Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1988 E. 2022/890 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
DAVANIN KONUSU:Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 30/05/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin … Mahallesi, … Sokak, No:…/… , … /Denizli adresinde ikamet ettiğini, kendisine Denizli 2.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından dolayı 07.03.2016 tarihinde gayrimenkul kıymet takdir raporu gönderilince bunun ne olduğunu anlamak için okuma yazma bilen yeğenleriyle birlikte icra dairesine başvurduğunu ve dosyanın fotokopisini istediğini, dosya fotokopisini aldığında kendisini dosyanın diğer borçluları olan … ve … ile birlikte … isimli bir kişiye senet vermiş gibi gösterilerek 55.000,00 TL.borçlandırıldığını öğrendiğini, senet fotokopisi üzerinde yaptıkları incelemede kendisinin borçlu gösterilip aleyhine icra takibi yapıldığını, parmak izi veya imzaya benzer işaretler ile senedin tanzim edildiğini gördüğünü, müvekkilinin cahil olduğunu, okuma yazmasının bulunmadığını, hiç okula gitmediğini, diploma almadığını, senetteki imzaya benzeyen işaretler ile parmak izinin müvekkili tarafından atılmadığını, alacaklı görünen …’yüde hiç tanımadığını, hiçbir ticari ilişkisi yada hukuki bir fiil irtibatı bulunmadığını ileri sürerek, müvekkili aleyhine Denizli 2.İcra Müdürlüğünün … esas numaralı dosyasında yapılan icra takibinden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine, kötü niyetli davalının asgari % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiş, 28.03.2016 tarihli dilekçe ile dava dilekçelerini icra dosyasında yaptıkları incelemede takibe konu senette tanzim yerinin bulunmadığını, kambiyo senetlerine mahsus takip yapılabilmesi için usulune uygun tanzim edilmiş kambiyo senedinin bulunması gerektiğini, dava konusu senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığını, ayıca senet metni incelendiğinde borçlusunun … olduğunu, müvekkilinin ise kefil olduğunu, senedin protesto edildiğine ve protesto evrakının müvekkiline tebliğ edildiğine dair hiçbir belgenin icra dosyasında bulunmadığını, hamil tarafından kefil aleyhine takip yapılabilmesi için ödememe protestosunun çekilmesi gerektiğini, protesto çekilmemesinin kefile müracaat hakkının kaybına yol açacağını, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğunu ve hakim tarafından res’en gözönüne alınması gerektiğini, icra memurununda bu kanun emrine uymak zorunda olduğunu, müvekkili yönünden takip hakkı bulunmadığını, bu nedenle müvekkili açısından takibin iptali gerektiğini belirterek dava dilekçesini ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davalı … ile diğer kiracıların 01.04.2006 tarihli kira sözleşmesi ile davacıya ait olan ve …’de bulunan oteli kiraladıklarını, sözleşmenin özel şartlarının 8.maddesinde 55.000,00 TL tutarında, 23.11.2006 tarihinde ödenmek üzere tüm kiracıların imzalarını içerir senet alındığını, senet bedelinin ödenmediğini, bu nedenle Denizl 2.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin …’a tebliğ edildiğini, …’ın 11.02.2009 tarihli mal beyanı dilekçesi adı altında kendisinin imzasını taşıyan belgeyi dosyaya koyduğunu, bu belgenin icra dosyasına işlendiğini, bu belgede senet borcunu ödediklerini, ancak ödeme belgeleri ile iş yerine hırsız girdiğinden kaybolduğunu iddia ettiğini, bu belgeden anlaşıldığı üzere davacının borcun sebebini bildiğini, hatta ödediğini beyan ettiğini, ancak kesinlikle bir ödeme yapmadığını, ayrıca müvekkilini şikayet ettiğini, Denizli 8.Asliye Ceza Mahkemesinin … esas numaralı dosyasında iftiradan dolayı ceza davası açıldığını, davacının iddialarını ispat edemediğinden cezalandırıldığını, davacının icra dosyasında avukat ile temsil edildiğini, icra dosyasında icra müdür yardımcısı havalesi ile nüfus cüzdan fotokopisinin kendisinden alındığını, mal beyanı dilekçesini yine icra müdür yardımcısı huzurunda verdiğini, icra dosyasında davacıya bir çok belgenin tebliğ edildiğini, ödeme emrinin yine imzası karşılığı postacıdan tebliğ alındığını, davacının kira sözleşmesinden anlaşılacağı üzere borçlu olduğunu, borcun ödenmediğini belirterek davacının davasının reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı ve dava dışı … , … , … ile davalıya ait …’de bulunan otelin kiralanması hususunda 01.04.2006 tarihli kira sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 8. maddesine göre aylık kira bedelinin 4.500,00 TL olup, kira bedelinin 55.000,00 TL tutarındaki kısmına karşılık olarak dava konusu 23.11.2006 tarihli bononun verildiği, sözleşmenin incelenmesinde kiraya verenin davalı …, kiracılarının ise davacı …, dava dışı … , … , … olduğu, sözleşmenin tarafları ile bononun alacaklı ve borçlularının aynı kişiler olup, tarafları, vade tarihi ve bono bedeli dikkate alındığında dava konusu bononun taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesine istinaden davalıya verildiği ve bu hususta taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, davacı hakkındaki 8.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … dosyasının ”iftira” suçunun oluştuğuna dair kesinleşmiş olması, Denizli 2.İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında mal beyanı dilekçesinin davacı tarafından verildiği, Otel kirasına dair sözleşme ile bono bedelinin örtüştüğü, Denizli 7. İcra Müdürlüğü’nün … E. Ve … E. Sayılı dosyalarında haciz tutanağının davacı tarafından imzalanmış oluşu, Denizli 2. İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında senet borcunun ödenmiş olduğu ancak oğlu …’ın vefatının ödeme sonrası vefatı ile senedin alınamadığı ve oğlunun iş yerine hırsız girdiği iddiasının ispatlanamadığı, davacının okur yazar olmadığı iddiasının 23.01.2017 tarihli … Kaymakanlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü müzekkere cevabı ile doğru olmadığının anlaşıldığı, davacının ödeme iddiasını ispatlayamadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin okur yazma bilmediği hususunun yeterince araştırılmadığını, davacı tanıklarının dinlenmediğini, protestoya ilişkin iddialarının araştırılmadığını, senette müvekkilinin adresi ve tanzim yerinin mevcut olmadığını istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamının incelenmesinden, davacı ve dava dışı … , … , … ile davalıya ait …’de bulunan otelin kiralanması hususunda 01.04.2006 tarihli kira sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 8. maddesine göre aylık kira bedelinin 4.500,00 TL olup, kira bedelinin 55.000,00 TL tutarındaki kısmına karşılık olarak dava konusu 23.11.2006 tarihli bononun verildiği, sözleşmenin incelenmesinde kiraya verenin davalı …, kiracılarının ise davacı …, dava dışı … , … , … olduğu, sözleşmenin tarafları ile bononun alacaklı ve borçlularının aynı kişiler olup, tarafları, vade tarihi ve bono bedeli dikkate alındığında dava konusu bononun taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesine istinaden davalıya verildiği, davacının ödeme hususunu ispat edemediği, … Kaymakamlığı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün 23/01/2017 tarihli yazı cevabından davacının okur yazar olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.30/05/2022