Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1954 E. 2022/962 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 08/09/2020
DAVANIN KONUSU: Genel Kurul Kararının İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 21/06/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunu, genel kurul toplantısına çağrının, Yasa’nın öngördüğü görevli ve yetkili kişi tarafından yapılmadığını, zira, kayyım atanmasına karar verilen Antalya 4 Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyanın 28/05/2019 tarihinde kesinleştiğini, genel kurul toplantısında çağrıya izin verilmesi davalarında verilen kararların Kooperatifler Kanunu 98. maddesi yollamasıyla, TTK’nın 412. maddesinin emredici hükmü gereği kesin karar olduğunu, dolayısıyla bu dosyada ihtiyati tedbiren kayyım atanan kişinin kayyımlık görevinin 28/05/2019 tarihi itibariyle son bulduğunu, 28/05/2019 tarihinde görevi sona eren kayyımın 28/08/2019 tarihinde karar alarak yaptığı, yetkisiz kişi tarafından yapılan çağrı üzerine toplanan genel kurulda alınan kararların geçersiz olduğunun izahtan vareste olduğu gibi, bu şekilde yapılan toplantıların Yargıtay tarafından fiili toplantı kabul edilip, hukuki sonuç doğurmayacağının açıklandığını, hukuken geçersiz olan bu genel kurul kararlarının uygulanmasının mahkemece ihtiyati tedbiren durdurulmaması halinde, ilerde alınan kararların uygulanması neticesinde kooperatifin hukuken zarara uğrayacağı, keza maddi olarak da telafisi imkansız zararlara uğrayabileceğini ve çok sayıda hukuki ihtilaf ve dava konusunun söz konusu olacağının açık olduğunu, davanın kabulü ile; özellikle kooperatifi temsile yetkili kim tarafından imzalandığı belli olmayan, genel kurulda hiçbir ayrıntısı açıklanmayan “…” isimli şirketle yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin hayata geçmesi halinde ilerde genel kurul kararı iptal edildiği taktirde kooperatif aleyhine doğacak hukuki sorumluluklar ve maddi kayıplar gözetildiğinde bütün bu doğması muhtemel büyük zararların önlenebilmesi için genel kurul kararlarının uygulanmasının ihtiyati tedbiren durdurulmasını, davalı kooperatifin 06/10/2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında gündemin 3, 4, 4/a, 4/b, 4/c, 4/d, 4/f, 4/g, 4/h, 4/ı ve 4/i maddelerinde alınan kararların yokluk ve butlanın tespitiyle kararların iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, Davalı adına ….. Bankası’ndan kredi kullanmak sureti ile 2016 yılında Antalya ili … İlçesi … Mahallesi … Ada … parselde kain taşınmaz edinildiği, davacının söz konusu taşınmaz üzerine 109 villa AVM yapım için … İnşaat Emlak Tic. Ltd. Şti. ile sözleşme ilişkisi kurduğu, Yüklenicinin işi tamamlanamaması nedeniyle inşaatın durduğu, sözleşmenin feshedildiği, davalının 01 Nisan 2018 tarihli olağanüstü toplantısında Davacı ile … ve … yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, 20 Mayıs 2018 tarihli genel kurul toplantısında inşaatın devamı için … Ltd. Şti. ile sözleşme ilişkisi kurulması için yönetim kuruluna yetki verildiği, yüklenici işe başlamadığı halde davalıya ait 5 adet taşınmazın yükleniciye devredildiği, davacının genel kurul karan olmadan inşaat yapımı için birçok firma ile sözleşme ilişkisi kurduğu ve bu şirketler adına tapu devirleri yaptığı, devredilen tapuların kooperatife iadesi gerekirken 3 adet tapuyu kendi uhdesinde tuttuğu, 3 adet tapunun da denetim kurulu üyesi … adına tapuda tescil edilmesini sağladığı, yönetim kurulu üyesi … ’un istifasına karşın yerine yedek üye çağırmayarak kanuna aykın olarak … ile birlikte kooperatifi yönettiğini, yetkisiz olarak yönetim kurulu kararı ile kooperatifin usulsüz borçlandınldığını, genel kurul toplantılarında mali yükümlülüklerini yerine getirmeyen üyelere adlarını isabet eden bağımsız bölümlerin tapularının verilmeyeceğinin karar altına alındığı halde bu üyelere tapuları devrettiğini, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu ve kooperatif üyeleri tarafından açılan Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosya ile davalı kooperatife kayyum atanması karan verildiğini, davacı hakkında zimmet görevi kötüye kullanma ve 1163 sayılı yasaya muhalefet suçlarından Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi … sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda davacının kooperatif üyeliğine seçildiği tarih itibariyle başka kooperatif yönetim kurulu başkanı olduğunu ve aynı türde başka bir kooperatifte üyesi olunmayacak kuralı gereği davacının yönetim kuruluna seçilme yeterliliğini bulunmadığını, … ’un yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği halde yerine yedek üyenin çağrılmaması nedeniyle davalı kooperatif yönetim kurulunun oluşturmadığını, söz konusu davada davanın reddi kararında 03.12.2008 tarih ve … E. sayılı tedbir kararının kaldırılmadığını, Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararına karşı