Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1838 E. 2022/726 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 13/07/2020
DAVANIN KONUSU: Alacak
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 20/04/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davacının davalı şirketin Antalya … mevkiinde açmış olduğu balık restoranına aydınlatma ürünleri verdiğini, montajını yaptığını, malların bir kısmını bizzat teslim ettiğini, diğer kısmının ise … Kargo aracılığıyla teslim edildiğini, buna dair fatura, irsaliye ve kargo teslim tutanakları olduğunu, teslim edilen mallara ilişkin malzeme/hizmet tutarı 102.230,00 TL, KDV tutarı 18.401,40 TL olmak üzere toplam 120.631,40 TL tutarında fatura düzenlendiğini, davacı şirketin kendi üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, söz konusu irsaliyelerde belirtilen mal/hizmetleri davalı tarafa teslim ettiğini, davalı şirket tarafından davacı şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının mal ve hizmet bedeli olan 120.631,40 TL miktar tutarlı faturayı keserek davalıya e-fatura olarak gönderdiğini, davalının ise yasal süresinde faturaya ve içeriğine itiraz etmediğini ve fatura alacağının kesinleştiğini beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı 120.631,40 TL alacağın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, TBK 146. Maddesi gereğince davanın 5 yıllık yasal sürede açılmadığını, davacının 120.631,40 TL tutarındaki faturayı e-fatura olarak gönderdiğini, teslim alınan faturaya davalı şirketin itiraz etmediğini ve fatura alacağının kesinleştiği beyanlarını kabul etmediklerini, davalı şirketin dava konusu fatura muhteviyatı malları satın ve teslim almadığını, taraflar arasında herhangi bir anlaşma bulunmadığını, davacı tarafından gönderilen tüm faturaların yasal süresi içerisinde kabul edilmediğini ve muhteviyatı malı teslim alınmadığı itirazı ve açıklaması ile birlikte davacıya iade edildiğini, davacı tarafından 22/02/2017 tarihli e- fatura gönderildiğini, e-faturanın yasal süresi içinde Antalya 7. Noterliğinin 13/03/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacıya iade edildiğini, davalı şirketin bu faturayı kabul etmediğini, 01/03/2017 tarihli iade e-fatura düzenlenerek davacıya gönderildiğini, bu faturanın kabul edilmeyerek iade edilmesi akabinde davacının bu kez de 11/04/2017 tarihli ikinci bir e-fatura tanzim ettiğini, davacının bu faturaya dayanarak vekili eli ile Ankara 3. Noterliğinin 12/04/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiğini, bu ihtarnameye Antalya 7. Noterliğinin 11/05/2017 tarih … nolu ihtarnamesi ile cevap verildiğini ve ekinde e-fatura ve irsaliyelerin davacıya gönderildiğini, dava konusu faturanın irsaliyelerden 6 yıl gibi çok uzun bir süre sonra 2017 yılında tanzim edildiğini, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ticari uygulama ve teamüllere de uygun olmadığını, Vergi Usul Kanunu 231/5 maddesine göre faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten azami 7 gün içinde düzenlenmesi gerektiğini, bu süre içinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayıldığını ve faturanın yok hükmünde olduğunu, dava konusu fatura muhteviyatında altı kalem yazılı olduğunu, bu malların hiç birinin müvekkilinin elden veya kargo ile teslim almadığını, faturada yazılı ürün adedi ve çeşitliliği ile irsaliyelerde yazılı yazı ürün adet ve çeşitliliğinin birbirine uyumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, teslim olgusunun gerçekleştiğinin HMK 200 maddesi gereği ancak dava değerine göre yazılı delille, yemin ile ya da karşı tarafın açık muvafakati ile tanık ile ispatının mümkün olduğu, davalı şirket temsilcisi irsaliyelerdeki imzaların şirket çalışanlarına ait olmadığını belirtmiş bu beyanla SGK’dan gelen yazı cevapları ile doğrulandığı, davacı tarafın davanın ispatına yönelik dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olması sebebiyle mahkemece davanın ispatına yönelik faturalardaki malların davalıya teslimi hususunda davalı tarafa yemin teklif edip etmediklerinin sorulduğu, yemin teklifinde bulunmayacaklarını beyan ettiklerinin anlaşıldığı, bu hali ile davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HUMK’ta yer alan “senetle ispat ilkesi” bu, ilkeyle ilgili olan “senette ispat zorunluluğu” ve “senede karşı tanıkla ispat yasağı” ilkesinin HMK’da da yer aldığını, ancak HMK’da anılan kurallarda HUMK’tan ayrışılmış ve istisnalarda önemli değişiklikler yapıldığını, kargo teslim belgesinde ve kargo şirketince gönderilen kayıtlarda teslimatın yapıldığının belirtildiğini, teslimatın içeriğine ilişkin açıklama yapıldığını, müvekkilinin kargo teslimatı yoluyla gönderdiği tüm ürünlerin davalının iş yerinde kullanıldığını, davalının web sitesinde ve reklam kataloglarında açıkça belli olduğunu, bilirkişi raporunda da iddiaların doğrulandığını, tanık …’nın dinlenmesi gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı açılan alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, davalıya teslim ettiğini belirttiği mal bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle alacak isteminde bulunmuştur.
