Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1893 E. 2022/612 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/09/2020
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan İtirazın iptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 05/04/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; davalı borçlunun kefil sıfatıyla imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden davacı banka tarafından takip borçlusu … Şti ne muhtelif ticari kredi kullandırıldığını, davalıların genel kredi sözleşmesini müşterek/ müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, müvekkil bankanın hesap özeti ve hesap kat ihtarnamesini Gebze 3. Noterliği, 20/12/2018 tarih, … numaralı yevmiyesi ile borçluların adresine gönderdiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediği gibi ödeme planına da bağlanmadığını, keşide edilen ihtarnameler rağmen borcun ödenmemesi üzerine ihtarnamede belirtilen alacağın tahsili için Denizli 7. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalılar vekilinin yaptığı borca itirazları üzerine haklarındaki icra takibinin durduğunu, davalılar vekilinin itiraz dilekçesinde kısaca; borcun tamamına, faize, faiz oranına ve her türlü ferilerine itiraz ettiklerini bildirdiğini, davalıların borca itirazlarının haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, davalı borçluların elinde, sorumlu olduğu borçlar ile ilgili ödeme yaptığına dair herhangi bir belge bulunmadığını, bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla , davalı borçluların takip dosyasındaki borca, faize, faiz oranına ve her türlü ferilerine itirazının iptali ile haklarındaki takibin devamına, takibi geciktirmeye yönelik itiraz eden kötü niyetli davalı/borçluların takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmişlerdir.
Davalılar Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; müvekkilleri ile davacı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereğince davacı tarafından müvekkil şirkete ve şahıslara, davacı banka tarafından kullandırılan kredinin KGF kapsamında olmasından dolayı yapılandırma yapılması için ihtarname gönderildiğini ve bu ihtarnameye müvekkillerce olumlu olarak cevap verildiğini, davacı yanın müvekkiller aleyhine girişilen icra takibinden önce müvekkillere ihtarname göndermediğini, kredinin kat edileceğinin müvekkillere ihtar edilmediğini, bu nedenle işlemiş faiz olarak belirtilen alacak kalemini de kabul etmediklerini, faiz oranına da itiraz ettiklerini, müvekkil şirketin davacı yana borcu bulunmamasından dolayı, borca konu olan kredinin KGF kapsamında olmasından ve banka tarafından yapılandırmaya ilişkin olarak taraflarına gönderilen bildiriye müspet olarak cevap verilmesine rağmen müvekkiller hakkında icra takibine başlanılmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerden dolayı davacı yanın beyanlarını kabul etmediklerini, usul ve esas bakımından hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan etmişlerdir.
Mahkemece, “Davalı borçluların Denizli 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından … nolu artı para hesabı yönünden 17.019,89 TL asıl alacak, 550,86 TL işlemiş akdi faiz, 395,34 TL işlemiş temerrüt faizi, 47,31 TL BSMV, 492,39 TL ihtarname gideri ve 606,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti üzerinden itirazlarının iptali ile takibin devamına, … nolu kredi yönünden 944.550,07 TL asıl alacak, 43.789,52 TL işlemiş akdi faiz , 11.787,98 TL işlemiş temerrüt faizi, 2.911,01 TL BSMV, üzerinden davalı borçluların itirazlarının iptali ile takibin devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, Toplam 961.569,96 TL asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı Vekili İstinaf Dilekçesinde; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirketin muhtelif ticari kredi kullandığını ve bu borcunu süresinde ödemediğini, bilirkişi raporunda … nolu krediye ilişkin akdi faiz ve akdi faizin BSMV tutarı hatalı hesaplandığını, takip talebindeki faiz tutarı taleplerinin yasa ve usule uygun olduğunu, ancak bilirkişinin hesap yapar iken akdi faizi az hesaplamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi istemiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
02 Aralık 2016 gün ve 29906 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 Sayılı Yasanın 41. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 3.000,00 TL’ye çıkarılmıştır. Bu miktar 2018 yılı için 3.560,00 TL, 2019 yılı için 4.400,00 TL’dir, 2020 yılı için 5.390,00 TL’dir.
Talep edilen miktar 1.026.287,12 TL olup, mahkemece kabul edilen miktar ise 1.022.150,37 TL olduğu kabule göre reddedilen miktarın ise 4.136,75 TL olduğu ve bu miktar karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 5.390,00 TL’nin altındadır.
İstinafa konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra 16/09/2020 tarihinde verildiğinden miktar itibariyle kesin niteliktedir.
İstinaf başvurusunun kesin nitelikte bir karara yönelik olup olmadığını denetleme görevi öncelikli olarak İlk Derece Mahkemesine aittir. Ancak İlk Derece Mahkemelerinin bu hususu gözetmeden dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermesi halinde, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ne şekilde bir karar verileceği 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesinde gösterilmemiş, sadece gerekli kararın verileceği ifade edilmiştir.
Bu konuda kanunda bir açıklık bulunmamakla birlikte 01/06/1990 tarih ve 3/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının bu tür olaylarda kıyasen uygulanması mümkündür. Sözü edilen İçtihadı Birleştirme Kararı, İlk Derece Mahkemelerinden verilen bir kararın kesin nitelikte olmasına rağmen temyiz edilmesi ve İlk Derece Mahkemesi tarafından bu konuda bir karar verilmeksizin dosyanın Yargıtay’a gönderilmesi halinde Yargıtay’ın, İlk Derece Mahkemesine bu konuda geri çevirme kararı verilmeksizin, temyiz talebinin reddine karar vermesinin mümkün olduğu yönündedir.
İlk Derece Mahkemesince Hukuk Muhakemeleri Kanunun Yönetmeliğinin 8/11. maddesi gereğince Kanun Yolu Formu hazırlanmak suretiyle istinaf dilekçesiyle birlikte dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi halinde, İlk Derece Mahkemesinin istinaf kanun yoluna başvurulan kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşarak dosyayı Bölge Adliye Mahkemesine göndermiş olduğunu kabul etmek gerekir. Zira İlk Derece Mahkemesince kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaşılması halinde ayrı bir karar yazılmamaktadır. Bu nedenle, İlk Derece Mahkemesinin kararın kesin nitelikte olmadığı kabulüne ulaştığı kabul edilerek, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince gerekli kararın (red kararının) verilmesi gerekecektir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karar 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğundan, davacı vekilinin karara karşı istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince kararın kesin olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-b. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine iadesine,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a.maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi. 05/04/2022