İstinaf kanun yolu açık olup mahkemelerce verilen tedbir kararının HMK 397/2 maddesi gereğince kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğinden atanan kayyumun göreve devam etmesinin yasal zorunluluk olduğunu, 07.07.2019 tarihli genel kurul toplantısında çağrının da kayyum tarafından yapıldığını ve davalı kooperatifin 07.07.2019 tarihli genel kurul toplantısının iptali yönünde dava açılmadığını, davacı ve bir kısım kooperatif üyelerince keşide edilen ihtarname ile 07.07.2019 tarihli toplantı gündemine yönetim kurulu ve denetim kurulu seçimi maddesinin eklenmesi yönünde istemde bulunulduğunu, 07.07.2019 tarihli genel kurul toplantısında yönetim ve denetim kurulu asil ve yedek üyelerin seçimi gündemin 8. maddesi olarak görüşüldüğünü ve yönetim kurulu asil ve yedek üyeliğine genel kurul üyeleri arasından aday çıkmadığından kayyumun yönetime devam etmesi yönünde oy çokluğu ile karar alındığını, Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kararının kesinleşmesine kadar kayyumun görevine devam edeceği, 07.07.2019 tarihli genel kurul toplantısında alman karar gereği çağrı yetkisinin kayyuma ait olduğunu, 06 Ekim 2019 Tarihli genel kurul toplantısına çağrının usulüne uygun olduğunu, genel kurulda alınan kararların hukuki geçersizliği bulunmadığını, gündeme eklenen maddelerin KK m. 46/ 2 uyarınca kanuna aykırı olmadığını, üyelerin davalı kooperatif kayyumluğuna genel kuruldan 20 gün önce yazı olarak 13.09.2019 tarihli dilekçe ile gündeme madde eklenmesini talep ettiğini, yazılı bildirim nedeniyle madde eklenmesinin yasal zorunluluk olduğunu, toplantıya katılanlann yansından 1 fazlası ile kabul edildiğini, ana sözleşmesinin m. 39 uygun olduğunu, iş bu dava nedeniyle 06 Ekim 2019 tarihli genel kurul toplantısının iptali halinde kooperatifin zarara uğrayabileceğini, KK m.53 gereği davacının teminat göstermesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece;
“Kooperatifin 06.10.2019 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının ortaklar listesinde kayıtlı 59 ortağın 26 ortak asaleten 18 ortak vekaleten olmak üzere toplam 44 ortağın toplantıda hazır bulunması ile icra edildiği, toplantı ve gündemi içeren çağrı mektuplarının taahhütlü olarak PTT kanalıyla 59 ortağa da gönderildiği toplantı tutanağı ile sabittir.
Davacı yan öncelikle davaya konu genel kurulda çağrının usulsüz yapıldığını, zira genel kurulu toplantıya çağıran kayyumun görevinin 28.09.2019 tarihinde sona erdiğini, görevi sona erdiği halde kayyumun 01.10.2019 tarihinde 6 gündem maddesi ile olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması için karar aldığını iddia etmektedir; Antalya 4.ATM … E-… K sayılı dosyasının tetkikinden, kooperatif üyesi davacılar tarafından kooperatif aleyhine K.K 44.maddesi uyarınca dava açılarak genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmak için izin istendiği, Mahkemece 03.12.2018 tarihli tensip 9 nolu ara kararı ile kooperatife tedbiren mali müşavir …’in kayyum olarak atandığı, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin kayyum atanmakla yönetim kurulu üyesi olarak görevlerinin tedbiren durdurulmasına karar verildiği, daha sonra yapılan yargılama sonucu 28.05.2019 tarihli karar ile davanın reddine karar verildiği, ancak kararda tensiple verilen tedbirin kaldırılmadığı görülmüştür.HMK 397/2.maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder. 4.ATM kararının davacıların istinaf talebinden feragat etmeleri üzerine 14.10 2019 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Mahkememiz dosyası davacısı bu kararın TTK 410/2.maddesi uyarınca kesin kararlardın olduğu, karara karşı yasa yolunun açık olmadığını dolayısı ile karar tarihi olan 28.05.2019 tarihinde kesin olarak verilmekle kayyumun görev süresinin de bu tarihte sona erdiğini, dolayısı ile kayyumun yaptığı genel kurul toplantı çağrısının usulsüz olduğunu iddia etmekte ise de; Mahkememizce K.K. 44 maddesi uyarınca çağrı iznine ilişkin talebin reddine ve kabulüne dair verilen kararların Yargıtay 23.HD emsal kararlarında görüldüğü gibi( Örn. 2014/3158 E-2014/6281 K ve 2016/4755 E-2018/3668 K) kesin olmadığı, karara karşı yasa yolunun açık olduğu, K.K da verilen kararların kesin olduğuna dair bir hüküm bulunmadığı, K.K 98.maddesi delaletiyle TTK 410.maddesinin uygulaması suretiyle yasa yoluna başvurma hakkının kısıtlanamayacağı kabul edilmiştir. Dolayısı ile kayyumun genel kurul toplantısı için çağrı kararı aldığı 28.08.2019 tarihinde ve toplantının yapıldığı 06.10.2019 tarihinde görevinin devam ettiği, genel kurulda alınan davaya konu kararların bu nedenle yokluğuna ya da iptaline karar verilemeyeceği anlaşılmıştır. Kaldı ki kooperatifin davacının da katıldığı 07.07.2019 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 8 nolu karar ile kayyumun yönetim görevine devam etmesine oy çokluğu ile karar verildiği görülmüştür.
