Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2020/1805 E. 2022/598 K. 01.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 17/07/2020
DAVANIN KONUSU: İstirdat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 01/04/2022

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı tarafından Denizli 2. İcra Müdürlüğünün … E. ve … esas sayılı dosyaları ile müvekkili aleyhine icra takibinin başlatıldığını, müvekkili tarafından 2010 yılında haricen dosya borçlarının davalıya ödendiğini, müvekkilinin öncesinde Denizli ilinde çalışmakta iken 2010 yılında tayin ile Bandırma’ya geldiğini, müvekkilinin elden davalıya haricen 3.500,00 TL ödeme yaptığını, müvekkilinin Denizli de iken ortağı olduğu … Şti. nin borcundan kaynaklı bu alacağın müvekkili tarafından ödendiğini, yine aynı şirket ortaklarının müvekkilini birçok yere bu şekilde borçlandırdığını, müvekkilinin maaşından uzun yıllardır sürekli icra kesintilerinin yapıldığını, davalıyla haricen anlaşarak ödediği borca ilişkin maaşından halen Denizli 2. İcra Müdürlüğü’nün … ve … E. sayılı dosyalarında 2011 Ağustos ile 2012 Mart tarihleri arasında toplamda 9.244,31 TL kesintinin yapıldığını, davalının yapılan kesintiler neticesinde sebepsiz zenginleştiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya dair haklarını saklı tutarak 9.244,31 TL nin 2012 Mart tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, davanın hukuki mesnetten yoksun ve yersiz gerekçeler ile açıldığını, davaya konu edilen icra takip dosyalarının Denizli 2. İcra Müdürlüğü’nde açılmış olduğunu, müvekkilinin adresinin Denizli’de olduğunu, genel ve yetkili mahkemelerin Denizli Mahkemeleri olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, dosyanın yetkili mahkeme Denizli mahkemelerine gönderilmesini, davacı-borçlunun borcunu ödedikten yaklaşık 4-5 sonra ödediği paraları haksız yere geri istemesinin müvekkilini zarara uğratma amaçlı olduğunu, davacının davasının haksız, usulsüz, yersiz, dayanaksız ve ilgili yasalara aykırı olduğunu, davayı kabul etmediklerini, dava niteliğinin değiştirilmesine ve genişletilmesine muvafakatlarının olmadığını, bu nedenlerle davanın reddi ile davacıya dava değerinin % 20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı yükletilmesine, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkeme Denizli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı vekilinin davalıdan davaya konu alacaklarını tahsil ettiklerini, alacaklarının kalmadığını ve davanın konusuz kaldığını beyan etmesi üzerine davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece davaya dayanak edilen belgeye ilişkin beyanlarının alınması için müvekkili adına isticvap davetiyesi çıkarılmasına karar verildiğini, ancak müvekkilinin mahkemece dinlenemediğini, bu doğrultuda davaya dayanak edilen belgelerin ne surette verildiği, belgenin içeriği hakkında müvekkilinin bilgi sahibi olup olmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulmadığını, bu hususlar açıklığa kavuşturulmadan bilirkişi raporu aldırıldığını ve bilirkişi raporunun hükme esas alındığını, somut olayda davaya dayanak edilen belge üzerinde yalnızca müvekkilin imzası bulunduğunu, iki taraflı bir işlem olan ibra sözleşmesinin diğer tarafına ait bir imza bulunmadığını, belge üzerinde düzenlenme tarihinin bulunmadığını, iddia edilen tutarın ödendiğine ilişkin bir kaydın da dosyaya sunulmadığını, tüm bu çelişkiler ve uyuşmazlıklar giderilmeden bilirkişice tanzim edilen rapor esas alınarak mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 8.863,39 TL’nin 11/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, ayrıca zamanaşımı itirazlarının reddedildiğini, kararın istinaf edilmesi üzerine de Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamıyla diğer istinaf sebeplerimiz incelenmeden yerel mahkemenin görevsiz olması nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verildiğini, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında da görevsiz mahkemece verilen hükmün takibe konulduğunu ve haciz baskısı altında müvekkilince ödenmek zorunda bırakıldığını ve yerel mahkeme tarafından davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, bu yönü itibari ile yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, görevsiz mahkeme tarafından hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin müvekkilinden tahsil edilmesine rağmen görevli mahkeme tarafından yeniden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, istirdat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ödemeden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkilinin borçlu, davalının alacaklı olduğu Denizli 2. İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı dosya borçlarının haricen ödenmesine rağmen müvekkilinin maaşından kesinti yapılarak fazla ödenen 9.244,31 TL’nin 2012 yılı Mart ayından itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Dilekçe ekinde tarihsiz ve davalının imzasının olduğu, belgedir başlıklı belge fotokopisine göre, Denizli 2. İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı dosyalar borcuna mahsuben toplam 3.500,00 TL’nin ödendiğine, başkaca alacağı bulunmadığına, dosyada işlem yapılmayacak olup, haricen tahsil harcı yatırıldığı taktirde feragat edileceğine, borçlu …’i ibra ederim şeklinde yazılan davalının imzasını içeren belge örneğinin sunulduğu, davalı vekilince istinaf dilekçesinde, belgedeki imzanın müvekkiline ait olduğunu kabul ettiği de anlaşılmaktadır.
