Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1925 E. 2022/747 K. 05.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/09/2020
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 05/05/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan olan 32.219,40.-TL fatura alacağının tahsili amacıyla Antalya 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ihtarlı icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, müvekkilinin davalıya medikal malzeme teslim ettiğini, davalı tarafın müvekkili şirket ile aralarındaki ticari ilişkiyi ve cari hesaptan doğan borçları olduğunu, borca konu malzemeyi teslim aldığını açıkça kabul ettiğini, dava konusu 32.219,40TL borcu SGK’nın kesinti yapması nedeniyle ödemediğini belirttiklerini, Tıbbi Malzeme Çalışma Sözleşmesinin kesintiler başlıklı 5. Maddesinde satıcıdan kaynaklanan nedenlerden dolayı SGK kesinti yapar ise, kesintilerin satıcı firmaya yansıtılacaktır dendiğini, devamında ise ; Malzemelerin endikasyon kriterleri, konulan teşhis, epikriz ve ameliyat notu eksiklikleri ile ilgili kesintilerden ise satıcıdan herhangi bir kesinti yapılamaz dendiğini, bu durumun hastaneyi ilgilendirdiğini, müvekkilinin endikasyonu belirleme gibi bir durumu söz konusu dahi olamayacağını, bu hususun satıcı şirketin müdahale edebileceği bir durum olmadığını, SGK’nın satıcıdan kaynaklanmayan sebeplere dayanarak yapmış olduğu kesintileri müvekkilinin üstlenemeyeceğini beyan etmekle; davamın kabulü ile itirazın iptalini, takibin devamını, borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davacıdan tedarik edilen malzemeler sebebiyle müvekkili şirketten kesintiler yapıldığını, cezalar kesildiğin, davacı ile müvekkili arasında yapılan sözleşme gereğince de bu kesintilerin davacının müvekkilinden olan alacağından kesildiğini, davacının dava konusu ettiği alacak kaleminin yetersiz endikasyon gerekçesiyle SGK tarafından müvekkili şirketten kesilmiş bir bedel olduğunu beyan etmekle; davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, SGK tarafından yapılan kesintilerin hangi tarafın sorumluluğunda olduğuna dair aldırılan gerekçeli ve denetime elverişli 02/03/2020 havale tarihli bilirkişi raporu ile kesinti sebebinin sözleşmenin 5 maddesinin kapsamına girmediği ve SGK kesintisine sebep işlemlerin hekim, teşhis ve uygulama ile ilgili olduğu tespit edildiğinden, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği davacının sorumluluğuna gidilemeyeceğinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; malzemelerin endikasyon kriterleri, konulan teşhis, epikriz ve ameliyat notu eksiklikleri ile ilgili kesintilerden müvekkilinin sorumlu olduğunu, müvekkilinin endikasyon kriterlerine uyduğunu ve uygun yerde uygun malzemeyi kullandığını, maddede sınırlı şekilde sayılan 4 kriter dışındaki kesintilerden müvekkilinin değil satıcının sorumlu olacağını, bilirkişinin ve yerel mahkemenin sözleşmenin genelini incelemediğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Uyuşmazlık, dava dışı SGK’nın sözleşme yapmış olduğu Sağlık Hizmeti Sunucusu olan davalıya kesmiş olduğu cezadan davacının sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Davacı ile davalı arasında Tıbbi Malzeme Çalışma Sözleşmesi düzenlenmiş, sözleşmenin 5. Maddesinde “satıcı davacıdan kaynaklanan nedenlerden (tutarların yanlış girilmesi, fatura tarihi ile ilgili sorunlar, malzeme adı ve sut kodu ile ilgil ihatalar, firma bayii ilişki tarihleri ve sorunlar, barkodlar ile ilgili sorunlar, kullanılan malzeme ile fatura edilen malzeme uyuşmazlığı) dolayı SGK tarafından yapılacak kesintiler satıcı firmaya yansıtılacaktır. Malzemelerin endikasyon kriterleri, konulan teşhis epikriz ve ameliyat notu eksiklikleri ile ilgili kesintilerden ise satıcıdan herhangi bir kesinti yapılamaz.” hükmü yer almıştır.
Davalı, Özel Sağlık Hizmeti sunucusudur. SGK ile sözleşme yapmıştır. Davalı vekili, davacıdan tedarik edilen malzemeler sebebiyle müvekkili şirketten kesintiler yapıldığını, cezalar kesildiğini, sözleşme gereğince de bu kesintilerin davacının müvekkilinden alacağından mahsup edildiğini, SGK’nın yaptığı kesintiler toplamının davacının talep ettiğinin çok üzerinde olduğunu, davacının alacağının bulunmadığını beyan etmiştir.
Uyuşmazlığın çözümü teknik bilgiyi, dolayısıyla bilirkişi incelemesini gerektirmektedir. Dava dışı SGK’nın sözleşme yapmış olduğu davalıya kesmiş olduğu cezalar nedeniyle sözleşmenin 5. Maddesi gereğince davacının sorumlu olup olmadığının, kesilen cezaların davacının sorumluluğunu gerektirip gerektirmediğinin sözleşme hükümleri incelenmek suretiyle aralarında SGK uygulamaları konusunda uzman bir bilirkişi ile tıp alanında uzman Dr. bilirkişiden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak, değerlendirme yapılarak tespiti gerekir. Bu bağlamda dosyada alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, hükme esas alınamayacağı anlaşılmıştır. Bu nedenle verilen karar usul ve yasaya uygun değildir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/09/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 550,22 TL nispi istinaf karar harcının istem halinde davalıya İADESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.05/05/2022