Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1980 E. 2022/1000 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 11/09/2020
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 06/07/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACILARIN İDDİALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili, davacılar ile davalı arasında düzenlenen ibraname uyarınca dava konusu senetler yönünden ibralaştıklarını, davacıların davalıya karşı tüm edimlerini ibraname uyarınca yerine getirdiklerini, fakat davalının senetleri iade etmediğini, icra takibine konu ettiğini, 31.10.2016 tarihli taraflar arasında ilam niteliğinde olan ibraname nedeniyle senetler dolayı borçlu olmadıklarını, davalı tarafın davacı şirketin mali müşaviri … ile birlikte iş birliği yaparak davacı şirketi borçlandırıcı durumu düşürdüğünü, buna ilişkin savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, belirterek dava konusu ve Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarına konu senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacılar tarafından belirtildiği üzere davaya konu edilen birbirinden bağımsız 5 adet icra takibi bulunduğunu, icra takiplerinin bir kısmı … Ltd. Şti ve … Ltd. Şti’ne yöneltildiğini, diğer icra takibinde borçlu ise … Ltd. Şti ve … olduğunu, her ne kadar davanın birlikte açılmış olsa da tarafları farklı olan icra dosyaları nedeniyle menfi tespit davalarının ayrı ayrı açılmaları gerektiğini, bu nedenle taraf sıfatının bulunmadığını, icra takibine konu edilen kambiyo senetlerinin 31/10/2016 tarihli ibranamede belirtildiğinin, senetlerin ibraya konu olduğunun ve mükerrer tahsilat yapılması amacı ile icra takiplerinin başlatıldığının dava dilekçesinde talep edildiğini, ancak taraflar arasında 31/10/2016 tarihinde İmzalan protokolün başlığı “Sözleşme/İbraname/Taahhütname”de belirtildiği üzere yalnızca ibraya ilişkin olmadığının, taraflara karşılıklı edimler de yüklendiğini, TBK’nun 97 maddesinde belirtildiği üzere de davacıların davaya konu senetlerin kendilerine iade edilmesi gerektiği yönündeki beyanlarının hukuki anlamda geçerlik kazanabilmesi için öncelikle sözleşme ile yüklendikleri edimleri ifa etmiş olmalarının gerektiğini, davacılar tarafından edimlerin yerine getirilmeden senetlerin iadesi hususunun oluşmadığını, taraflar arasında düzenlenen önceki sözleşmede yer alan Antalya ili … İlçesi … Mah … Ada … Parsel … nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipotek fekki, fekkinin gerçekleşmemesi halinde ise söz konusu taşınmaz bedeli olan 800.000,00.-TL bedelli başkaca taşınmazın davalı şirkete devri kararlaştırıldığını, davacılardan … Ltd Şti’ye yüklenen bu şartlı edimlerden herhangi birisinin yerine getirilmesini müteakiben ise davalı tarafından sözleşmede belirtilen kambiyo senetleri iade edileceği hükme bağlandığını, davacı tarafça yüklendiği edimlerin hiçbirisinin yerine getirmediğini, 31/10/2016 tarihli sözleşme ile davalı şirkete yüklenen öncelikli edimler de bulunduğunu, sözleşmenin 3. maddesi uyarınca davalı tarafça 125.000,00.-TL ödeme yaptığını, yerine getirilmeyen edimler sebebiyle tarafların ibralaştığı kabul edilemeyeceğini, davacıların davalıya olan borçları devam ettiğini, davacıların edimlerden ayrı söz konusu senet borcuna karşılık olarak yapmış oldukları başkaca ödeme de bulunmadığını belirterek 31/10/2016 tarihli sözleşme uyarınca yüklendiği edimleri yerine getirmeksizin borçtan kurtulmak adına kötü niyetli mesnetsiz olarak açılmış olan davanın reddine, davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, taraflar arasında ticari bir ilişki olduğu, bu ilişkiden kaynaklanan karşılıklı borç ve alacaklar için 31/10/2016 tarihinde ibraname imzalandığı hususlarında bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafın, ibranamede kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdikleri, bu yükümlülüklerin yerine getirilememesi halinde teminat olarak verdikleri dava konusu senetlerin yine de icra takibine konu edildiğini ileri sürdüğü, davalı tarafın ise yükümlülüklerin yerine getirilmediğini savunduğu, ibranamede, davalının davacıdan toplam alacak miktarının 1.182.320.000,00.-TL, borcunun ise 482.320,00.-TL olduğunun karşılıklı olarak kabul edildiği, davalının alacağına mahsuben Antalya – … – … ada … parselde bulunan inşaatın ….