Yargılama sonunda Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasında, davanın kısmen kabulü ile 8.863,39 TL’nin 11/04/2012 tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı istinaf isteminde bulunulması üzerine Dairemizin 18/03/2019 gün ve … Esas … Karar sayılı ilamla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle karar kaldırılarak dosya yerel mahkemesine gönderilmiştir. Yerel mahkemece görevsizlik kararı verilmiş dosya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiştir.
Davacı vekili 26/06/2020 tarihli celse de, dava konusu alacağı icra kanalıyla davalıdan tahsil ettiğini, alacağının kalmadığını, dava açılmasına sebebiyet verdiği için davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmuştur.
Mahkemece ödeme nedeniyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davaya dayanak edilen belge üzerindeki imzanın müvekkiline ait olduğunu, iki taraflı işlem olan ibra sözleşmesinin diğer tarafa ait imzanın bulunmadığını, düzenleme tarihinin de olmadığını beyan etmiştir.
Dava dilekçesi ekindeki belgedir başlıklı 3.500,00 TL ödeme nedeniyle davalı tarafından imzalanan belgenin davacıyı ibra niteliğinde olduğu anlaşılmış, dava dilekçesinde ödemenin 2010 yılında yapıldığı ifade edilmiştir.
02/01/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda, Denizli 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında kesintilerin 2012 yılında, … Esas sayılı dosyasında ise maaş kesintilerin 2011 yılında olduğu, toplamda yapılan maaş kesintilerinin ise 8.863,39 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş, ancak mahkemece süresinde cevap dilekçesi sunulmadığından zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiştir.
İstirdata ilişkin 1 yıllık sürenin hak düşürücü mü yoksa zamanaşımı süresi mi olduğunun açıklanması gerekir.
İİK’nın 72/7. maddesinde “Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. ” hükmü yer almıştır.
Madde de belirtilen 1 yıllık süre zamanaşımı süresi olmayıp hak düşürücü süredir. Taraflar ileri sürmese bile mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Sürenin başlangıcı ise icra dosyasının infazen ortadan kaldırıldığı tarihten başlar. (Y. 11. H.D 2020/4849 Esas 2020/5967 Karar sayılı ilamı). Borç olmayan paranın doğrudan doğruya icra dairesine ödendiği tarihte veya borçlunun haczedilen malların değerinin icra dairesine ödendiği tarihten itibaren bu süre başlar. (Y. 11. H.D 2015/6096 Esas 2015/13559 Karar sayılı ilamı).
Belirtilen sürenin hak düşürücü süre olduğu halde mahkemece zamanaşımı süresi olarak kabul edilip bu şekilde değerlendirme yapılması doğru değildir. Davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının incelenip değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca davacı vekilince mahkemece verilen karar üzerine yapılan icra takibi sonucunda davalı tarafın borcunu ödediğini beyan etmekle, takibe konu alacağın ihtirazi kayıtla ödenip ödenmediği, borcun benimsenip benimsenmediği araştırılmaksızın karar verilmesi de yerinde değildir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun re’sen gözetilmesi gereken nedenlerden dolayı kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Kaldırma sebebine göre sair istinaf sebeplerinin incelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 151,50 TL nispi istinaf karar harcının davalıya İADESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a maddesince kesin olarak karar verildi.01/04/2022