüsü üzerinde de iptal yazısının bulunduğu, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/04/2018 tarih …. Esas, …. karar sayılı kararı ile davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu kararın istinaf edilmemesi üzerine 15/05/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince, karşı davanın da taraflarca ödeme içeriğinin doğru olmadığı kabul edilen resmi satış sözleşmesi gereğince davalının ödemeyi aldığı yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, çekin bir ödeme aracı olduğu, davacının çekin keşidecisi olup, çekin keşidecisine dönmesi ile ödemenin yapıldığının karine olarak kabul edileceği, davalı tarafın çek iptali davasında çekin elinde iken kaybolduğunu, dava dilekçesi ve ekinde kolluk ifadesi ile belirttiği, böylece davacının çek bedelini ödediği anlaşılmakla bu gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu, ilk derece Mahkemesi gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı-Karşı davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE, Gerekçenin Dairemiz kararında belirtildiği şekilde DÜZELTİLMESİNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 30/06/2020 tarih ve …. Esas, …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-a-Asıl Dava yönünden; davanın KABULÜ ile Denizli 4. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasından tahsil edilen 14.411,00 TL bedelin tahsil tarihi 27/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine,
b-Karşı davanın reddine,
Asıl dava yönünden;
c-Alınması gerekli 984,42 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 246,11 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 738,31TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
d-Davacı tarafından yapılan peşin harç dahil 282,11 TL ilk masraf, 1.536,12 TL bilirkişi, müzekkere ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.818,23 TL yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
e-Davacı-karşı davalı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK 333.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra istek halinde iadesine,
f-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. gereğince hesaplanan 3.400,00TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karşı dava yönünden;
g-Alınması gerekli 54,40 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 35.90 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 18,50 TL harcın davacı-karşı davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
h-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
ı-Davalı-karşı davacı vekilince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK 333.maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra istek halinde iadesine,
i-Davacı-Karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. gereğince ret edilen kısım üzerinden hesaplanan 3.400,00TL maktu vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalı verilmesine,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
A-Davalı karşı davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu ve 192,00 TL nispi istinaf karar harcının talebi halinde davalı karşı davacıya İADESİNE,
b-Davalı karşı davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 48,50 TL posta gideri olmak üzere toplam ‭197,1‬0 TL yargılama giderinin davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı karşı davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.28/09/2022