-…-… nolu bağımsız bölümlerinin devredileceği, yine Antalya – … ilçesi … ada … parsel üzerindeki … nolu bağımsız bölümün üzerindeki ipoteğin fek edileceği, bu işlem gerçekleşmez ise tapunun devredileceğinin kararlaştırıldığının anlaşıldığı, ancak; tapu kayıtlarının incelenmesinde davalının bu işlemleri gerçekleştirmediği, kaldı ki bu hususun davalının da kabulünde olduğu, diğer bir anlatımla bahse konu bağımsız bölümleri devretmedikleri, ipoteği kaldırmadıklarını kendilerinin de kabul ettiğinin anlaşıldığı, zira …ve … nolu bağımsız bölümleri devrettikleri, başka taşınmazlar verdiklerini savunmakla beraber buna ilişkin hiç bir yazılı delil göstermedikleri gibi tapu kayıtlarında da isimlerinin geçmediği, basiretli bir tüccar gibi hareket etmesi gereken davacının, yaptığı tüm işlemlerini yazılı olarak belgelemek zorunda olduğu, dosyaya böyle bir delil sunulamadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan devirlerin gözardı edilerek sözleşmenin yorumlanmasının tarafların gerçekleştirdiği edimler açısından usulsüz olduğunu, ortada bakiye bir alacak bedelinin olması halinde bu durumun bilirkişi marifetiyle hesaplatılması gerektiğini, … … şirketinin sözleşmenin tarafı olmadığını, senetlerde … … şirket yetkilisinin imzasının bulunmadığını, şirket yetkilisinin vekaletininde olmadığını, imza incelemesi yaptırılmadığını, dosyanın bilirkişiye tevdi edilmediğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Hükmün kapsamı başlıklı HMK’nın 297. maddesinde “(1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.
B) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi yer almıştır.
Menfi tespit talebinde bulunulan;
1-Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; davalı şirket tarafından davacı şirketler aleyhine 90.000,00.-TL asıl alacak, 87,70.-TL ihtiyati haciz masrafı, 440,00.-TL vekalet ücreti, 7.851,73.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 98.379,43.-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile örnek no:10 olan ödeme emri ile takibe geçildiği, takip dayanağı senedin 90.000,00 TL bedelli 30/07/2016 tanzim tarihli 08/12/2016 vadeli borçluları … … … Ltd. Şti. İle … Turizm … Ltd. Şti.’nin olduğu,
2-Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; davalı şirket tarafından davacı şirketler aleyhine 90.000,00.-TL asıl alacak, 440,00.-TL vekalet ücreti, 8.458,00.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 98.898,00.-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile örnek no: 10 olan ödeme emri ile takibe geçildiği, takip dayanağı senedin 90.000,00 TL bedelli 30/07/2016 tanzim tarihli 15/11/2016 vadeli borçluları … … … Ltd. Şti. ile … Turizm … Ltd. Şti.’nin olduğu,
3-Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; davalı şirket tarafından davacı şirket … Tur. Ltd. Şti ve … aleyhine 100.000,00.-TL asıl alacak, 527,70 TL ihtiyati haciz masraf ve vekalet ücreti, 10.363,18.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 110.890,88.-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile örnek no: 10 olan ödeme emri ile takibe geçildiği, takip dayanağı senedin 100.000,00 TL bedelli 16/06/2016 tanzim tarihli 10/12/2016 vadeli borçluları … ile … Turizm … Ltd. Şti.’nin olduğu,
4-Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; davalı şirket tarafından davacı şirketler aleyhine 50.000,00.-TL asıl alacak, 87,70.-TL ihtiyati haciz masrafı, 440,00.-TL vekalet ücreti, 5.064,47.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 55.592,17.-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile örnek no: 10 olan ödeme emri ile takibe geçildiği, takip dayanağı senedin 50.000,00 TL bedelli 30/07/2016 tanzim tarihli 20/10/2016 vadeli borçluları … … … Ltd. Şti. İle … Turizm … Ltd. Şti.’nin olduğu,
5-Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; davalı şirket tarafından davacı şirketler aleyhine 90.000,00.-TL asıl alacak, 440,00.-TL vekalet ücreti, 8.199,09.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 98.639,09.-TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile örnek no: 10 olan ödeme emri ile takibe geçildiği, takip dayanağı senedin 90.000,00 TL bedelli 30/07/2016 tanzim tarihli 25/11/2016 vadeli borçluları … …. … Ltd. Şti. İle … Turizm … Ltd. Şti.’nin olduğu anlaşılmıştır.