Davalı taraf ise, kendilerine mal teslim edilmediğini ve davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlığın temeli davacının dayandığı faturadaki malların davalıya teslim edilip edilmediği ile edildiyse bedelinin ödenip ödenmediği noktasındadır.
Davacının yazılı delil başlangıcı bulunduğu, tanık …’nın tanık olarak dinlenmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebinin, dosya kapsamına göre mevcut durum itibariyle yazılı delil başlangıcı bulunmaması ve davalı tarafın tanık dinlenmesine muvafakat etmemesi nedeniyle yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Ancak,
Davacı, malları teslim ettiğini, kargo ile gönderdiğini beyan etmiştir. Gönderdiği iddia ettiği mallar, kargo vasıtasıyla 2011 yılında gönderilmiş, bir kısım mallar … mevkii … / … / Antalya adresine, bir kısmı … Mahallesi … Cad. No:… Merkez / Antalya adresine, bir kısmı da … No:… … Antalya adresine teslim edilmiştir. Teslim edilen mallar konusunda sonradan fatura düzenlenmiştir. Teslim olgusu, davalı tarafça kabul edilmemiştir.
Yargılama sırasında alınan 26/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacının dava konusu fatura nedeniyle alacaklı olmadığı belirtilmiştir. 25/09/2019 tarihli raporda ise, teslimatın kargo belgelerine göre davalı firmanın şube bilgisini içerir şirket kaşesi ile teslim alındığı, ticaret sicil gazetesi incelenmesiyle davalı firmanın … şubesinin olduğu, söz konusu şube adresinin … Mahallesi … Cad. No:… Antalya olduğu, davalı firma ile … Restaurant adı ile internet ortamında yapılan incelemelerde … Restaurant’ın davalı firmanın bir işletmesi olduğu, davalı firmanın işletmesi / şubesi olan … Restaurant’ın seyahat tavsiyesi sitesinde yer alan işletme yöneticisi ve müşterilerinin paylaşmış olduğu iç, dış mekan fotoğraflarından davacı firmanın teslim ettiğini iddia ettiği ürünler ile uyumlu avize ve aydınlatma ürünlerinin restaurant bünyesinde kullanıldığı – bulunduğu, davalı firmanın almadığını iddia ettiği dava konusu ürünler ile ilgili olarak bu iddiasına ilişkin dava dosyasına herhangi bir belge sunmamış olduğu belirtilmiştir. 18/12/2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesine göre, davalının … Mahallesi … No:… Antalya adresini, … Mahallesi … Cad. No:… Antalya olarak değiştirmiştir.
Bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmaktadır.
25/09/2019 tarihli rapordaki tespitlere ve dosya kapsamına göre, kargo teslim belgelerinde yazılan davalı adresi yanında diğer adreslerin davalıya ait işletme adresi olup olmadığı, kargoyu teslim alan … , … , … , … , …’nün davalı çalışanı olup olmadığı konusunda yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı, raporda davacının teslim ettiğini iddia ettiği mallar ile uyumlu davalının işyerinde bulunan avize ve aydınlatma ürünlerinin bulunduğunun belirtilmesi nedeniyle, mahallinde keşif yapılarak teslim edildiği belirtilen ürünlerle aynı ürünlerin bulunup bulunmadığı, aynı ürünlerin bulunması halinde davalının teslim almadığı yönündeki savunması nedeniyle bu ürünleri nerden aldığı ve buna ilişkin belgelerin bulunup bulunmadığı üzerinde durularak sonucuna göre yargılamaya devamla eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Davacının bu yöne ilişkin istinaf istemi yerinde olduğundan kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/07/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının istem halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
8-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a maddesince kesin olarak karar verildi.20/04/2022