Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1930 E. 2022/783 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/10/2019
DAVANIN KONUSU:Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 12/05/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı ile dava dışı … . arasında ayrıcalıklı distribütörlük anlaşması akdedildiğini, ….. tarafından üretilen/sağlanan kimyevi gübrenin ve sair ürünlerin ithalatını ve Türkiye’de satışını gerçekleştirdiğini, müvekkil şirket ve davalı arasında …. Bankası A.Ş. nezdinde 25.09.2006-15.10.2007 tarihleri arasında ithal edilen malların bedelinin ödenmemesi ve 31.10.2007 tarihine kadar ….’nın tazmin talebinin bulunması halinde 25.668 Amerikan Doları’na kadar ödeme yapılacağına dair ….referans nolu harici garanti -Yurtdışına Teminat Mektubu Verme sözleşmesi düzenlendiğini, harici garanti sözleşmesine göre davalının risk ve ödeme yükümlülüğünün 31.10.2007 tarihinde son bulduğunu, ….. Müdürlüğü tarafından yapılan mutad kontrollerde dava dışı …. ithal edilen ürünlerden numuneler alındığını, yapılan analiz sonucunda ürünün içerisinde beyan edilen ….tölerans sınırının altında çıktığını, müvekkil şirketçe bu analize ilişkin itiraz haklarının kullandığını itirazların sonucu değiştirmediğini, malın idarece ” AYIPLI MAL” ilan edildiğini, ilgili idarece müvekkil şirkete malın piyasadan derhal çekilmesi, aksi halde müsadere edilerek imha yoluna gidileceğinin bildirildiğini, müvekkil şirketçe bayilerin elinde bulunan malların iade alınması sureti ile malın piyasadan çekildiğini, bu durumun ….’ya bildirildiğini, tarafların ihrac edilen kimyevi gübrenin …..’ya iadesi konusunda mutabık kaldıklarını, 9675 kg’lık ihracata konu malın, …. ‘ca bildirilen gemiye yüklenmek sureti ile 27.03.2006 tarih ve ….sayılı fatura ile iade edildiğini, müvekkilin malın iadesi ile işbu ticari ilişkiden kaynaklanan borcu kalmadığını, maldaki ayıplar nedeni ile idarece müvekkile 22.720,00 TL para cezası düzeenlendiğini, işbu cezaya yönelik itirazların reddi ile müvekkilce para cezası ödendiğini, …..’nın kusuru nedeni ile düzenlenen para cezasının davalıdan tahsili için açılan dava sonucunda Antalya 2. Ticaret Mahkemesinin ….. E ……K. 13.10.2011 T. sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, Yargıtay 19. HD. ….. E. …..K. 11.07.2012 T. sayılı ilamı ile onandığını, Antalya 2. Ticaret Mahkemesinin …..E. …. K. 13.10.2011 T. sayılı ilamının Antalya 16. İcra Müdürlüğünün …..E. sayılı dosyasından icraya konulduğunu, harici garantiyi düzenleyen davalı ile yapılan görüşmelerde ticari ilişkiye konu malların iade edildiği ve harici garantiye konu ticari ilişkiden kaynaklı müvekkilin borcunun bulunmadığı açıklandığını, piyasadan toplanan malların Türkiye ticarete konu edilmesi mümkün olmadığını, davalıya Antalya 10. Noterliğinin 22.03.2018 tarih …..yevmiye nolu ihtarı ile harici garantinin hükümsüz kalması nedeniyle garantinin sonlandırılıp risk çıkışının yapılmasının talep edildiğini, mevzu bahis olayda yabancılık unsuru bulunduğunu, 5718 sayılı Yasanın 24/4. maddesi “…ticari faaliyetler gereği kurulan sözleşmelerde karakteristik edim borçlusunun iş yeri, bulunmadığı takdirde yerleşim yeri hukuku, karakteristik edim borçlusunun birden fazla işyeri varsa söz konusu sözleşmeyle en sıkı ilişki içinde bulunan iş yeri hukuku olarak kabul edilir” denildiğini, Türkiye’de faaliyette bulunan bir banka tarafından Türkiye’de verilen muhatabı yabancı olan bir teminat mektubu (harici garanti) veya kontrgaranti nedeniyle ….. bankası Türkiye’de dava edildiğinde Türk Hukuku uygulanacağını, Harici Garanti Sözleşmesine göre davalının risk ve ödeme yükümlülüğü 31.10.2007 tarihinde son bulduğundan dava dışı ….. ‘nın iş bu davada taraf gösterilme zorunluluğu olmadığını, yine dava konusu alacak miktarı kadar dava dışı ….’ dan Antalya 16. İcra Müdürlüğünün …..E. sayılı dosyasından alacakları olduğundan dolayı davalının hiç bir riski olmadığını, davalı ile ihtilaf konusu miktar 25.668,00 USD olduğundan ve davalıya başkaca borçları bulunmadığından dava değeri ihtilaf konusu miktar gösterildiğini, müvekkil adına davalı tarafından dava dışı ….S. A lehine düzenlenmiş …..referans nolu 25.668,00 USD bedelli harici garanti mektubunun hükümsüzlüğüne ve 24.04.2017 tarih ….yevmiye ile Antalya …. …. mah. …. ada …. parsel …… nolu bağımsız bölümler üzerine ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetki yönünden reddi gerektiğini, müvekkili bankanın pasif husumet ehliyeti olmadığını, davanın, dava dışı …..’ya yöneltilmesi gerektiğini, 3. kişi konumundaki davacının dış garantinin hükümsüz kaldığı yönünde müvekkili bankaya dava açmasının hukuka aykırı olduğunu, davanın husumetten reddi gerektiğini, harici garanti çıkışının yapılabilmesinin; mektubun muhatabı tarafından iade edilmesi, muhatabın bankayı ibra etmesi, vadeli teminat mektuplarında vade sonuna kadar tazmin talebinde bulunulmayıp mektubun hükümsüz olması koşullarının gerçekleşmesine bağlı olduğunu, lehtarın tek yanlı talebine bağlı olarak risk çıkışı yapılmasının hukuken olanaklı olmadığını, dava konusu dış garanti mektubuna ilişkin muhatap (….) tarafından vadesinden önce müvekkili bankadan tazmin talebinde bulunulduğunu, bu güne kadar da, müvekkilinin ibra edilmediğini, müvekkili bankanın dava konusu, harici garanti risk çıkışı prosedürünü işletirken hukuka ve somut gerçekliğe uygun hareket ettiğini, davacı taleplerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının davaya konu teminat mektubu dışında davalı bankaya bir borcunun bulunmadığı, taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin mevcut durum itibariyle sadece bu teminat mektubunun yarattığı riskin teminatı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; teminat mektubu nedeni ile müvekkilinin dava dışı şirkete borcunun bulunmadığını teminat mektubunun hükümsüzlüğüne ilişkin davanın bankaya karşı açılmasında husumet yönünden yanlışlık bulunmadığını, davalının riskinin 18.684,00 TL olduğunu, bloke edilmesi gereken bir karşılık bulunmadığını karşılık var ise de bu miktarın 18.684 USD olduğunu istinaf sebepleri olarak belirtmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; garanti mektubunun hükümsüzlüğü konusunda davanın usulden reddine karar verildiği halde yargıl.ama giderinin davalıya yüklenildiğini, kararın vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak belirtmiştir.
Dava, teminat mektubunun hükümsüzlüğü ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı vekilinin istinafı yönünden; ipoteğin fekki için davacı yararına maktu vekalete hükmedildiği, davalı tarafça bu kararın istinaf edildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince ipoteğin fekki talebinin kabulüne karar verildiğini, vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olduğu gibi vekalet ücreti miktarı itibari ile karar kesin nitelikte olduğundan davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin istinafı yönünden; Muhatap, lehtar ve garanti eden olmak üzere bünyesinde üçlü bir ilişki içeren teminat mektubu, esas olarak üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olması nedeniyle bir tür garanti sözleşmesidir. 11.06.1969 Tarih 1969-4 Esas- 1969-6 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da teminat mektubunun mahiyeti itibariyle BK.nun 110. maddesinde sözü edilen üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde bir garanti sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir. Dairemizin yerleşik uygulamasında da teminat mektubunun BK.nun 110. maddesi çerçevesinde bir garanti sözleşmesi olduğu yönü benimsenmiştir. Banka teminat mektubu ile garanti eden banka, kayıtsız ve şartsız bir ödeme yükümlülüğü altına girmemekte, aksine üçüncü kişi durumunda bulunan lehtarın edimini ifa etmemesi ya da sair rizikoların ortaya çıkması halinde muhatabın uğrayacağı zararları teminat altına almayı amaçlamaktadır. Banka teminat mektupları BK’nun 110.maddesi kapsamında garanti sözlemesi niteliğinde olup garanti veren bankanın taahhüdü asli borç niteliğinde olduğundan garanti sözleşmesinin dışında kalan üçüncü kişi durumundaki lehtar (somut olayda davacı) tarafından garanti veren banka aleyhine dava açılması ve garanti verenlerin hasım gösterilmesinin mümkün olmadığından ve garanti mektubu bedeli olan 25.668,00 USD’nin davalı bankaya garanti mektubunun teminatı olmak kaydıyla nakden depo edildiğinde taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığından davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Sonuç olarak, davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ve davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının ve davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgililerine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/05/2022