Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/07/2020
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 01/04/2022
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili …’un davalı şirket sahibi olan …’dan 24.000,00 TL’ye 2000 model Transporter … Volkswagen kamyoneti 11.04.2018 tarihinde satın aldığını, bu alım satıma ilişkin tarafların kendi aralarında 25.05.2018 tarihli 24.000,00 TL bedelli senet imza altını alındığını davalı şirket adına tüm ticari işleri … yaptığından onunla araç alım satım için görüşüldüğünü müvekkilinin bu araç alım satımına ilişkin ödemeyi de taksitler halinde yapma konusunda davalı taraf ile anlaşmış olduğunu müvekkilinin sırasıyla Halk bankası 11.04.2018 tarihli 6.000,00 TL bedelli …’ın banka hesabına, Halk Bankası 28.05.2018 tarihli 6.000,00 TL bedelli …’ın banka hesabına, Halk Bankası 01.06.1018 tarihli 5.000,00 TL bedelli davalı … Otomotiv Dizayn Araç Kiralama Petrol akaryakıt İnş. Eml. Yedek Parça San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi …’ın banka hesabına toplam 17.000,00 TL yatırıldığını, ancak davalının Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 16.600,00 TL senet alacağından kaynaklı icra takibi yaptığını, bu araç alım satımına ilişkin davalı şirketin 25.04.2018 tarihli … sayılı 16.000,00 TL bedelli faturayı müvekkilinin … adına kesildiğini, fatura da aracın tüm özelliklerinin yazıldığını, müvekkilinin aracı satın aldıktan sonra muhasebecisi tarafından demirbaş defterine kaydı yapıldığını ve kullanmaya başladığını, müvekkilinin iyiniyetli ve basiretli bir tüccar olduğunu, davalının satın aldığı … plakalı kamyonete karşılık 25.05.2018 tarih ve 24.000,00 TL bedelli senet verildiğini, buna ait ödemelerde banka yoluyla davalının hesabına yatırıldığını, dolayısı ile müvekkillerinin bu icra takibine dayanan bir borcu kalmadığını, müvekkilinin dava konusu araç alım satım işinden başka bir ticari ilişkisinin olmadığını, müvekkilinin aleyhine ileride telafisi imkansız zararların olmaması için müvekkillerinden teminat istenmeden ihtiyati tedbir konmasına ve Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin geçici olarak dava kesinleşinceye kadar durdurulmasına karar verilmesini, fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak kaydıyla davalarının kabulü ile, Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyalarındaki borçlu sıfatının geçersizliğine ve müvekkillerinin takip dosyasında davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini, dava dışı …’a yaptığını belirttiği ödemelerin takibe konu senet borcu için yapıldığı iddasını kabul etmediklerini, Senet karşılığı yapılan ödemelerin, Senede karşı senet ile ispat kuralı gereği yazılı belge ile ispatı gerektiğini, müvekkili şirket adına takibe konu senet için davacılar tarafından yapılmış 24.000 TL bir ödeme bulunmadığını, belirtilen ödemelerin bir kısmı senedin tanzim tarihinden bile önce olduğunu, halükarda da 24.000 TL ödeme bulunmadığını, davacıların kötüniyetli olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu 24.000,00 TL bedelli senetten dolayı takip miktarı göz önüne alınarak davacının davalıya 9.600,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, yasal koşulları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, icra dosyasına ait haksız borcun müvekkili tarafından kapatılarak tamamen ödendiğini, geriye iddia edilen bir alacak borç ilişkisi kalmadığını, taleplerinin de bu yapılan ödemenin istirdatına ilişkin olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılması ile istirdat davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, TTK’ya göre bononun kayıtsız ve şartsız belirli bir bedel ödeme vaadinin içerdiğinin sabit olduğunu, davacılar ile müvekkili arasında dava konusu bononun düzenlendiği konusunda bir ihtilaf bulunmadığını, ilk derece mahkemesi tarafından