Belirtilen icra takip dosyalarından 16. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyada takip borçluları arasında … …. … Ltd. Şti. bulunmamaktadır. Diğer dosyalarda ise … …. … Ltd. Şti. İle … Turizm … Ltd. Şti. takip borçlusudur. … … … Ltd. Şti. ile … Turizm … Ltd. Şti. hakkında … – … – … – … Esas sayılı dosyalarında takibe konu senet asıl alacağı toplamı 320.000,00 TL’dir. … Esas sayılı dosyadaki takibe konu senet asıl alacağı 100.000,00 TL’dir.
Dava değeri 5 adet senet toplamı 420.000,00 TL olarak gösterilmiştir.
Sözleşme / ibraname / taahhütname başlıklı 31/10/2016 tarihli belgede, … …. … Ltd. Şti.’nin yetkilisinin imzası bulunmamaktadır. 14/11/2016 tarihli tutanak – ibraname ile tahsilat makbuzu başlıklı belgede, … Ltd. Şti.’ne vekaleten isimsiz imza atılmıştır. Ticaret Sicil Müdürlüğünün 26/12/2018 tarihli ve … sayılı yazı cevabında, … Ltd. Şti.’nin yetkilisinin … olduğu, … adına verilmiş herhangi bir vekaletnamenin bulunmadığı bildirilmiştir.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma nolu dosyada, müşteki …’ın şikayeti üzerine şüpheliler … ve … hakkında yapılan soruşturma sonucunda dolandırıcılık ve belgede sahtecilikten dolayı olay ve fiillerin hukuki mahiyette ihtilaflı olduğu gerekçesiyle KYOK kararı verilmiştir. Ancak, duruşmada incelenen … soruşturma sayılı dosyanın derdest olduğunun belirtildiği, şikayetçinin … , şüphelilerin … ve … olduğu, isnat edilen suçun belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçu olduğu, …’ın … Ltd. Şti. adına işlemler gerçekleştirdiğinin iddia edildiği, şikayet ve soruşturmanın aynı zamanda bu dosyada dayanılan belgelerle de ilgili olduğu, soruşturma akıbetine ve dava açılıp açılmadığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ceza ve Hukuk Mahkemeleri kararları arasındaki ilişkiyi düzenleyen 6098 sayılı TBK’nın 74. (818 sayılı BK 53) maddesi hükmü hukuk hakimini, ceza mahkemesinin kesinleşen kararı karşısında maddi hukuk bakımından kural olarak bağımsız kılmaktadır. Ancak hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Her mahkumiyet kararı o eylemin hukuka aykırılığını tespit etmesi bakımından hukuk hakimini bağlayıcı niteliktedir. Ceza hakiminin saptadığı maddi olaylar ve özellikle fiilin hukuka aykırılığı ve davacı/davalı tarafından işlenmiş olup olmadığı hukuk hakimini bağlar.
Ceza davası, maddi vakıaların belirlenmesi ve sonucu itibariyle taraflar arasındaki borç ilişkisinin kesin hükümsüzlüğünün anlaşılabilmesi için önem taşımaktadır. Nitekim borç ilişkisinin kesin hükümsüzlüğü hâkim tarafından re’sen göz önünde tutulacak nedenlerdendir ve buna ilişkin deliller her zaman ibraz edilebilir. (YHGK’nın 2014/19-1119 Esas, 2016/627 Karar sayılı ilamı)
Bu davanın esasına etki edebileceği anlaşılan Antalya Cumhuriyet başsavcılığının … esas sayılı soruşturma dosyasının sonuçlanıp sonuçlanmadığı, sonuçlanmış ise ceza davası açılıp açılmadığı, açılmış ise sonucunun beklenmesi ile, ceza soruşturması sonucuna göre, takibe konu senetlerdeki borçlu … Ltd. Şti. ‘ince imzaya itiraz edilmekle, senetlerdeki Borçlu … Ltd. Şti. ‘ne atfen atılan imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespiti için yöntemince inceleme yapılmaksızın ve gerekçeli kararda bu koruda değerlendirme yapılmaksızın eksik incelemeye dayalı karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Ayrıca dava konusu edilen tüm senet borçluların aynı olmaması nedeniyle, borçluları farklı olan senet yönünden ayrı bir hüküm kurulmayıp toplam senet değerleri üzerinden hüküm kurulması, HMK’nın 297. Maddesine de uygun değildir.
Bu nedenlerle, sair istinaf sebepleri incelenmeksizin re’sen gözetilmesi gereken bu yönle birlikte davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6, 355. maddeleri uyarınca kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6.,355 maddesi gereğince Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/09/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6.,355 maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Kaldırma sebebine göre davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının istem halinde davacılara İADESİNE,
6-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6.,355. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.06/07/2022