Davacının, kararların gündeme aykırı olduğu ve yine toplantı tutanağının kanuna ve ana sözleşmeye açıkça aykırılığı iddiası için yapılan değerlendirmede; K.K 46.maddede genel kurul toplantı gündemine ilişkin düzenleme yapılmış olup, maddenin 3.fıkrasında gündemde olmayan hususların görüşülemeyeceği belirtildikten sonra, devamında kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/10’unun gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmeden önce yazılı teklifte bulunmaları halinde gündeme alınabilecek istisnai halleri belirlenmiş, katılanların yarısından bir fazlasının kabulü ile gündeme alınabileceği belirtilmiştir. . Gündeme dışı olarak alınan kararlar yok hükmünde kararlar olmayıp ancak K.K 53.maddesi uyarınca iptali talep edilebilecek kararlardır (Yargıtay 23.HD. 2013/3554 E-2013/3820 K, 2013/2256 E.-2013/3401 K. Sayılı emsal kararları). 28.08.2019 tarihli yönetim/kayyum kararındaki gündem maddelerinden 3. nolu gündem maddesinin toplantı da 3 nolu karar olarak alındığı, bu kararda gündeme aykırılık bulunmadığı, davacının red oyu kullandığı ancak kararda muhalefet şerhi bulunmadığı, 4 nolu gündem maddesinin yönetim kurulu seçimine ilişkin olduğu, 4 nolu karar ile yönetim kurulunun seçildiği, karara karşı herhangi bir muhalefet şerhi bulunmadığı, 4/a, 4/b, 4/c, 4/d, 4/f, 4/g, 4/h, 4/ı ve 4/i nolu kararların gündem dışı kararlar olduğu, ancak kooperatif üyeleri … ve arkadaşlarının (toplam 8 üyenin-kanunda belirlenen 1/10 oranına uygun sayı) kayyuma vermiş oldukları 13.09.2019 tarihli dilekçe ile denetim kurulu üyelerinin seçimi ve inşaat işlerinin görüşülmesi hususlarının gündeme eklenmesini talep ettikleri, denetim kurulu seçiminin (4/a nolu karar) KK.46.maddesinde sayılan gündeme eklenebilecek konulardan olduğu, inşaat işlerinin görüşülmesi hususunun gündeme eklenebilecek hususlardan olmadığı görülmekle birlikte; 4/f ve 4/g nolu kararların oy birliği ile alındığı, diğer kararların; toplantıya katılan üyelerin yarısından fazlasının olumlu oy kullanması sonucu oy çokluğu ile alındığı, dolayısı ile gündem dışı maddelerin görüşülmesinin genel kurulca da kabul edilmiş sayılması gerektiği, olumlu ve olumsuz oy kullananların sayısının yazıldığı, davacının bu kararların görüşülmesi esnasında söz almadığı, red oyu kullandığı (4/i haricinde) ancak muhalefet şerhinin bulunmadığı, 4/i nolu kararda kooperatif aidatlarının yeniden belirlendiği 30 oyla aidatın aylık 300,00 TL olarak belirlendiği, genel kurul toplantı tutanağının tutulmasında yasaya aykırı bir hal bulunmadığı belirlenmiş,
genel kurul kararlarına karşı iptal davası açılabilmesi için K.K 53.maddeside belirlenen koşulların yerine getirilmiş olmasının gerektiği, somut olayda, oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi veya toplantıya yetkili olmayan kimselerin karara iştirak etmesi gibi nedenlerle yokluk hali bulunmadığı, yine alınan kararların kanunun nitelikli oy çokluğu-ağırlaştırılmış nisab aradığı karar türlerinden olmadığı için bu haliyle de kararların yoklukla malul kabul edilmesi gereken bir durum bulunmadığı, kooperatif üyesi olan davacının dava konusu genel kurulda muhalefet şerhi bulunmaması nedeniyle iptal istemi yönünden de dava açma hakkı bulunmadığı dikkate alınarak” davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yasal düzenlemeye uygun olan Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin emsal kararlarının benimsenmesi yerine, yasal düzenlemeye aykırı olan