araştırılması gereken hususun 24.000,00 TL’lik borcun davacılar tarafından davalıya ödenip ödenmediği olduğunu, ödemelerin hiçbirinde dava konusu bono karşılığı ödeme yapıldığını belirten bir açıklamanın bulunmadığını, ispat kuralı gereği yazılı belge ile ödemenin yapıldığının ispat edilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği dava dışı üçüncü kişilere yapılan ödemelerin bir kısmının senedin tanzim tarihinden önce olduğunu ileri sürerek yasa ve yerleşik Yargıtay kararlarına açıkça aykırı taleplerin reddi ile kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında menfi tespit isteminde bulunmuştur. Takibe konu bono, 20.04.2018 keşide, 25.05.2018 vade tarihli, 24.000,00 TL bedellidir. Bu bonodan dolayı ödenmeyen 16.600,00 TL asıl alacak, 103,47 TL işlemiş faiz, 72,00 TL komisyon olmak üzere 16.775,47 TL alacağın tahsili isteminde bulunulmuştur. Bonoda ihdas nedeni bulunmamaktadır. Davacı yargılama sırasında vermiş olduğu 25.07.2018 tarihli dilekçesi ile icra dosyasına ödeme yapıldığını, bu ödeme ile davanın istirdat davasına dönüştüğünü, ödenen 16.600,00 TL ile fer’ilerinin ödeme tarihi 19.07.2018 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Menfi tespit davası olarak açılan dava istirdat davasına dönüştüğü halde mahkemece istirdat talebi konusunda karar verilmemesi ile menfi tespit yönünden karar verilmesi HMK’nın 297. maddesi ve taleple bağlılık ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. HMK’nın 355. maddesi gereğince bu husus re’sen dikkate alınmıştır. Karar bu yönü ile usul ve yasaya uygun değildir.
Kabule göre de,
Bononun satın alınan … plakalı araç için verildiğini ve borcun ödendiğini ispat yükü davacıdadır. Dava değeri itibari ile açık muvafakat olmadığı sürece tanık dinlenemeyecektir. Davalı cevap dilekçesinde tanık dinlenmesine muvafakat etmemiştir. Bono kambiyo senedi olup, illetten mücerrettir. Herhangi bir ilişki karşılığında verildiğini ispat yükü bunu iddia eden tarafa aittir. Davalı söz konusu bononun araç satışı karşılığında verildiğini kabul etmemektedir. Alınan asıl rapor ve iki ek rapor içeriğine göre, bononun davalı defterinde araç satışı karşılığında verildiğine ilişkin kayıt olup olmadığı da anlaşılamamıştır. Her üç raporda da farklı tespitler yer almaktadır. Takibe konu 25.05.2018 vade tarihli 24.000,00 TL tutarlı bononun araç satışı karşılığında verilip verilmediği yönünde davalı defterinde açıkça kayıt olup olmadığının yeni bir bilirkişi vasıtası ile tespit edilmesi, davacının iddiasını yazılı delil ile birlikte ayrıca kesin delil olan yemin delili ile de ispatlayabileceği ve yemin deliline de dayandığı gözetilerek yemin delili konusunda da gerekli değerlendirme yapılarak sonuca göre yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya uygun değildir.
Bu nedenlerle, açıklanan gerekçelerle sair istinaf sebepleri incelenmeksizin taraf vekillerinin istinaf sebeplerinin HMK’nın 355. maddesi gereğince re’sen gözetilmesi gereken yönler nedeniyle kabulüne, kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 ve 355. maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 17/07/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
4-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİne GÖNDERİLMESİNE,
5-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından taraf vekillerinin istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
6-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 54,40 TL maktu istinaf karar harcının davacıya iadesine,
7-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan 163,94 TL nispi istinaf karar harcının davalıya iadesine,
8-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate alınmasına,
9-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye iadesine,
11-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.01/04/2022
…