ve TTK’nın 412. maddesinin yürürlüğünden önceki olaylara ilişkin olup olmadığı belli olmayan Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin kararına dayanılarak davanın reddedilmesinin TTK’nın 412. maddesine aykırı olduğunu, genel kurul toplantısına davetin yetkili kişi tarafından yapılmadığını, kooperatiflerde de anonim şirketlerde olduğu gibi gündeme bağlılık ilkesinin geçerli olduğunu, gündemde olmayan konular hakkında karar alınamayacağını, gündemde yer almayan konuların gündeme eklenmek suretiyle toplantının 4/a, 4/b, 4/c, 4/d, 4/f, 4/g, 4/h, 4/ı ve 4/i maddelerinde alınan usulsüz kararların Kooperatifler Kanunu’nun emredici hükmüne açıkça aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Y. 11. H.D’nin içtihatlarına göre, ( Emsal nitelikte Y. 11. H.D 2016/3287 Esas 2017/5383 Karar, 2017/2130 Esas 2018/7571 Karar sayılı ilamları ile oyçokluğuyla alınan 2022/85 Esas 2022/39 Karar sayılı ilamları) TTK’nın 410 ve 412. maddeleri uyarınca genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin davası sonucunda verilen kararların kesin olduğu kabul edilmektedir. Ancak, kooperatiflere bakan Yargıtay 23. Hukuk Dairesince Kooperatif Genel Kurulun toplantıya çağrılmasına izin verilmesine ilişkin açılan dava sonucunda verilen kararların kesin olmadığı kabul edilmektedir. ( Emsal nitelikte Y. 23. H.D 2016/4755 Esas 2018/3668 Karar, 2014/3158 Esas 2014/6281 Karar, 2011/2658 Esas 2012/719 Karar, 2014/6885 Esas 2015/6015 Karar, 2014/3175 Esas 2014/6441 Karar sayılı ilamları)
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, Dairemizce benimsenen ve kooperatif davalarına bakmış olan Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre, kooperatif genel kurulunun toplantıya çağrılması istemli açılan davada verilen kararların kesin olmamasına, bu bağlamda Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında kooperatif genel kurulunun olağanüstü toplantıya çağrılması istemli açılan davada 03/12/2018 tarihinde davalı kooperatife tedbiren mali müşavir …’in kayyım olarak atanmasına, kayyum atanmakla yönetim kurulu üyelerinin yönetim kurulu üyesi olarak görevlerinin tedbiren durmasına, 08/10/2018 tarihli kooperatif genel kurul toplantı tutanağındaki 16/12/2018 Pazar günü saat 12.00’de genel kurul toplantısı yapılmasına ilişkin yönetim kurulu kararının tedbiren dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesine, yargılama sonucunda 28/05/2019 tarihinde davanın reddine karar verilmesine, kararda tedbirler konusunda ayrıca karar verilmemekle kesin olmadığı kabul edilen bu karar yönünden tedbir kararı etkisinin HMK’nın 397/2.maddesine göre hüküm kesinleşinceye kadar devam etmesine, bu hükmün 14/10/2019 tarihinde kesinleşmesine, tedbiren atanan kayyumun görevinin hükmün kesinleşinceye kadar devam etmesine, genel kurulun çağrı kararı alındığı 28/08/2019 tarihi ile toplantının yapıldığı 06/10/2019 tarihinde kayyumun görevinin devam etmesine, Kooperatifler Kanunu’nun 53. Maddesinde belirlenen koşulların yerine getirilmesine, olayda davacının oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmemesi ya da toplantıya yetkili olmayan kimselerin karara iştirak etmesi gibi nedenlerin ve yokluk halinin bulunmamasına, kararların yasanın öngördüğü nisapla alınmasına, davacının iptalini talep ettiği genel kurulun 4/f. ve 4/g nolu kararlarına iştirak ettiği gibi genel kurulda muhalefet şerhinin bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/06/2022